Rifat Sait *

Ünlü Pink Floyd grubunun 1979 sonunda çıkardığı “The Wall” isimli şarkıyı ilgili ve ilgisiz pek çok kişi bilir. İnternette kısa bir araştırmadan sonra şu anlamına da erişebilirsiniz: “The Wall albümünün en genel olarak konusu bireyin yaşam koşullarının ve korkularının neticesinde kendisine, çevresine ve dünyaya yabancılaşmasını anlatır ve bunun en büyük nedenine vurgu yapar: İletişimsizlik. Dış dünya ile iletişimsizlik, izole yaşam ve yabancılaşma bireyde dış dünyaya karşı korku duyma ve ondan korunma ihtiyacını doğurur. Karşısındaki birey veya toplumla iletişim kurmayan insan ondan korkar. Albümdeki temel öğreti budur.”

Berlin duvarının yıkılması

Pink Floyd grubu birçok yerde konserler verdi. Daha sonra 21 Temmuz 1990 tarihinde Berlin Duvarı’nın yıkılışı sebebiyle bir kez daha ve çok daha büyük ölçülerde Berlin’de Roger Waters ve pek çok sanatçının katılımıyla yeniden sergilendi. İki Almanya’yı bir birinden ayıran Berlin duvarı, mümkün olmayacak bir şeyi başaramadı, önce Doğu ve Batı Almanya birleşti, daha sonra bu ucube duvar yıkıldı.

İtalyanların Libya’daki duvarı

İtalya’nın Libya işgalinde rahmetli Ömer Muhtar komutasındaki Libyalı Müslümanları büyük bir çitle ayırmasını ünlü “Çöl Aslanı” filminde görenler olmuştur. İtalya, Libya’da katliamlar yaptı ama başaramadı. Çinlilerin, Türklere karşı yaptığı en uzun duvar olan Çin seddi asıl amacı olan Türkleri engelleyemedi ama bugün milyonlarca turisti çekip birleştiriyor.

Balkanlara örülmek istenen duvarlar

Avrupa Birliği, birbiri arasındaki sınırları ve gümrük kapılarını açarken, dış dünyaya karşı duvarlar örüyor. Örneğin AB ülkesi olan Bulgaristan sözüm ona yasadışı göçmen akışını engellemek için Türkiye sınırına inşa edilen yüzlerce kilometre uzunluğundaki duvar ile komşusu Türkiye ile arasına engel koyuyor. Bulgaristan’da ekonomik sıkıntı ve hatta aç insanlar varken milyonarlarca Avro bu duvara gömülüyor. Hâlbuki Balkanlarda komşular arasında ayrıca birer kapı vardır ve ona “kapıcık” deriz. Ama duvarcık, diye bir şey duymadım, bilmiyorum. Aynı şekilde Sözüm ona komşu Yunanistan yasadışı göçmenleri engellemek bahanesiyle Türkiye sınırına aralıklarla çit çekileceğini açıkladı. Muhtemelen Meriç tarafına yapılacak bu ayırma Projesini Yunan ordusu yönetecekmiş. Göçmenler dediğine bakmayın, Batı Trakya’daki 150 Bin Türk soydaşımızı Türkiye’den ayırmak istiyorlar. Aynı şekilde Yunanistan da büyük ekonomik kriz yaşıyor.

Bu çiti hangi parayla yapacaklar? Tabiki AB fonlarıyla. Ama ne yapsalar boş, başaramayacaklar. Avrupa Birliği mülteci göçleri konusunda samimi olsa duvar örmek gibi geri kalmış bir uygulama yerine Türkiye ile yasa dışı göçler için yaptığı Geri Dönüş anlaşmasına uyardı. Yapmadılar. Diğer yandan Kosova’nın kuzeyde Sırbistan ile sınır şehri olan Mitrovisa’ya, Sırplar bir duvar örmeye çalıştılar. Böylece Mitrovisa’yı Kosova’dan koparabileceklerini hayal ediyorlardı. Hâlbuki bu duvar kendi ekonomilerine zarar verecekti. Pişman oldular.

İsrail’in kendi mezar taşı olacak duvar

Son olarak şimdi de terör devleti İsrail, Filistinli kardeşlerimizin kendi öz vatanları olan topraklarını işgal ederek, etraflarına duvarlar örüyor.
Ördükleri bu duvarlar, inşallah üstlerine yıkılacak, onların mezar taşları olacak. Tüm dünyanın gözleri önünde bir ülke insanları toplu olarak adeta ablukaya alınıp adeta bir ceza evine sokuluyor. Bu geri kalmış, alçakça bir uygulamadır, insanlık dışıdır.

Duvar ustaları: “Masonlar”

Dikkat ederseniz aslında bütün duvarlar, Türklere, Filistinlilere, Arnavutlara, Afrikalılara karşı yapılıyor. Yani aslında Müslümanlara karşı yapılan duvarcılık çalışmaları. Yine aslında Müslümanlara karşı kurulmuş ve arkasında Yahudilerin olduğu bilinen bir grup olan ve Atatürk’ün de yasakladığı Masonların sözlük anlamı “Duvar ustaları” değil midir? Bugün Filistinlilere Masonların patronları duvar örüyorlar. İlginç değil mi? Ne yaparlarsa yapsınlar, boş. Dava sahibi insanlar Allah’ın nurunu tamamlayacağına iman etmişler. Allah’ın bu vaadine hangi duvar dayanabilir ki? Kalpler önce samimiyetle birleşecek sonra bütün duvarlar yıkılacak inşallah. Belli bir zamanı var. Yunus suresi 102.ayet: “De ki: “O halde bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!”

Zamanı da yaratan Allah çok sabırlıdır, sabırlı olmayı emreder. Ey Müslümanlar! Sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.

RİFAT SAİT*
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı
Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Merkezi (ATMER) DK Başkanı
Mail: rifatsait@gmail.com
Linkedin: www.linkedin.com/in/rifat-sait-b54b0980/
Twitter : twitter.com/saitrifat
Facebook : www.facebook.com/rifat.sait