15 Eylül 2009 tarihinde Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI), Yunanistan 4. Gözlem Raporu’nu yayımladı.
Ülke raporlarında ECRI tarafından sunulan tavsiyelerin uygulanması ve değerlendirilmesini ve rapora konu ülkede yaşanan yeni gelişmeleri konu alan 4. Gözlem Raporunda ECRI, Yunanistan için 8 Haziran 2004 tarihinde yayımlanan üçüncü rapor sonrasında Yunanistan’ın ilerleme kaydettiğini ancak endişe verici sorunların devam ettiğini açıkladı.
19. Madde sorunu
Vatandaşlık Kanunu ile ilgili bölümde ECRI, üçüncü raporunda Eski Yunan Vatandaşlık Kanunu 19. Maddesi temelinde Yunan vatandaşlığından mahrum bırakılmaları nedeni ile ortaya çıkan olumsuz koşulların Yunanistan’da ya da yurt dışında ikamet eden veya vatansız ya da başka bir uyruk sahibi olan tüm kişiler için derhal düzeltilmesini garanti altına alan adımların atılmasını tavsiye ettiğini hatırlatıyor. ECRI, mevcut sorunun büyük ölçüde devam ettiğini endişe ile not ederek vatansız kişiler ile ilgili olarak Ombudsman’ın 2005 yılı raporunda Yunan vatandaşlığını kaybeden Batı Trakya Müslümanlarının vatandaşlıklarını yeniden kazanma veya natüralizasyon başvurularında aşırı ve gerekçesiz olarak gecikmelerin yaşandığını rapor ettiğini ifade ediyor. ECRI, şu anda yurtdışında yaşayan ve/veya başka bir ülkenin vatandaşlığını kazanan kişiler dahil 19. Madde temelinde vatandaşlığını kaybeden tüm kişilerin durumu ile ilgili olarak alınan başka herhangi bir önlem konusunda bilgi sahibi olmadığını belirtiyor. Ayrıca raporda ECRI, son yıllarda etnik olarak Yunan olmayan bazı kişilerin Yunanistan’a kişisel sebeplerden dolayı giriş yapmak istedikleri ya da pasaportunu yenilemeye çalıştıkları sırada vatandaşlıklarından mahrum bırakıldıklarını öğrendiklerini ifade eden raporları endişe ile not ettiğini belirtiyor.
İstihdam sektöründe ayrımcılık sorunu
Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili olarak raporda “Batı Trakya’da Müslümanların Roman ve göçmenler ile birlikte istihdam sektöründe ayrımcılık ile karşılaştıkları” not ediliyor. Bununla birlikte Batı Trakya Müslümanlarının emek piyasası ile bütünleşmesini iyileştirmek amacı ile geniş kapsamlı uzun dönemli bir programın henüz oluşturulmadığı ifade edilirken raporların bu kişilerin kamu sektöründe ve devlet iktisadi teşebbüslerinde yeterli düzeyde temsil edilmediklerine işaret ettiği belirtiliyor.
Eğitim
Raporda ECRI, Batı Trakya’da Müslüman azınlık üyesi kişiler için eğitimde eşit fırsatların teşvik edilmesi amacı ile önlemler oluşturulması konusunda Yunanistan’ı teşvik ettiğini hatırlatarak Batı Trakya’da eğitimde eksiklerin giderilmesi konusunda Yunanistan’dan daha fazla göstermesini talep ediyor.
Ayrıca Batı Trakya Müslüman Azınlığı’nın temsilcilerinin uygun şekilde eğitim görmüş öğretmen konusu problemi konusunda bilgilendirildiklerini ifade eden ECRI, Selanik Özel Pedagoji Akademisi’nin Türk dili öğretmenleri için iki ila üç yıl süreli eğitim vermesinin mevcut problemin asıl nedeni olduğu yönünde bilgi edindiklerini belirtiyor. Bununla birlikte eğitimde kalitenin iyileştirilmesi konusunun Azınlık temsilcileri tarafından özellikle belirtildiği ECRI tarafından not ediliyor.
Benzer şekilde ECRI, iki dilli anaokulları ve ek azınlık ortaokulu ihtiyacı sorunu dâhil daha pek çok sorunun henüz çözülmediklerini ifade eden yorumların Azınlık temsilcileri tarafından dile getirildiğini not ediyor. Ayrıca ECRI, “Müslüman azınlığın diğer iki unsuru olan Roman ve Pomakların durumu ile özel olarak ilgilenilmesini” tavsiye ediyor.
Dernek kurma özgürlüğü
Ayrıca raporda “Batı Trakya Müslüman Azınlığı’nın üç unsurundan biri olan Türk toplumunun dernek kurma özgürlüğünün tanınması sorununun hala çözülmediği ifade ediliyor. Raporda, Yunan makamları ile Türk toplumu temsilcileri arasında bahse konu sorun ile diğer kaygı verici sorunların çözümü amacı ile diyalog kurulmasının gerekli olduğu not ediliyor.
Raporda ECRI, Yunan makamlarından ileri düzeyde çaba göstermesini istediği alanlar ile ilgili olarak tavsiyede bulunuyor. Bu bölümde “Makedon ve Türk toplumları ile ilgili olarak ECRI, dernek kurma özgürlüğünün tanınması konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları ile tam uyumlu olarak önlemler alınmasını tavsiye ediyor.
Müftü ve Tayinli İmamlar Yasası sorunu
Raporun kırılgan/hedef gruplar bölümünde Batı Trakya Müslüman azınlığı ifadesi ile özel olarak ir bölüm yer alıyor. Bu bölümde ECRI, üçüncü raporunda Müftülerin atanması ve vakıfların idari komitelerinin seçilmesi konuları örnek olmak üzere sorunların tatmin edici şekilde çözülmesi amacı ile azınlık üyeleri ile diyalog kurulmasını tavsiye ettiğini hatırlatarak Müftü sorununun halen devam ettiğini belirtiyor. Ayrıca konu ile ilgili olarak ECRI, AİHM’nin kararına atıfta bulunuyor.
Yine raporda 3536/2007 sayı ve tarihli yasa ile 240 imamın atanması ile ilgili olarak kurulan komitede Azınlık üyesi kişilerin yer almadığının Azınlık temsilcileri tarafından ECRI’ye iletildiği not edilirken bu kişilerin diğer dini grupların kendi dini temsilcilerini seçmede özgür olduklarını belirttikleri ifade ediliyor.
Vakıflar sorunu
Raporda ECRI, 3647/2008 sayı ve tarihli yasa ile vakıfların idari komitelerinin azınlık temsilcileri tarafından seçilmesine izin verildiğini not ederek yasanın uygulanması konusunda bilgi sahibi olmadığını ifade ediyor. Ayrıca ECRI, minarelerin yüksekliği sorunu ile ilgili olarak Azınlık temsilcileri tarafından bilgilendirildiklerini not ediyor. Tavsiyeler bölümünde ise ECRI, minarelerin yüksekliği sorunu ile ilgili olarak azınlık temsilcileri ile işbirliği içerisinde çözüm üretilmesini talep ediyor.
Kendini tanımlama hakkı
ECRI, Yunan makamlarından ve bazı Azınlık temsilcilerinden bölgede yaşayan Pomak ve Romanlar ile ilgili olarak birbiri ile çelişen raporlar aldıklarını ifade ederek Yunanistan’ın Roman ve Pomak kimliğinin Azınlık içerisinde çoğunluğu oluşturan etnik Türkler tarafından her zaman tanınmadığını ve kimi zaman bu kişilerin ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia ettiğini not ediyor. Buna karşılık ECRI, Azınlık üyesi bazı temsilcilerin bunu reddettiklerini not ederek gönüllü kendini tanımlama prensibinin herkes için uygulanması gerektiğini ifade ediyor. ECRI, Yunan makamlarından Batı Trakya’da yaşayan herkes için kendini tanımlama hakkını garanti altına almasını tavsiye ederek hiç kimsenin herhangi bir şekilde baskı ya da ayrımcılık ile karşılaşmamasını garanti altına almasını talep ediyor.
Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “ECRI’nın Yunanistan 4. Ülke raporu, Yunanistan’da yaşanan sorunları büyük ölçüde dile getirmiştir. Ancak Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının aktarılması konusunda raporda yanlış ve eksiklikler bulunmaktadır. Türk Azınlık’ın sorunlarının tamamı raporda yer bulmamakla birlikte raporda Azınlık temsilcilerinin görüşlerine açıkça yer verilmesi olumlu bir adımdır. ABTTF’nin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi oturumlarına sunmuş olduğu yazılı bildirilerin dikkate alınarak rapora etki ettiğini görmek ise uluslararası zeminde gerçekleştirilen çalışmalar açısından bizleri cesaretlendirmektedir. 2009 yılında Avrupa Konseyi’nde Yunanistan ile ilgili raporların peşi sıra yayımlanması ve bu raporlarda tüm eksik ve yanlış bilgilendirmelere rağmen Azınlık’ın görüşünü de yer verilmesi uzun soluklu demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinde kat edilen yolu göstermektedir” açıklamasında bulundu.
BALKAN YEMEKLERİ
1 gün önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024