DOLAR 32,2252 -0.09%
EURO 35,0116 0.06%
ALTIN 2.407,88-0,16
BITCOIN 0%
İzmir
37°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Demokrasi serüveni ve Demokrasinin Bizcesi -2

ABONE OL
30/11/2015 20:41
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Demokrasi kavramı, bir toplulukta veya devlette, var olan üyelerin ya da vatandaşlarının organizasyonu ve devletin politikalarının şekillendirilmesinde kişilerin eşit haklara sahip kılındığı bir yönetim biçimidir diye tanımlanır. Yunanca kökenli bir kelime olup dimokratia (dimos“halk zümresi“ve kratia“iktidar”) sözcüklerinden türemiştir. Dilimize de, Fransızca’dan sirayet etmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmektedir.

İlk olarak Eski Yunan’da Atina Demokrasisi olarak tanınmıştır. Teoride tüm yurttaşların eşit şekilde oy verme hakkına sahip olmaları şeklinde ifade edilmiştir. Bununla beraber bu hakka sahip olmayanlar da vardı. Kadınlar, köleler, ve o şehirde doğmamış olanlar bu haklara o dönemlerde sahip değillerdi. Kavram olarak belki de iyi tanımlanmış olsa bile, Atina Demokrasisi uygulamada görülen ayrıcalıklı davranım yüzünden fazlaca eleştiri almıştır. Kavramın ilk eleştirildiği dönemler Eski Yunan‘a kadar uzanmakta. Aristo ve Eflatun, yaşadıkları dönemde demokrasiyi yoğun bir şekilde eleştirenlerin en başında gelirler. Eleştirinin dozunu da zaman zaman kaçırmışlardır. Günümüz devletlerinin yönetim biçimi olarak ele alınan demokrasiyi “ayak takımının yönetimi “ gibi aşağılayıcı kavramlarla ifade etmişlerdir. Roma İmparatorluğu döneminde, demokrasideki demokratik haklar sosyal sınıf ayrımı gözetilerek şekillendirilmişti; bir dönem ülkemizde olduğu gibi… 18.ve 19.yy da demokrasi, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve Fransız İnsan Hakları Bildirgesi ile süratle bir değer haline getirildi. Bu dönemlerde demokrasi yönetimi büyük devletlerin değil küçük devletlerin yönetim biçimi olarak değerlendirilmiştir. Demokrasinin özü, halka dayanmasıdır. Demokrasi ve Cumhuriyet rejimi, geçmişten günümüze oligarşi, monarşi, meşrutiyet, teokrasi gibi farklı yönetim biçimleri arasından sıyrılarak gelebilen ve 21.yy da en yaygın biçimde kullanılan bir yönetim sistemidir.

 

İLK DÖNEMLERİNDE YAŞANANLAR

 

Demokrasi uygulamalarının ilk dönemlerinde yaşananlar oldukça ilginçtir. Teoride tüm halkı kapsamış olmakla birlikte, uygulama da bir takım kesimlere sınırlamalar getirerek, bunun dışında kalanlara da sonsuz özgürlükler vererek uygulanmaya çalışılmıştır. Örneğin; Fransız devriminden sonra yapılan seçimlerde oy verme hakkı sadece belli miktarda vergi veren vatandaşlara aitti. Irk ayrımının yaşandığı ve hâlen yaşamaya devam ettiği ABD demokrasisin de siyah ırk ilk defa 1960’lar da oy kullanabilmiştir. ABD’nin resmi kuruluş tarihi 4Temmuz 1776’dır. Demek ki ABD’de 184 yıl demokrasi birilerinin elinde oyuncak olarak kullanılmıştır.  Yeni Zelanda’da ise 1893 yılında kadınlara seçme hakkı verilmiştir. Kadınlar için 20.yy kadar seçimlere tam katılım hakkı hemen hemen hiçbir ülkede uygulanmamıştır. Demokrasi kavramı ve uygulamaları tüm dünyada farklı tanım ve uygulamalarla karşımıza çıkmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi toplumların demokrasiyi farklı algılamaları olmuştur. Kendi değerleri ışığında farklı farklı yorumlamış ve uygulamışlardır. Krallıktan vazgeçmeyen İngiltere de uygulama enteresandır. Parlamento ve monarşinin bu kadar uzun süre birlikte var olabildiği tek ülkedir. 300 yıldır parlamentonun yetkileri artarken monarşininki geriledi. Bugün parlamentonun açılış töreni, bir yanıyla Kraliçe’nin parlamentosu olduğunu hatırlatan bir sembolizm içerse de, bir yanıyla seçilmişlerin üstünlüğünü ve belirleyiciliğini vurgular. Her şeyden önce okuduğu hükümet programı, Kraliçe’nin eline hükümet tarafından tutuşturulmuş bir metindir. Kraliçe devamlılığın bir sembolüdür. İran, Irak, Suriye ve diğer Arap ülkelerinde devletin yönetim biçiminin cumhuriyet olduğu söylense bile devletin yönetimi bir kısım zümrelerin elinde kalmıştır. Günümüz demokrasi anlayışlarında, cumhuriyet kavramı, cumhur’un isteklerinin göz ardı edildiği, elitlerin isteklerinin öne çıkartıldığı, vesayet rejimlerinin her zaman yerini koruduğu bir yönetim biçimi olmuştur. Hatta dış baskılara maruz kalan içine kapalı ülkelerde göstermelik cumhuriyet ve demokrasi rejimleri uygulanmıştır.

 

ÜÇÜNCÜ PARTİLERE VİZE YOK

 

Çok partili siyasi yapılanmalara geçişte devrin yöneticileri tarafından izin verilen ikinci ve üçüncü partilere vize verilmiştir. Kendilerinden farklı düşünenlere, rakip olmamaları, yaptıkları yanlışları örtbas edebilmeleri için temsil hakkı verilmemiştir. Devrin yöneticileri hep despotik davranmışlardır. İsteklerinin yerine getirilmediği durumlarda asıp kesmişlerdir. Bunu da “zaman ve zeminin ihtiyacına binaen” kılıfına uydurmuşlardır. Demokrasi kavramını aslına uygun değil, kendilerince tanımlanan şekliyle uygulamışlardır. “Minareyi çalan kılıfını uydurur.” prensibince de gereken kılıfları mahirce uygulamışlardır. Fakrı-zaruret içindeki halk bu şekilde çok defa aldatılmıştır. Demokrasinin önemli unsurlarından olan Laiklik kavramı da bu bağlamda aynı kaderi paylaşmıştır. Ülkeden ülkeye laiklik uygulamaları değişiklik arz eder. Ortak bir tanım asla kabul edilmemiştir. Bazı ülkeler dine ait işleri tamamen serbest bırakırken, bazı ülkeler din ile devlet işlerini birlikte yürütmüşler buna da laiklik demişlerdir. Biz de ise din devlet işinden arındırılmalıdır prensibi savunulmuştur. Din devlet işlerinden uzaklaştırılırken devlet asla din işlerinden uzak tutulmamıştır. Dinin devlet tarafından yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi esası üzerinde durulmuştur. Örneğin; eski Cumhurbaşkanı Sn. Kenan Evren zamanında ayet yazılı kâğıt parçaları uçaklar ve helikopterler vasıtasıyla doğu bölgelerine havadan atılmıştır. Halkın din duyguları istismar edilerek(!) dinden yararlanılmış ve devlet işi gerçekleştirilmiştir. Buna da laiklik denmiştir. Bütün bunlar gösteriyor ki; Demokrasi ve Cumhuriyet yönetim biçimini o ülkenin kendine has olan tarihi ve kültürel zemininden soyutlayarak ele almak doğru olamaz. Bununla birlikte bir ülkede uygulanan demokrasi ve Cumhuriyet uygulamasının aynını farklı bir toplum için örnek gösterip taklit ederek almak ve uygulamaya koymak doğru değildir.

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli