Hiçbir şey göründüğü gibi değil

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Rifat Sait

Gazeteci-Yazar

24.Dönem İzmir Milletvekili

Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı

rifatsait@gmail.com

Bu dünyada Sırplar, Ermeniler, Yahudiler, Yunanlılar için çok düşmanca şeyler duydum. Yalan değil hepsi de tarih boyunca biz Türklere, Müslümanlara, kardeşlerimiz Boşnaklara ve Arnavutlara zulümler yaptılar, affedilmez sıkıntılar yaşattılar. Ancak Yahudiler hariç diğerlerinde beni şaşırtan olaylar oldu. Yahudiler ve terör devletleri olan İsrail, azgınlığı ve düşmanlığı ile her zaman istikrarını korudu ve tarih boyunca bu rezil özelliğini devam ettirdi.

Diğer yandan Ermeniler, Osmanlıda milleti sadıka olarak tanınan ve bu yüzden de Osmanlı devletinde önemli görevler alan millet idiler. Daha sonra nasıl olduysa birilerinin kuklası oldular,  hainlikler yapıp ASALA gibi örgütler kurup diplomatlarımızı şehit ettiler. Azerbaycanlı kardeşlerimize yapmadıklarını bırakmadılar. Fakat hepsi öyle mi? Hayır tabiki, Türkiye’de samimi olarak ülke için çalışan doğru Emeni vatandaşlarımız var. Onları tenzih ediyorum. Bir Amerika ziyaretimde bizlere gösterdiği nazik davranışı ve insanlığı ile bir Ermeni beni çok şaşırtmıştı. Bir dönem Türkiye’de çalıştığım bir Alman firmasının Genel müdürü de Ermeni idi. Kendisiyle hala görüşürüz.

Yunanlılar desen hem komşu hem geleneksel zıt kutup. Düşman demek belki diplomatik temayüllerle aykırı olsa da ezeli problemli ülke desek daha doğru olabilir. Ama gelin görün ki; Yunanistan’a gittiğinizde sanki başka bir millet olurlar. Yaklaşımları ve ilgileri sanki bir Türk gibidir. Yemekleri, oyunları hatta birçok ev alışkanlıkları bize benzer. Türkiye’de bir deprem olur ya da bir yangın olursa yardıma hazır olduklarını söylerler, tam tersine durumda biz onlara aynı mesajı göndeririz, yardıma hazırız, deriz. Yunanlılardan da tanıdığım insanlar oldu. Hala da görüşürüz.

Peki ya Sırplar? Rahmetli dedemden bilirim. Kosova’da can düşmanımız olarak anlattılar, öyle tanıdık. Kosova’da bazıları yakın akrabalarım olan çok sayıda Arnavut kardeşimizi hunharca öldürdüler. Srebrenitsa’da bir günde 8000’den fazla Boşnak kardeşimizi katlettiler. Asla affedilemez. Ama aynı Sırplar,  Aydın beyliği isyanında Osmanlının yanında yer almış. İstanbul’un fethinde Fatih’e destek vermiş.

Bosna-Hersek’i Sırp, Hırvat ve Boşnak’tan oluşan üçlü başkanlık konseyi yönetiyor. Üçlü konsey üyeleri dün Türkiye’yi ziyaret ettiler. Biliyor musunuz? Sırp kökenli konseyin dönem Başkanı Dodik (İsmi de komik) bizlerle en iyi anlaşan lider. Türkiye ile uyumlu hareket ediyor. Bosna’daki çalışmalarda en uyumlu adam diyebiliriz. Seviyor musun diye sorsanız asla derim ama gel gelelim ülke çıkarları söz konusu ise adamla anlaşabiliyorsunuz.

Sırbistan da son dönemde Türkiye ile oldukça uyumlu. Türkiye-Sırbistan arasındaki uyum, Bosna-Hersek ve Sancak’taki Boşnak kardeşlerimiz için de son derece yararlı olacak görünüyor. Bu durum Türkiye’nin Balkanlardaki siyasetini de güçlendiriyor. Sırplar üstelik Feto olayında tam olarak bizim yanımızda yer aldılar. Türkiye’nin Rusya ile olan son dönemdeki pozitif ilişkileri de Türkiye-Sırbistan ilişkilerini, aynı şekilde Türk-Sırp ilişkileri de Rusya olan ilişkileri güçlendiriyor. Ne kadar ilginçtir ki Sırbistan ABD’nin dayatmasına rağmen Kudüs’te Büyükelçilik açmazken, can kardeşimiz Kosova, İslam’ın can düşmanı İsrail için Kudüs’te Büyükelçilik açtı. Aynı şekilde terör örgütü Feto okulları hala Kosova’da açık tutuluyor. Bir Kosovalı olarak buna çok ama çok üzülüyoruz. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bir yanda kardeşiniz, kardeş katillerinin yanında, bir yanda hasım bildikleriniz sizin yanınızda.

Bu arada bugün 18 Mart. Çanakkale’yi ve aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Bu ülke ve İslam adına canını seve seve vermiş o güzel insanlara selam olsun. Allah (CC) bizi onlarla cennette buluştursun. Allah hepsinden razı olsun.