DOLAR 32,7162 0.47%
EURO 35,4367 0.38%
ALTIN 2.485,250,73
BITCOIN 1814742-3.36741%
İzmir
31°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

107 okunma

Dış Türklerin seçme ve seçilme hakları

ABONE OL
15/02/2011 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de Haziran 2011 tarihinde yeni genel seçimler olacak. 49 milyon seçmene yönelik çalışmalar Büyük Millet Meclisi’nde bütçenin kabulünden sonra partiler için önemli bir gelişmeyi bize yansıtacak.

GÖÇÜN 50.YILI

2011 yılı ayrıca ilginç bir yıl olarak ortaya çıkıyor. Türklerin Avrupa’ya göçünün başlamasının 50. yılını 31 Ekim 2011 tarihinde kutlayacağız. Bugün için 5 milyon 200 bini Avrupa Birliği sınırları içinde olmak üzere 6,5 milyon insanımız Türkiye sınırları dışında yaşamaktadır. Bu Türkiye nüfusunun takriben yüzde 9’unu oluşturuyor. Dış Türkler büyük ölçüde Türkiye’nin politik olarak ihmal ettiği bir grubu oluşturuyor. Ekonomik açıdan yararlanmak istediğimiz, Türkiye için gerekli olduğu zaman lobi grubu olarak gördüğümüz dış Türklere Türkiye’deki seçimlerde pek önem vermiyoruz. Özellikle Avrupa Birliği sınırları içinde yaşayan insanlarımızın sayıları, dökümleri gayet açık bir şekilde ortaya çıkmış bulunuyor. Avrupa Birliği’nin 27 ülkesinde Büyükelçiliğimiz var ayrıca 40’a yakın Başkonsolosluğumuz da bu ülkelerde yer alıyor. İlk olarak Avrupalı Türkleri Türkiye’deki seçimlere aktif olarak katabiliriz. Bu konuda bugüne kadar öngörülen statü gümrüklerde son 90 gün oy vermelerine yönelikti. Bu her açıdan sakat ve gayri ciddi bir gelişmedir. Esas olarak Avrupa Birliği Ülkeleri’nde yaşayan insanlarımız için seçim bölgeleri öngörmek ve bu insanların yaşadıkları ülkelerdeki Türk temsilciliklerinde 4 gün müddetle oy vermelerine yönelik çalışmalar yapılabilir. Böylece Başkonsolosluklarımız ve Büyükelçiliklerimizde Perşembe gününden başlayarak Türkiye’de genel seçimlerin gerçekleşeceği Pazar akşamı saat 18:00’a kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına oy kullandırabiliriz. Böylece Başkonsolosluklarına gönderilecek hakim nezaretinde 9. Haziran 2011 perşembe günü saat 9.00´dan 12 Haziran Pazar günü saat 17.00´ye kadar mesai saatleri sürecinde oy vermelerini sağlayabiliriz.

 

İZMİR’İN SEÇMEN SAYISINA YAKIN

 

TAVAK Vakfı olarak son yaptığımız dökümlere göre Avrupa Birliği sınırları içinde yaşayan takriben 2 milyon 440 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı seçimlerde oy verebilecek statüdedir. Bu sayı az bir sayı değildir. Türkiye’nin 3. seçim bölgesi olan İzmir’in seçmen sayısına yakın bir kitleye Avrupa’da sahibiz. İzmir’den 24 milletvekili Ankara’ya gönderilirken Avrupa Birliği sınırları içinde yaşayan 2 milyon 440 bin Türk’ün de öngörülen bölgelerde aktif ve pasif seçim haklarını kullanarak Ankara’ya 24 milletvekili gönderme şansı olabilir. Bu örnekten hareket ederek Avrupa Birliği Ülkeleri’ndeki Türklerin yaşadıkları yerlere yoğunluklarına göre 12 seçim bölgesine ayırıp bu seçim bölgelerinden 1 ila 4 parlamenteri de Ankara için seçilebilir. Bu parlamenterler Türkiye Parlamentosunda nasıl Avrupalı Türkleri temsil edebilirler. Bugün Erzurum’dan, Edirne’den Ankara’ya gelmekle Berlin’den, Münih’ten veya Paris’ten gelme arasında büyük bir fark yok. Türk Hava Yolları ve diğer şirketler AB ülkeleri ile ciddi bir uçuş ağı kurmuş bulunmaktadırlar. Avrupa Birliği’nde kendi ülke sınırları dışında göçmen nüfusu bulunduran İtalya, Avusturya ve Fransa gibi ülkeler bu sorunu diplomatik temsilciler de seçtirerek geliştiriyorlar. Bu konuda Türkiye’deki partilerin olaya ciddi bir yaklaşımı halinde önümüzdeki 6 aylık süreç zarfında bu sorun çok rahat bir şekilde çözülebilir. Büyük Millet Meclisi’nin alacağı bir karar çerçevesinde Başkonsolosluklardaki vatandaşların dökümleri alınarak 18 yaşın üstündekiler rahat bir şekilde tespit edilebilir ve ayrıca uzmanlar Avrupa Birliği’nde yaşayan Türkleri bölgelere göre 12 ayrı bölgeyi ciddi olarak ölcebilirler. Avrupalı Türklerin Türkiye’de ciddi bir lobisinin olmaması bu konunun önündeki en büyük engeli oluşturmaktadır. Böyle bir seçme seçilme hakkının Avrupalı Türklere verilmesi bu insanların içinde yaşadıkları ülkelere uyum konusunda negatif bir etkisi olmaz. O insanlar çalışmalarını yaşadıkları ülkede sürdürüp geldikleri ülkede de aktif bir şekilde politikaya katılabilirler. Avrupalı Türklerin büyük bir çoğunluğu yaşadığı ülkenin vatandaşlığına geçerek zaten bu seçme ve seçilme hakkını kullanacak durumda değildir. Fakat 50 yıl sonra hala Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını vermemiş ve kaybetmemeiş insanlara karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir borcu vardır. Anayasamızın eşitlik ilkesinden hareket edersek 2011 seçimleri bunun için ilk deneyim olabilir.

    En az 10 karakter gerekli