Bölge ülkeleri açısından başarısızlıkla sonuçlanan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile katılım müzakerelerinin başlatılması konusunda olumlu bir sonuç alınamayan bir Avrupa Birliği (AB)-Batı Balkanlar Zirvesi daha geride kaldı.
Brüksel’de 23 Haziran’da düzenlenen zirvenin ardından, Sırp ve Arnavut mevkidaşlarıyla ortak basın toplantısında ilk sözü alan Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovaçevski’nin, müzakere çerçevesine nelerin dahil edileceğine ilişkin Fransa’nın önerisine yönelik mesaj açıktı.
Müzakere çerçevesinde, Kuzey Makedonya’nın müzakerelere başlaması noktasında Bulgaristan’ın koyduğu vetoyu kaldırması için Bulgaristan’ın Kuzey Makedonya’ya yönelik talepleri yer alıyor.
Kovaçevski, “Öneri şu anda bu haliyle benim için, Cumhurbaşkanı, hükümet, koalisyon ortakları ve Kuzey Makedonya vatandaşları için kabul edilmezdir.” dedi.
Kuzey Makedonya’nın pozisyonları hakkında Fransa’nın dönem başkanlığı sırasınca anlayış sağlandığı takdirde, haziran sonuna kadar müzakerelere başlamaya hazır olduklarını aktaran Kovaçevski, ülkesinin yaklaşık 18 yıldır aday olduğunu, İstikrar ve Ortaklık Anlaşmasının imzalanmasından üzerinde 21 yıl geçtiğini hatırlattı.
Kovaçevski, yaşananları “ciddi bir sorun ve AB’nin güvenirliliğine ciddi bir darbe” olarak nitelendirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Kuzey Makedonya’nın AB ile katılım müzakereleri önündeki vetoyu kaldıracak öneri hakkında Bulgaristan meclisinin nihai kararını beklediklerini açıkladı. AB Zirvesi sonrası basın toplantısında konuşan Macron, Üsküp ve Tiran’ın müzakerelere doğru ilerlemeleri için anlaşmaya yakın olduklarına inandığını vurguladı.
Kuzey Makedonya’nın şimdiye kadar isim ve anayasa değişikliği gibi tarihi adımlar attığını anımsatan Macron, şimdi ise bir AB üyesi ülkenin, tekrar değişiklik talep ettiğine işaret etti.
Zirvenin iyi sonuçlar getirmeyeceği, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in zirve öncesindeki açıklamalarından da görülebilir. Borrell, “Bugün iyi bir gün değil, çünkü iki ülkenin katılım müzakerelerini başlatmamız gerekiyordu, ancak bunu yapamıyoruz. Çünkü bir ülke tüm genişleme sürecini bloke ediyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Zirveden bir gün sonra, Bulgaristan Meclisi, Fransa’nın Üsküp ile Sofya arasındaki sorunun çözümü için verdiği ve Kuzey Makedonya’nın AB ile müzakerelere başlamasına “yeşil ışık” yakacak önerisini onayladı.
Demokratik Bulgaristan Partisi Genel Başkanı Hristo İvanov’un önerdiği ve mecliste kabul edilen belge, Kiril Petkov önderliğindeki hükümete, birkaç koşulun yerine getirilmesi halinde, Bulgaristan ile Kuzey Makedonya arasındaki karmaşık ilişkilerin çözülmesi için AB Konseyi Fransa dönem başkanlığı tarafından önerilen müzakere çerçevesi ve sonuçlarını onaylamasına “yeşil ışık” yakıyor.
Bulgaristan meclisinde oylanan öneri, 2017’de imzalanan İyi Komşuluk Anlaşmasının etkin bir şekilde uygulanması, Kuzey Makedonya’daki Bulgarların anayasaya eklenmesi yoluyla haklarının garantiye alınması ve katılım sürecindeki hiçbir şeyin Makedonca dilinin tanınması olarak yorumlanmamasını içeriyor.
Bulgaristan Meclisinde Fransız önerisinin kabul edilmesinin ardından Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Buyar Osmani, düzenlediği basın toplantısında, ülkenin tutumunu kamuoyu ile paylaştı.
Osmani’ye göre Kuzey Makedonya’nın Fransız önerisine “evet mi hayır mı?” demesi için üç soru önemli.
“Müzakerelerin ilerlemesi noktasında dil, tarihi konular ve ana kriter olarak anayasa değişikliklerinin dinamikleri, ülkenin hangi kararı alacağının anahtarıdır.” diyen Osmani, Fransız önerisinin nihai olmadığını, Bulgaristan’daki gelişmeleri etkilememek adına şimdiye kadar sustuklarını söyledi.
Şu an için müzakere çerçevesinin üzerinde çalışılan bir versiyonunun dolaşımda olduğunu ve buna her iki tarafın da görüşlerinin dahil edilmesi gerektiğini dile getiren Osmani, “Şimdi, Bulgaristan’ın nasıl bir metin karar verdiğine, onların pozisyonunun ne olduğuna ve Fransa’nın her iki ülkenin pozisyonunun ardından ne önereceğine ve sürece nasıl dahil olacağına bakmak kalıyor. İletişimde olacağız ve nihai öneri olarak ne teslim edeceklerine bakacağız.” değerlendirmesini yaptı.
Durumun daha iyi anlaşılması için, Bulgaristan’ın Kuzey Makedonya ile sorunun nasıl meydana geldiğine bakılacak olursa, AB üyesi ülkeleri Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanları, Mart 2020’de Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile katılım müzakerelerine bir tarih belirtmeden “yeşil ışık” yakmıştı.
Birkaç ay sonra, Kasım 2020’deki Zirvede, Bulgaristan, Kuzey Makedonya’nın AB üyeliğine katılım müzakere çerçevesini veto etmişti. Bulgaristan’ın bu kararı Kuzey Makedonya’nın Avrupa entegrasyonu yoluna, yeni bir engel teşkil etmişti. Bu, daha önce Yunanistan ile Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda varılan ve ülkenin ismini Makedonya’dan Kuzey Makedonya’ya değiştirmesine neden olan Prespa Anlaşması’ndan sonra diğer bir engel olarak öne çıktı.
Bulgaristan’ın vetosunun ardından iki ülke, anlaşmazlığı çözme amaçlı bir dizi görüşme gerçekleştirmiş, anlaşmazlık, Bulgaristan’da siyasi çalkantılara yol açmış, Kiril Petkov liderliğindeki hükümetteki bakanların istifasına ve meclis başkanının da değişmesine neden olmuştu. Bu olaylardan yalnızca birkaç gün sonra meclis, Petkov hükümetine güvensizlik oyu vermişti. Siyasilerin açıklamalarına bakıldığında, ekonomik krizin yanı sıra Kuzey Makedonya sorunu hükümetin güvensizlik oyu almasındaki en büyük nedenlerden biri.
Sorunun çözülmesi için Fransa ve Cumhurbaşkanı Macron son aylarda diplomatik çaba gösterdi. Kuzey Makedonya Başbakanı, bir televizyon programında yaptığı açıklamada, ülkesi ile Bulgaristan Dışişleri Bakanlıkları arasında görüşmelerin birkaç aydır devam ettiğini ve müzakerelerin meyve vermediğini açıklamıştı.
Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski ise Fransa’nın 1,5 ay önce müzakerelere dahil olmaya karar verdiğini, Macron’un Balkanlar Başdanışmanının Üsküp ve Sofya’yı ziyaret ederek siyasi liderlerle tarafların anlaşamadığı temel ilkeler hakkında konuştuğunu aktarmıştı.
Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Pendarovski, bir televizyon kanalı için verdiği röportajında, “tarihi konular ve dil anlaşmazlıklarının müzakere çerçevesinde yeri olmadığını” aktararak, Kuzey Makedonya buna “evet” demedikçe kabul edilemeyeceğini dile getirmişti.
Öte yandan, müzakere çerçevesi için verilen Fransız önerisini, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, “şimdiye kadar en iyisi” olarak nitelendirmişti. Radev, geçen günlerde Bulgar medyalarına yaptığı açıklamada, Bulgaristan’ın vetoyu net bir tavır ve argümanlarla kullanmasaydı böyle bir şeyin olmayacağını vurgulamıştı.
Bulgaristan’da Petkov hükümetinin yalnızca 6 ay görevde kaldıktan sonra düşmesinin ardından, Petkov istifasını hükümete sunacağını, ardından anayasal süreçlerin işleyeceğini bildirmişti. Buna göre, Bulgaristan Cumhurbaşkanının kendisine yeniden hükümeti kurma yetkisi vermesi gerektiğini, çünkü kendi partisinin son seçimlerde en fazla milletvekili elde ettiğini söylemişti.
Bu durumda, Kuzey Makedonya ile Bulgaristan arasındaki çözüm konusunda aşılması zor farklılıklar bulunduğu kesin. Fransa’nın AB’deki dönem başkanlığı 30 Haziran’da sona eriyor, 1 Temmuz’dan itibaren ise bu görevi Çekya devralacak. Gelecek dönemde iki taraf arasında daha büyük çabalara ihtiyaç duyulacağı açık olmakla birlikte, aynı zamanda süreçleri ve genişleme politikasının “rüzgarı arkasına alması” için Avrupa diplomasisinin farklı bir yaklaşımına ihtiyaç var.
-ADMİR FAZLAGİKJ-
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce