Çocuklar: birçok
din tarafından, birçok düşünce tarafından, ilke ve modern birçok kabile/ülke
tarafından “Günahsız” olarak kabul edilen varlıklardır. Çocuk geleceğinin
geleceğidir. Her ne kadar farklı dinlerde ve tarihin farklı dönemlerinde,
günümüzde de “Tanrı’nın lütfü olarak bakılmışsa da birçok yerde/dinde/kabilede
“günahlı!” varlıklar olarak algılanmıştır. Fakat İslam dininde ve Müslüman
topluluklarında “Tertemiz, Günahsız” algılanmış ve değerlendirilmiştir hep.
İslam dininde (hem Kur’ani Kerim’de, hem Peygamberin yaşantısında ve
Hadislerinde hem de İslam ulemaları) “çocuk, Fıtrat üzerine doğan tertemiz
günahsız bir varlık (bembeyaz bir sayfa gibi) olarak doğar, ailesi ne ise
çocuğunun da o yola, o kültüre sahip olacağı” olarak bakılmaktadır. Çocuk,
çocuktur diyoruz ya… işte Müslümanların çocuğa verdiği değer inandığımız dinin
öğretilerinde de görmekteyiz.
Tarihte ‘çocuk’a her hangi bir
gün bayram olarak verilmemiştir. Ancak 23 Nisan 1920 yılında dünyada kutlanan
ilk çocuk bayramı Türkiye’
çocuklarına armağan ettiği bu bayram ilk defa kutlanmaya başlamıştır. Bu bayram
büyük şenliklerle kutlanmaya başlamış ve sadece Türkiye’de. Ancak son yıllarda
yabancı ulusların çocukları da Türkiye’nin daveti üzerine katılmaya
başlamıştır. Bununla ilgili İ. Hakkı Sunat’ın şiirine
yer vermek yerinde olacaktı:
Bize gelen bizim bayram.
Yükseldi bak ünümüz,
Yirmi üç Nisan bizim
En şerefli günümüz.
Al bayrağı açalım,
Gel gidelim törene
Bin teşekkür bizlere,
Bu günleri verene.
Bizim için harcanan
Boşa gitmez bu emek
Çünkü her Türk çocuğu
Yirmi üç Nisan demek (Çünkü her
Türk çocuğu, bu son cümle benim eklentimdir)
Peki Türkiye’nin
bu uluslar arası çocuk bayramının kutlamanın faydası ne olur diye merak eder
insan. Milyonlarca TL harcanıyor bu kutlamalara, binlerce çocuk geliyor
dünyanın dört bir köşesinden, binlerce Türk ailesi bu misafir miniklere ev
sahipliği yapıyor, onları memnun etmek için gerektiğinden daha da fazlasını
yapıyor… peki bu çocukların Türkiye’ye faydası ne merak edip durur ya insan…
Gelen bu binlerce
çocuk, ayrı ayrı birer pırlantadır. Dili Türkçe değilse de “Merhaba, Evet,
Nasılsın, İyiyim, Siz, Ben, Tamam, Güle güle, İyi geceler… öğrenir ilk geldiği
saatlerde. Türk ailesini yakından tanıyor. Ve daha önce belki de hayal etmediği
başka bir kültüre ait bir ailenin ferdi oluveriyor… bu bayramda bu çocuklarla
beraberdir. Miniklerin o mutluluğu gözlerinden okunuyor. İzmir’in her
köşesinde, her parkında, her pizzada… başka bir ülkenin çocuğu ve yanında Türk
arkadaşı ve onun ailesini gördük bir hafta boyunca…
Yüzlerce çocukla
görüştüm ve evet “hiçbiri memnun değilim demedi, çok mutluyuz çoook diyorlardı
hem kendi dillerinde hem de Türkçe”. Bundan dolayı Türk halkına çok ama çok
tebrik ediyorum. İşte geleceğimizi barış içinde yaşamaya vesile olacak bu
miniklerinizi iyi baktılar ya… bu aileler barış bir dünyada insanlığın
geleceğine çok büyük destekleri olmuştur. Tüm dünya çocuklar bizimdir, Türk
çocukları gelen misafirleriyle irtibatı kurdular ve bu irtibat ömür boyu
sürecek… Teşekkürler Atatürk, Teşekkürler Türkiye, Teşekkürler Türk aileleri,
ve en büyük teşekkürü hak eden sizi Türk minikler: gözlerinizden öpüyorum.
Sayenizde Türkiye bütün dünyada konuşuluyor… ve iyilik, misafirperver,insancık
bir Türkiye konuşuluyor bundan emin olun…
HABERLER
20 saat önceHABERLER
20 saat önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce