0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANTALYA (AA) – Kaş ile Kızılhisar (Meis) Adası ortasındaki “flying fish” dalış noktasına tekneyle açılan Ceylan, burada dalış gerçekleştirdi.

Bu noktadaki imajları kaydeden Ceylan ve beraberindeki takım, İngiliz gemilerinin uçaksavar atışıyla denize düşen, 1935 model İtalyan üretimi “Savoia-Marchetti SM. 79 Sparviero” üç pervaneli bombardıman uçağının son durumunu gözlemledi ve kayıt altına aldı.

Su altı belgesel imalcisi ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, yaptığı açıklamada, kelam konusu noktaya daha evvel 2008, 2010 ve 2014 yıllarında daldığını belirtti.

Son olarak dalış eğitmeni Oray Ercan ile bir dalış daha gerçekleştirdiklerini anlatan Ceylan, “Uçak, bu derinliklerde 58-73 metre aralığında bulunuyor. Bu derinliklere güvenliğimiz için sportif dalış disiplini yerine karışım gaz dalışları yani teknik dalış ile iniyoruz. Son dalışımızdan bu yana tarihin sessiz şahidi uçağımız da vakte direnememiş ve birinci motorun üç pervanesi, ikinci motorun bir pervanesi oksidasyon sonucu kopmuş. Üçüncü motorun bir pervanesi ise kopmak üzere. Gövde kısmı ve kuyruk ise artık yok. Yalnızca bir metal yığıntısı.” diye konuştu.

Ceylan, kelam konusu uçağın periyodun en başarılı bombardıman uçağı olarak bilindiğini belirtti.

Muhtemelen Rodos’taki üssünden kalkan uçağın son uçuşundan sonra geri dönemediğini aktaran Ceylan, “Paraşütle atlayan pilotun da açılan uçaksavar ateşi ile havada vurulduğu söz edilmektedir. Balıkçılar tarafından bulunan ve Kaş’a gömülen cesedinin daha sonra İtalyan yetkililer tarafından çıkartılarak ülkesine götürüldüğü bilinmektedir.” dedi.

Ceylan, Türkiye’nin, su altı kültürel varlıkları bakımından çok güçlü olduğunu, bilhassa Birinci Dünya Savaşı batıklarının öne çıktığını bildirerek, “Yani Çanakkale; 110 yıldır dalışa yasak olan batıkların değerli bir kısmı, Tarihi Alan Başkanlığının kurulması ve ağır uğraşları sonucu dalışa açıldı. Lakin batıklar vakte direnemiyorlar.” tabirlerini kullandı.

Dalış eğitmeni Ercan da insan eli değmeyen batıktaki yıpranmanın doğal olduğunu lisana getirdi.

Muhabir: Oktay Özden