0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Manisa’da eskiden sokak düğünleri çok olurdu. Her ne kadar Manisa’da org ve klarnet ile çok güzel parçalar çalan müzisyen arkadaşlarımız ve orkestralar olsa da, sokak düğünlerinin vazgeçilmezleri her zaman TAPANİ’ler olmuştur…
Kimi İzmir’den, Kimi Bursa’dan… Hatta ekonomik durumu iyi olanların Makedonya’dan bile TAPANİ getirdiği olmuştur. Düğünlerde oynayanlara büyük keyif verir. Hele de halayın başında isen, TAPANİ’ler yanından hiç ayrılmaz. Senden bahşişi koparmadan da bir yere de gitmezler! Laf aramızda bahşiş koparmada çok ustadırlar. Hele klarnetçi, tüm düğüne katılanların bakışları arasında Klarneti kulağına yapıştırdı mı? İstersen elini cüzdana atma…!
Bir gün Almanya’dan gelen bir akrabamın sünnet cemiyeti vardı. TAPANİ çağıracaklarını duydum. Laf aramızda bende TAPANİ’leri çok severim.
(Özellikle Çamdibi Orkestrası ile Grup Balkanski ekibi bizim yörelerin parçalarını süper çalarlar) Tek sıkıntım, memur maaşı ile TAPANİ’lerin bahşiş taleplerine arzu edecekleri düzeyde yetişememiş olmamdır! Sünnetten bir süre önce, bir çocukluk arkadaşımın babasının iş değişikliği nedeniyle çok eskiden kullanmış olduğu, ama bankadan iptal ettirmeyi unutmuş olduğu eski çekleri vardı. Bana verir misin dedim? Sünnete gitmeden önce evde sakladığım bu çeklerden birini yanıma almıştım. Düğün günü gelip çatmıştı. TAPANİ’lerin çaldığı parçalar ortalığı inletiyordu. Sünnet çocuğu gezdirildikten sonra, düğün sahibi eşi ile beraber bir halay çekiyordu.

TAPANİLER İŞBAŞINDA

Eşim ile beraber bizde halaya iştirak ettik. Bir tur döndükten sonra, TAPANİ’ler iş başındaydı. Başta düğün sahibi olmak üzere, bahşiş koparmak için halaya katılanları sıradan geziyorlardı. Sıra bize gelmişti. Klarnetçi benim de kulağıma dayandı… Fazla zorluk çıkarmadan bütçemiz oranında bahşiş sandığına yardımda bulunmuştuk. Düğün sahibi akrabamız da Almanyalı ya! halay uzadıkça uzuyor, oyuna katılanların sayısı da uzuyordu. Klarnetçi ve davulcu tekrar halayın başına geldiler. İkinci posta bahşiş toplamaya başlamışlardı. Baştakiler düğün sahibi demiştik ya, mecburen elini cüzdanına atıyorlardı. Kimisi ise tüm ısrarlara rağmen, biraz utanıp kızarsalar da klarnetçiyi takmıyorlardı. Sıra bana gelmişti. Klarnetçi, davulcu, trampetçi, akordiyoncu başımdalar… Kaş işareti yapıyorum “gidin” diye…Yok arkadaş illa bahşiş koparacaklar. Daha bir halay bile bitmeden bu gidişle maaşın yarısını orada verecekmişim gibi bir hisse kapılmıştım. Sonra arkadaşımdan aldığım çek aklıma gelmişti. Herkesin şaşkın bakışları arasında cebimden çeki çıkardım ve kalemle üzerine sadece “GİT BAŞIMDAN” yazdım. Yazı gözükmeyecek şekilde katlayıp, klarnetçinin cebine koymuştum. Yüklü bir bahşiş aldığını sanan TAPANİ’ler üç-beş dakika boyunca yanımızdan ayrılmamışlardı. Neyse ki halay bitmişti. Biz oynayanlar ve TAPANİ’ler, dinlenmeye çekilmiştik. Aradan beş dakika geçmemişti ki, TAPANİ’lerin klarnetçisi yanıma gelerek;
-Abicim oyunda bize bir çek verdin?
-Evet verdim.
-Üzerindeki yazıyı anlamadım da!
-Anlamayacak ne var dedim?
-Bu kağıt parçasının adı ne?
-ÇEEEEK…
-Peki üzerine ne yazmışım?
-GİT BAŞIMDAN.
-Şimdi ikisini birden oku…
-ÇEK GİT BAŞIMDAN…
Kendisine devlet memuru olduğumu ve sadece bir halay içinde bir kaç kez bahşiş veremeyeceğimi söylemiştim. Bu konuşmadan sonra TAPANİ’ler düğün boyunca bahşiş toplamaya devam etseler de benim ve yanımdaki kişileri nedense pas geçiyorlardı!
xx(*)TAPANİ : Trompet, davul, akordion, klarnet ve saksafondan oluşan orkestra