Sanki yedim Camisi

5 Mayıs 2024 - 21:17

Sanki yedim Camisi

Bu caminin hikâyesini anlatmadan önce felsefesinden bahsedeceğim.
Solipsizm… narsizm ve egoizmin en üstü belki de… Kuramsal bencillik…
George Orwell’in 1984 isimli romanında da adi gecen düşünce..

Son Güncelleme :

12 Aralık 2020 - 19:32

2.533 okuma


(Last Updated On: 18/12/2020)

 

İstanbul’da bir cami.

Bu caminin hikâyesini anlatmadan önce felsefesinden bahsedeceğim.
Solipsizm… narsizm ve egoizmin en üstü belki de… Kuramsal bencillik…
George Orwell’in 1984 isimli romanında da adi gecen düşünce..
Latince “solus” ve “ipse” kelimelerinin birleşimi. “Solus” tek veya yalnız, “ipse” ise ben veya kendi anlamına gelmektedir.
Her şeyin merkezine bireyin kendisini koyduğunu iddia eden düşünce.
Solipsist biri, her şey ben varsam var. Güneş, ben varsam anlamlı. Ben yoksam güneşin bile bir anlamı yok der.
Bu düşünceye göre her şey insanın zihninde başlar ve zihninde biter.

Ömer Hayyam’ın aşağıdaki dizeleri solipsizm örnek verilebilir.

“ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.”

Bu düşünceyi olumsuz yönde eleştirenler olabilir. Ben ise olumlu tarafına dikkat çekmek istiyorum.

21. yüzyılın son adlı kitapta Alvin Tofller “21 yüzyılda gerçek tatmin almakla değil, almamakla sağlanabilecektir” der. Başka bir deyişle kişinin kendini sınırlaması ile.
Konfüçyüs’e göre insanlar acı çekerler çünkü cahildirler. Bitmek tükenmek bilmeyen istekleri vardır. Bu istekler gerçekleşmediğinde insana acı verir. Mesela cep telefonunun en son sürümünü aldık. Daha özelliklerini kavramadan yeni sürüm çıktı acaba onu alsam mı diye düşünürüz. Eğer bu süreçte telefonu alamadıysak üzülebiliriz.
Ateşe odun atarsan ateş daha fazla odun ister. Ateşi söndürmenin yolu ateşe odun atmamaktır.
Solipsizm bu noktada iyi olabilir. Neden mi? Mesela solipsist biri telefonun son sürümünü alamadığı için üzülmez.
Çünkü Solipsist biri isterse zihninde her şeyi yok eder.

İşte bugünkü yazımın başlığı olan Sanki yedim camisinin hikâyesi de budur.
İstanbul’da Fatih Sinanağa Mahallesi Kırbacı sokakta yer alan cami, Keçecizade Hayreddin Efendi bir başka bir rivayete göre de Adanalı Şakir Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Hayreddin Efendi dar gelirli bir esnaftır. Cami yaptırmanın çok önemli olduğunu öğrenince kendi adına cami yaptırmak ister. Canı bir şey almak istediğinde “sanki yedim” diyerek parayı bir köşeye koyar ve yıllar sonra bu şekilde biriktirdiği parayla cami yaptırır. Kendisinden sonra bu caminin adı “Sanki yedim” olarak kalır.

Keçecizade Hayreddin beyin sahip olduğu düşüncede solipsizme örnek verilebilir.
İnsan isterse kendini her şeye sahip biri olarak görebilir isterse de hiçbir şeyim yok der…
İnsan isterse başına birçok bela geldiğini görebilir ama isterse çok sayıda güzelliğe sahip olduğunu düşünebilir.
Sanki yedim, sanki evlerim, arabalarım var, sanki en üst makamdayım, sanki… sanki…
Kısacası her şey bizim zihnimizdedir.

Solipsizmin Descartes, Berkeley gibi düşünürlerde de olduğu belirtilir.
Descartes’in “Düşünüyorum o halde varım” düşüncesi solipsist olduğuna örnek olarak gösterilir.
“Düşünüyorum o halde varım” düşüncesinin bir başka versiyonu ise “Düşünüyorum o halde varsınız”dır. Örneğin aramızın iyi olmadığı biri ile karşılaştık. O kişiyi gördüğümüzde yüzüne ters ters bakarak geçiyor bu durum bizi geriyorsa buradan çıkarılacak anlamlardan biri şu olabilir. “Sen hala benim için değerlisin. Bende yerin var. Yerin olmasa seni gördüğümde bu hale girmem.” Ama o kişiyle karşılaştığımızda hiç yokmuş gibi davranırsak o kişiye vereceğimiz mesaj şu olabilir. Sen benim için hiçsin. Sen, ben düşünürsem var olursun. Aksi takdirde yoksun… Bir insana verilebilecek en büyük tepkilerden biri bu olabilir.

Solipsist düşüncenin güzel tarafına ünlü halk ozanımız Aşık Veysel’de örnek verilebilir.

Güzelliğin On Par’etmez
Bu Bendeki Aşk Olmasa
Eğlenecek Yer Bulamaz
Gönlümdeki Köşk Olmasa…

Ne güzel ifade etmiş. Senin güzelliğin bile benim düşünceme bağlı…

Ez cümle kısa süren yaşantımızda her şey zihnimizde başlar ve zihnimizde biter. Zihnimizi anlamsız şeylerle meşgul etmek yerine anlamlı şeylere odaklanmak gereklidir.
Sehrazat’ın dediği gibi
“Alemi kuşatmış hayallerim varken sen de var olabilirsin;
Yokken benim dikenlerim, gül dahi olsan boynu bükük kalırsın…”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Ahmet Raci 13/12/2020 / 05:48 Cevapla

Teşekkürler.
Çok hoş bir anlatım olmuş, bana faydalı oldunuz.