Todor Jivkov’dan daha önce 1984 yılı sonunda tek ulusa geçiş düğmesine basılmıştı. Bulgaristan sınırları içinde yaşayan herkese Bulgar isimli kimlikler verilmiş, böylece Bulgaristan tek ulusa geçme kararı almıştı. Todor Jivkov ülke sınırları içerisinde yaşayan Türklerin rızasını almadan sonuç alacağını sanmıştı ancak beklediği gibi olmadı. Rusya’da başlayan Perestroyka, Bulgar yöneticilerini derinden etkiledi. Beş yıl sonra ülke içinde yükselen seslerden korkarak ve demir perdeyi aralayarak sınırları açmak zorunda kaldı. Üç yüz binden fazla Türk yurdundan, evinden edilerek ülke dışına kovuldu.
1984 ve sonrası “Soya dönüş” çalışmasına karşı gelen yüzlerce Türk tutuklanarak Belene adasına kapatıldı, yüzlercesi ise sürgün edildi. İşte bu gelişmeler yaşanırken, Eski Zağra siyasi ceza evinde Türkler tarafından bugünkü HÖH’ün temelleri atıldı. Partinin kuruluş kararı haksız yere cezaevinde bulunanlar tarafından alınmıştı. Tekrar acı dolu yıllara dönülmemesi için, başta Eski Zara ceza evinde bulunan siyasi mahkûmlar tarafından Varna şehrinde resmi yollardan HÖH’ün siyasi hazırlıklarına başlanmıştı. Böylece Bulgaristan devleti tarihinde ilk kez, Bulgaristan sınırları içinde yaşayan ve azınlıklar tarafından resmi yollardan temsil edilen bir kuruluşu kabul etmek durumunda kalmıştı. Parti içerisinde çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu HÖH, yıllar içerisinde ülke siyasetinde yerini aldı. Geçen yirmi yıllık dönemde Bulgaristan siyasetinde istikrarlı olarak sadece HÖH büyümeyi başardı. Bugün parti marjinal görünümünü arkada bırakarak, istikrarlı biçimde emin adımlarla ülkede tek ulusal parti olma hızında ilerlemeye ve büyümeye devam ediyor. HÖH’ün bu istikrarlı yükselişinin, Bulgaristan’da bazı dar kafalı “milliyetçilerin” huzurunu kaçırdığını açıkça görüyoruz. Bunları izlerken, yakın gelecekte Bulgar halkının içerisindeki azınlıklardan bir Başbakan ya da Cumhurbaşkanı görmeye ne kadar hazır sorusunu da sormamız gerekiyor.
Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da, HÖH’ün Yedinci Olağan Kongresi gerçekleşti. Partinin kuruluşunun yirminci yıldönümüne rastlayan kongrede, HÖH Lideri Ahmet Doğan yönetimde ciddi değişiklikler olacağı ve yakın gelecekte parti liderliğini bırakabileceğinin de sinyallerini vermişti. İşte bu kararlar doğrultusunda 2010 yılının ilk günlerinde HÖH Merkez Yürütme Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Beklenen en büyük değişiklik ise, yirmi yıl süresince parti yönetiminde yer alan başkan yardımcılarının görevlerini yenilerine bırakması oldu. Lütfi Mestan HÖH Genel Başkan Yardımcısı olarak yerini korur iken, Kasım Dal, Emel Etem, Ünal Lütfi, Yordan Tsotanev görevlerinden ayrıldılar. Yeni görevlere Hristo Biserov, Filiz Hüsmenova, Ruşen Rıza, Ali Osman İmamov seçildiler. Bu yeni kadronun, anayasal çerçevede azınlıkların haklarını korumayı unutmaksızın ülkenin kalkınmasında canla başla çalışacaklarına eminim. Yeni seçilen kadroya şimdiden gönülden başarılar diliyoruz.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce