Türkiye de pek çok sanatçı iyi yerlerde olmayı ve emeklerinin karşılığını almayı ister. Birçoğu bunun için zorlu yollardan geçmiştir. Eurovision da bunlardan biri… Aslında Eurovision şarkı yarışması bu ülkede herkesin çokta umursamadığı bir mevzuudur. 1975 yılında Semiha Yankı’nın Seninle Bir Dakika isimli şarkısı ile katılmıştı yarışmaya. Akabinde 1990 yılına kadar olan Eurovision şarkı yarışmalarının puan tablosunda son sıralarda yer aldık. 15 yıl boyunca Türkiye “ha gayret” mantığı ile yarışmaya gitti geldi. Bu süre zarfında Semiha Yankı durmadı çalıştı, günümüzde dahi dillerden düşmeyecek şarkılara imza attı. Şimdi düşününce insan çalışıp, halkının gönlünde yer edecek şarkıların altına imzasını attıktan sonra Eurovision şarkı yarışması olsa ne olacak olmasa ne olacak. Tarkan dünyaca ünlü şarkıcı olurken Eurovision’a mı gerek duydu. Onun mesleğine ve halkına olan aşkı başarılı olmasına yetti de arttı. Yarışma basında büyük yankı uyandıran ve büyük yatırımların yapıldığı bir yarışma olduğu kadar Türkiye’nin yarışma tarihinde birkaç kez katılmadığımız bir yarışma oldu. Yani bu sene yarışmaya katılmayacak olmamız bir ilk değil… 1979’da yarışmadan son anda çekildiğimizi, 1993 yılında ki yarışmada son 5’e kalan ülkelerden biri olduğumuz için 1994’de ki yarışmaya katılamadığımızı belirtmeden geçemeyeceğim.
VEFADAN EKSİK YANI
Eurovision şarkı yarışmasının birde vefadan eksik yanı var. Dünyaca ünlü isimlerimizden Tarkan’da bunun farkında olmalı ki bu yarışmada olmayı hiç istemedi. 1996–97 yıllarının Eurovision şarkı yarışmasını hatırlıyor musunuz? O yıllarda Şebnem Paker, müzik öğretmeni olan güzel mi güzel bir bayan, ülkemizi yarışmada temsil etmişti. Şebnem Paker, Eurovision Şarkı Yarışması’nda 1996 yılında sözleri Selma Çuhacı’ya ve müziği Levent Çoker’e ait olan Beşinci Mevsim adlı parça ile 12. olmuştu. Bir yıl sonra 1997 yılında ise Grup Etnik eşliğinde, müziği Levent Çoker’e ve sözleri Mehtap Alnıtemiz’e ait Dinle adlı parça ile 3. olarak o tarihe kadar Türkiye’nin yarışmada elde ettiği en iyi dereceyi elde etmişti. Ama şimdi adını sıkça duymuyoruz. Ne oldu da Şebnem Paker unutulmuştu? Medya birilerinin evliliklerini ve boşanmalarına vakit ayırdığı kadar mesleği ile paralel bir yarışmada ülkemizi temsil eden Şebnem öğretmene neden basında yer vermiyordu? Bu yarışma beraberinde vefasızlığı mı getiriyordu? Eğer bu yarışma vefasızlığı da beraberinde getirecekse o zaman Eurovision şarkı yarışması olsa ne olur olmasa ne olur. Bir ülkenin tanıtımı için uluslar arası yarışmalar elbette önemlidir. Ama her yıl katıldığımız bu yarışmaların ciddi anlamda fayda sağladığını veya zarar verdiğini düşünmüyorum. Orada ülkemi temsil eden her şarkıcının birbirinden değerli olduğunu düşünüyorum. Ve bu ülkenin şarkıları, türküleri ile büyüyen biri olarak şimdiye kadar güzel ülkem için canla başla çalışan yegâne insanları bir kez daha saygı ile anıyorum.
BALKAN YEMEKLERİ
19 saat önceHABERLER
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024