Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 04 Ekim 2010 tarihinde bir günlük resmi ziyaret için Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya gitti. Başbakan seviyesinden resmi ziyaretler genelde halkların refah seviyesini yükseltmek için gerçekleştirilir. Hiçbir ülke komşusunu seçme şansına sahip değildir. Bundan dolayı ülkeler arasında tarihten kalan antlaşmazlıklar varsa, masaya oturup bu sorunlar ortak birlikte giderilir. Ne yazık ki Başbakanımızın Bulgaristan ziyaretinin hemen sonrasında ülkede Müslümanların huzurunu kaçıracak olaylar yaşandı. Sırnitsa köyünde DANS (Ulusal Güvenlik Teşkilatı), İçişleri Bakanlığı ve Savcılık mensupları köye baskın yapmak suretiyle, Köyün İmamının evinden otuz çuval Arapça ve Latince kitaplar, bilgisayar, elektronik aletler vb. ne varsa el koydu. Gerekçe ise, sözde köy imamının yasa dışı bir İslami radikal örgütün Bulgaristan yöneticisi olması. Olayın gerçek yüzü ise, Pazarcık savcısının el konulan evrakları, bilgisayarı ve elektronik aletleri incelendiğinde ortaya çıkacak. Otuz çuval kitap, bilgisayar, elektronik aletlerin incelenmesi ise savcılık tarafından ne kadar sürer belli değil.
YÜKSEK MAHKEMENİN KARARI
Bulgaristan Devleti Yüksek Mahkemesi, Müslümanların gerçekleştirdikleri genel kurulu toplantısında seçilen Baş müftü ve Diyanet işleri yöneticilerini tanımayarak ve genel kurul kongresini iptal ederek, eski baş müftü DS ajanı Nedim Gencev’i Başmüftü olarak iade etti. Peki Yüksek Mahkeme kararının arkasında neler yatıyor? Bulgaristan devlet olalı belki de ilk defa ülkedeki Müslümanlar demokrasinin verdiği haklardan yararlanarak bir araya gelmeyi başardılar. Tek arzuları ise doğdukları ülkede anayasal hakları çerçevesinde özgürce ibadetlerini yerine getirerek barış ve huzur içinde yaşamak. Yakın gelecekte Bulgaristan Müslümanları tarafından genel kurul düzenlenecek, böylece yeniden Başmüftü ve yönetim seçilecek. Bu süreçte ise gelecekte Bulgaristan Müslümanlarının birliği tehdit oluşturur gerekçesiyle ülke yöneticileri radikal metotlara başvuruyorlar. Bulgaristan yöneticilerinin artık ülkelerinde yaşayan azınlıkların tehdit oluşturduğuna yönelik paranoyadan kurtulması şart. Azınlıkta olanların en az onlar kadar ülkelerini sevdiklerini anlamalı ve onlara güvenmelidirler. Bu hükümet, yapay mahkeme kararlarıyla Başmüftü’yü değiştirerek ve Müslüman birliğini dağıtarak kendi ülkesine en büyük zararı vermiş olacaktır.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
23 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce