Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamit döneminde hazırlanan “Anadolu’da Genel Üretim Raporu”nda yer alan, Türkiye’nin 150 yıllık hayali Filyos Limanı Projesi bugün hizmete alınacak.
Karadeniz hinterlandının en önemli deniz kapısı niteliği taşıyan Filyos Limanı’nın, bölgesel deniz ticaretinin yeni merkezlerinden olması hedefleniyor.
Filyos Limanı’nın sadece Zonguldak’ın değil, başta Karabük ve Bartın olmak üzere tüm Batı Karadeniz ve İç Anadolu’nun ana ihracat merkezi haline dönüşeceği öngörülüyor.
“Limana demir yolu bağlantısı sağlanmalı”
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Genel Müdürü Cavit Uğur, AA muhabirine, Filyos Limanı’nın, Karadeniz’de alternatif bir rota oluşturmak üzere faaliyete geçeceğini söyledi.
Limanların, her zaman bulunduğu bölgeye kazanımlar sağladığına dikkati çeken Uğur, liman faaliyetlerindeki katma değerli hizmetler ve limandan yurt dışına ve içine yönelik yük akışlarının bölgeyi hareketlendirmesiyle, yeni iş imkanlarının oluşturulacağını dile getirdi.
Uğur, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Ekim 2018’de yayınlanan “Türkiye Lojistik Master Planı”nın Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de doğu-batı koridorlarına ek olarak kuzey-güney taşıma koridorlarının geliştirilmesini öngördüğünü ifade etti.
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansınca hazırlatılan ve Kasım 2020’de yayımlanan “Filyos Lojistik Merkez Araştırma ve Ön Fizibilite Raporu”nun ise Filyos Limanı odaklı planlanan lojistik merkezle ilgili önemli bir çalışma olduğuna işaret eden Uğur, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin Akdeniz ile Karadeniz kıyıları arasındaki kuzey-güney yönündeki intermodal ve demir yolu taşımacılık koridorlarının geliştirilmesi, Türkiye’nin Akdeniz Havzası ile Karadeniz’in kuzeyindeki ülkeler arasında önemli bir lojistik koridor olmasını sağlayacaktır. Filyos Limanı ve lojistik merkezi, doğru kurgulanacak alt ve üstyapısıyla yurt içi ve yurt dışı taşımacılık koridorları üzerinde önemli bir ekonomik yapıya dönüşme kapasitesine sahip. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra Türkiye’nin özel liman işletmeciliğindeki ulusal ve uluslararası deneyimiyle verimli bir şekilde işletilecek Filyos Limanı’nın rekabette güçlü bir konumda olacağı öngörülmektedir. Elbette Filyos Limanı ile Karadeniz’de bulunan Romanya, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan limanları arasında kurulacak düzenli gemi ve Ro-Ro hatları, bu limanlar arasındaki iş birliğini ve hacmini artıracaktır. Buradaki en önemli iki nokta Filyos Limanı ile lojistik merkezinin mutlaka Türkiye ana demir yolu hattına bağlantısının sağlanması ve Filyos Vadisi’nin ekolojik dengesinin korunması ve gözetilmesidir.”
“Bölgenin kalkınmasına önemli katkı sağlayacaktır”
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ersin Açıkgöz de Filyos Limanı’nın, Türkiye’nin artan dış ticaretini karşılamak ve bölgesel bir aktarma merkezi olmasını sağlamak için planlanmış yatırımlardan olduğunu söyledi.
Açıkgöz, Proje’yle, kuzey-güney ve doğu-batı hatlarında yeni taşımacılık koridorları oluşturulmasının, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının trafik yükünün azaltılmasının, nitelikli üretimin artırılmasının, ulusal ve uluslararası taşımacılık ve ticaretin geliştirilmesinin planlandığını anlattı.
Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle yapılan dış ticaretin toplam dış ticaret içerisindeki payının yüzde 13-14’lere yaklaşırken, Karadeniz Bölgesi’nden yapılan dış ticaretin toplam içerisindeki payının ortalama yüzde 3,5-4’lerde kaldığını belirten Açıkgöz, “Filyos Projesi, içinde barındırdığı limanıyla Türkiye’nin dış ticaretine ve bölgenin kalkınmasına önemli katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
Açıkgöz, bölge limanlarında elleçlenen yüklerin, ülke genelinde elleçlenen yüklere oranının yaklaşık yüzde 4, bölgenin Türkiye’nin dış ticaretine katkısının ise yaklaşık yüzde 2,5-3 düzeyinde olduğunu söyledi.
Başta Karadeniz Havzası ve Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere ülkenin ulusal ve uluslararası ticaretinin Filyos Limanı ile sağlanacağının altını çizen Açıkgöz, şöyle devam etti:
“Konteyner, dökme, katı-sıvı ve cevher yüklerini elleçlemek üzere gerekli liman tesislerini bünyesinde barındıracaktır. Filyos Limanı, serbest bölge ve endüstri bölgesi yatırımlarıyla bölgeye gelecek yatırımları tamamlar niteliktedir. Filyos Projesi içerisinde uluslararası ölçekte planlanan Filyos Endüstri Bölgesi’nde yüksek ve orta-yüksek teknolojiye sahip sektörlerin yer alması planlanmıştır.”
Doğrudan ve dolaylı istihdam yaratacak
Açıkgöz, ayrıca, serbest bölgeyle de bölgede ticaretin geliştirilmesinin amaçlandığını belirterek, “Filyos Vadisi Projesi’yle doğrudan 8-10 bin, dolaylı olarak ise 20-25 bin kişiye varan yeni istihdam oluşturulması, eğitim, sağlık ve altyapı yatırımlarının yapılması ve 50-60 milyar dolar düzeyinde hasılat oluşturacak ticari altyapının bölgede oluşturulması ile cari açığın azaltılmasına katkıda bulunulması beklenmektedir.” diye konuştu.
Bununla birlikte son dönemde Batı Karadeniz Bölgesi’nde keşfedilen doğal gaz rezervinin çıkarılması ve işletilmesine ilişkin faaliyetlerin, Filyos Projesi’ne ayrı bir boyut kazandırdığının altını çizen Açıkgöz, Türkiye’nin son 33 yılda yaklaşık 800 milyar metreküp doğal gaz ithal ettiğini vurguladı.
Açıkgöz, bölgede keşfedilmiş gaz miktarının dahi ülkenin son 33 yılda tükettiği doğal gaz miktarının yarısına denk geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bölgede keşfedilen doğal gaz kuyuları üretime geçtiğinde, ülkemiz, yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 30’unu karşılama kapasitesine sahip olabilecek. Keşfedilmesi muhtemel yeni rezervlerle birlikte bu oran daha da artacak ve bölge önemli bir enerji kaynağı haline gelecektir. Bölgede doğal gazın karaya çıkarılması ve işlenmesi faaliyetleri Filyos Limanı ve Vadisi üzerinden yürütülmektedir. Gazın çıkarılmasına ilişkin faaliyetlerin yanı sıra kurulması muhtemel yan sektörlerin katma değeri yüksek yüzlerce kimyasal ve petrokimya ürünü ticarileştirme potansiyeli Filyos Projesi’ni ayrıca önemli kılmaktadır.”
Milliyet
HABERLER
3 gün önceHABERLER
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
6 gün önceKÖŞE YAZARLARI
11 gün önceKÖŞE YAZARLARI
17 gün önce