İsveç’te geçtiğimiz hafta, Kosova Başbakanı Ramuş Haradinay’ın yeğenine suikast düzenlendi. Arnavut medyası, olayın siyasi olduğunu belirtti. Çünkü genç kadının babası Nasim Haradinay, Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) işlediği suçları araştıran mahkemenin feshedilmesini talep eden dilekçenin girişimcilerindendi. Fakat bazı kaynaklar, meselenin siyaset değil, onlarca yıldır Kosova’yı yöneten suç çeteleri arasındaki çatışmanın bir yansıması olduğunu iddia ediyor.
KAZANILAN PARA İLE UÇK FİNANSE EDİLİYORDU
1980’li yıllarda ortaya çıkan uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu bu Arnavut ağ, yasadışı faaliyetten kazanılan parayı, Yugoslav güvenlik güçleri ve Sırp olmayan masum sivillere karşı sayısız suç işleyen UÇK’nın finanse edilmesine harcadı. 1990’lı yıllardan itibaren aktif olarak çalışmaya başladı.
Kosova mafyasının raconunu, bazı etki sahibi aile veya klanların etki alanlarını ve çıkarlarını bölüştürülmesi ilkesine saygı oluşturuyor. Haradinay ailesinin üyesini öldürme girişiminin, bu ‘davranış kurallarının’ ihlali anlamına geliyor. Olayın ezeli düşmanları Musaj klanının kan davası ile ilgili olabileceği üzerinde duruluyor. Bu klan, başlarda politika, ardından da silah ticareti yüzünden Haradinay ile çatışmaya girmişti. Bu çatışma, klan liderinin oğlu Sinan Musaj’ın öldürülmesiyle sonuçlanmıştı.
KAN BAĞINA DAYANIYOR
Kosova klanları arasındaki bağ, kan bağına dayanıyor. Bu yüzden üye sayısı sınırlı. Dışarıdan birilerinin bu klanlara dahil olması neredeyse imkansız. Yabancılara sadece ikincil öneme sahip veya tek sefere mahsus görevler veriliyor. Kosovalı suç oluşumlarının üyelerinin büyük kısmı, UÇK ve diğer terörist örgütlerde aktif rol oynadı ve istihbarat, gümrük ve poliste kendi adamlarına sahip. Buna ek olarak Arnavut diasporasından da yardım alıyorlar.
TAÇİ AİLESİNİN BAĞLARI
Kosova üç önemli bölgeye sahip: Drenica, Dukagjin ve Lab
Drenica, Karadağ’ı Makedonya ile birleştiren stratejik yolları kapsıyor. Bu bölge, Kosova Başkanı Haşim Taçi’ye bağlı grubun kontrolünde. Bu grup ve silah, çalıntı arabanın yanında sigara ve benzin gibi vergiye tabi malların kaçakçılığını da yapıyor. Taçi, aile bağları sayesinde yerel yönetimler üzerinde doğrudan kontrole sahip. Taçi ailesinin Arnavut, Makedon, Bulgar ve Çek mafyasıyla bağlantısı var.
Kosova Başbakanı Ramuş Haradinay’ın başkanlığındaki Dukagjin bölgesinde de, Taçi grubu aynı şekilde davranıyor. Ancak buna, ek olarak yerel sakinlerden haraç da alıyor. Kaçak mallar Makedonya, Sırbistan’ın güneyi ve Karadağ’a gidiyor. Haradinay, UÇK feshedildikten sonra Kosova Güvenlik Gücü ve polis sıralarına katılan örgütün eski üyeleriyle iyi ilişkilere sahip olduğu için kontrolündeki bölgelerin komşu devletlerle sınırlarını doğrudan kontrol edebiliyor.
ESKİ UÇK KOMUTANI KONTROLÜNDE UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI
Lab bölgesini ise, eskiden UÇK ve Kosova Güvenlik Gücü’nün en etkili komutanlarından olan Remi lakaplı Rüstem Mustafi kontrol ediyor. Yine uyuşturucu kaçakçılığı yapan bu grubun Haradinay ailesiyle yakın bağları mevcut.
Ancak Kosova’da, bu üç büyük klanla işbirliği yapan veya onların ‘nezdinde’ faaliyet gösteren diğer aileler de var.
Batı medyası, 2000’li yıllarda Kosova’yı, başta uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere organize suçların hüküm sürdüğü ‘gangsterler cenneti’ olarak tarif ediyordu. Kosovalı klanlar, başta Türkiye, Arnavutluk ve Bulgaristan olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki çetelerle yakın ilişkilere sahipti.
AVRUPA UYUŞTURUCU PAZARINI ELE GEÇİRDİLER
Almanya’da Türk ve Kürt uyuşturucu tacirlerinin işini elinden alan Arnavutlar, Slovakya ve Macaristan’da uyuşturucu piyasasının yüzde 90’nını, İsviçre’de yüzde 70’ni, Danimarka’da yüzde 50’sini ve Fransa’da yüzde 40’nı kontrol ediyor. Son zamanlarda ise Yunanistan’a uyuşturucu sevkiyatı arttığı belirtiliyor. Almanya’da Arnavutlar, Avrupa’nın en büyük uyuşturucu kaçakçılığı ağlarından birini kurmuş durumda. Elde edilen kara para da özel bankalar vasıtasıyla aklanıyor.
12 AVRUPA ÜLKESİ VE ABD’DE ŞUBESİ OLAN ARNAVUT VAKFI
Arnavut diasporanın Kosova’daki yurttaşlarına yardım ettiğinin net örneği, 1993 yılında Almanya’da kurulan ‘Domovina Zove’ (Das Vaterland ruft) vakfı. Vakıf, daha sonra UÇK’da üst düzey görevlere gelen kişiler tarafından kuruldu. Vakfın 12 Avrupa ülkesi ve ABD’de temsilcilikleri var. Daha önce, toplanan paraların bir kısmı UÇK üyelerinin silahlandırılması ve eğitimine, bir kısmı da yönetim çevrelerindeki lobicilere rüşvet için harcanıyordu.
Batı ülkelerinde Arnavut Ulusal Vakfı’nın da şubeleri bulunuyor. Bu da, Arnavut mafyasının sermayesini yasallaştırma amacıyla uluslararası statüye sahip Arnavut bankası kurma niyeti olarak yorumlanıyor.
Kaynak: SputnikNews
HABERLER
5 gün önceHABERLER
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önce