DOLAR 34,1657 0.08%
EURO 38,2175 -0.21%
ALTIN 2.917,95-0,51
BITCOIN 2244776-0.2692%
İzmir
30°

AÇIK

05:27

SABAHA KALAN SÜRE

169 okunma

Evlad-ı Fatihan

ABONE OL
03/09/2020 00:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sevgili dostlar, bundan böyle her on beş günde bir Balkan Günlüğü’nde olacağım. Çok sevdiğim Balkanlılarla, Evlad-ı Fatihan köşesinde buluşmama vesile olan İzmir Milletvekilimiz Sayın Rifat Sait’e kalpten teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin, 2013 yılı 1. Olağan Genel Kurul’u, 21-25 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu dönemki Genel Kurul’a damgasını vuran en önemli konulardan biri hiç kuşkusuz ‘Kosova’daki durum ve Avrupa Konseyi’nin rolü’ başlıklı rapordu. Ben de Konsey’de Milletvekili olarak görev yapıyorum. Kosova’ya büyük bir haksızlık yapıldığına inanıyorum. Bana gore hiçbir Avrupalı Avrupa Konseyi’nden dışlanmamalı. Sırbistan milletvekilleri Genel Kurul’a katılıp kendi milletlerinin menfaatlerini söz alıp savunabilirken, oy kullanabilirken, Avrupa Konseyi raporlarına raportör seçilebilirken, Konseyde kendilerine ait odaları varken, aynı hakların Kosova’ya tanınmaması benim vicdanıma gore büyük bir haksızlıktır. Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insane haklarını savunmak üzere kurulmuş ve şimdiye kadar da bu görevini başarıyla ifa etmiş Avrupa Konseyi’nin, Kosova’ya uygulanan çifte standartları da en kısa sürede kaldıracağına olan inancım devam etmektedir. Avrupa Konseyi’nde Kosova halkını savunacak hiçbir milletvekili bulunmuyor. O yüzden bu kutsal görevi de fahri olarak üstüme aldım. Konsey’de nasıl, Türkiye’nin yanısıra, Boşnakları, Karabağlı Azerileri, Kıbrıs Türk’lerini, Kırım bTürkleri’ni, Bulgaristan Türklerini, Pomakları, Ahıska Türklerini, Avrupa’da yaşayan işçi kardeşlerimizi ve haksızlığa uğrayan, burada sayamayacağım kadar çok sayıda diğer milleti büyük bir şevkle savunuyorsam, Kosova halkını da aynı titizlikle savunuyor, onlar namına karar değişiklikleri veriyor, oy kullanıyor, konuşmalar yapıyorum. Bu Genel Kurul’da da söz alarak Kosova ile ilgili bir konuşma yaptım. Sizlerle aşağıda bu konuşmamın Türkçe tercümesini kısaltarak paylaşmak istiyorum:

 

‘Sayın Başkan, Değerli Meslektaşlarım,

Hepimiz, istikrarlı, demokratik ve birleşmiş bir Avrupa istiyoruz. Eğer soğuk savaş ve iki Dünya Savaşı’na ait hatıralarımız, bize birşey öğrettiyse, o da, barış içinde, güvenli, özgür ve bölünmemiş bir Avrupa’ya ihtiyacımız olduğudur. Balkanlardaki politik durum ve güvenlik hala kırılgandır. Burada bulunan hepimiz, Kosova’da meydana gelebilecek bir çatışma olasılığından endişe duymalıdır. Çünkü böyle bir çatışma, tüm Balkanlara kolaylıkla yayılabilir. Başkan Clinton’ın çok haklı bir biçimde ortaya koyduğu gibi, bu sınırları olmayan bir çatışma olacaktır. Bu çatışma ortamını önlemek için, Sırbistan, Avrupa Atlantik entegrasyonundan önce, Bosna Hersek ve Kosova’nın tam toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duymalıdır. Kuzey Kosova’daki paralel yapıların varlığı huku kkurallarına aykırıdır ve bazıları, suç yapılarına dönüşmüştür. Sırbistan hiçbir şekilde, Kuzey Kosova’da paralel hükümet yapılarını teşvik etmemeli ve Priştina hükümetinin tüm ülkede yetkisini kullanma ve söz sahibi olma haklarına saygı göstermelidir. Kosova tam toprak bütünlüğüyle bağımsız bir devlettir. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Kosova’nın tam toprak bütünlüğü ile ilgili tartışmalara karşı çıkmalıdır. Kuzey’deki yönetim boşluğu ve paralel hükumet yapıları ortadan kalkmadıkça ve  ülkenin kuzey bölümü, ülkeningeri kalanına tamamen entegre edilmedikçe, Priştine hükümetini,  ülkenin  kuzeyindeki insan hakları ihlalleri, yolsuzluklar ve suç yapılarından sorumlu tutmanın adil ve politik açıdan doğru olmayacağı bilinmelidir. Kosova’daki mevcut durumun arkasında dış etkenler vardır. Hepimizin bildiği gibi, Kosova zor günlerden geçti ve şu an 96 ülke tarafından tanınmaktadır. Kosova’da etkin bir hükümet yapısı tesis edilebilmesi için ülke, uluslararası tanıma ile güçlendirilmelidir. Avrupa Konseyi’nin tüm üye ülkelerini, Kosova’nın tam toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanımaya çağırıyorum. Güvenliği de içine alacak biçimde, raportörün tüm endişelerine yanıt verebilmesi için, Kosova’ya uluslararası işbirlikleri geliştirme fırsatları verilmelidir. Eğer, Kosova, daha fazla ülke tarafından tanınırsa, bu ülkeyi küresel anlamda ekonomik ve politik olarak entegre edecek, organize suçla savaşta daha da güçlendirecektir.

Eski Yugoslavya’ya bağlı ülkeler olan Makedonya, Sırbistan ve Karadağ’ın, Avrupa Konseyi üyesi oldukları gözönüne alındığında, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ni, Kosova’yı en yakın gelecekte, Avrupa Konseyi üyeliğine Kabul etmeye çağırıyorum. Avrupa Konseyi’nin tüm üye ülkeleri tarafından tanınana dek, Kosova’ya gözlemci devlet statüsü verilmelidir, Kosova’nın burada Konseyde bir ofisi olmalı, Kosovalı Parlamenterlerin bu meclis çatısı altında konuşma hakları veya kendilerini ilgilendiren kararlara değişiklik önergesi verme hakkı bulunmalıdır. Bu, Sırbistan ve Kosova arasında diyaloğu geliştirecek bir platform oluşturacak ve iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileşmesi için yeni imkanlar sağlayacaktır. HiçbirAvrupalı, Avrupa Konseyi’nden dışlanmamalıdır.’

 

Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır

gundes@tbmm.gov.tr

 

 


 

    En az 10 karakter gerekli