Son dönemlerde küresel ekonominin gidişatı konusunda FED ve ECB yetkililerinin yaptığı konuşmalar, krizin neresinde olduğumuz adına algılamaların her kesimde farklı farklı olduğunu gösteriyor. Hatta bana göre kafaların bir hayli karışık olduğu bir durum var ortada. Yapılan açıklamalar ve piyasaların açıklamaların ardından göstermeye çalıştığı refleksleri görünce, teknik göstergeler ve piyasaya dair rakamların gelecek adına ortaya koyduğu ihtimaller önce aklıma gelen bir fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Zengin işadamı lüks teknesi ile açık denizlere doğru bir gezinti yapmaya karar verir. Denizlerdeki seyri boyunca kendisine yardımcı olacak güvenilir bir iki kişi bulmak için küçük bir sahil kasabasına gelir. Deniz kıyısındaki kahvehaneye girer ve içeridekilere selam verdikten sonra derdini anlatır. Kalabalık olmayan mekânda işini görecek birilerini bulamayacağını anlayıp kapıya yöneldiği sırada köşedeki masadan biri seslenir; ”biz gelebiliriz!” sesin geldiği tarafa dönen adam, burada miskin miskin oturan üç adam görür. “Siz mi?” diye sorar. Adamları gözü tutmasa da, yanlarına gelerek, deniz yolculuğunda kendisine yardımcı olacak tecrübeleri olup olmadıklarını sorar. Masada oturan üç arkadaştan biri atılır; “Ben çok iyi görürüm” deyince, diğeri “bende çok iyi duyarım” der. Adamın gözü üçüncü arkadaşa çevrilir. Gözlerin kendisine döndüğünü anlayan üçüncü adam, oturuşunu bozmadan, “Benim de canım sıkılır” deyince işadamı şaşkın bir vaziyette, “Tamam diğer iki arkadaşın işimi görebilir. Biri iyi duyuyor, biri iyi görüyor, sen benim işime yaramazsın. Zaten vaktimde yok” diğer iki kişiyi işaret ederek, “Siz benimle gelebilirsiniz” der. Arkadaşlar aynı anda itiraz eder,”Biz üçümüz ayrılmayız. Geleceksek üçümüz geliriz”.
AÇIK DENİZİN ORTA YERİNDE
Adam çaresiz kabul eder, yola çıkarlar. Açık denizin orta yerinde, direğin tepesindeki tayfa seslenir; “Kara göründüüüüü! Kara göründüüüüüü!” . Bu söz üzerine hemen dürbünü eline alan işadamı, 360 derece etrafına bakar, lakin bir şey göremez. Direğin tepesindeki adama dönerek;” Ne diyorsun? Ortada bir şey yok” diye çıkışır. Bunun üzerine adam ısrarla; “Olur mu kaptan? Kara göründü bak şu tarafta” diyerek bir yer işaret eder. Hatta kıyada, oturmuş örgü ören bir kadın gördüğünü de ilave eder. Adam sinirle gösterdiği yere dürbünüyle bir kez daha bakar ve bir şey göremeyince, iyi duyduğunu iddia eden tayfasına dönerek;” Ne diyor bu ?” diye sorar. İyi duyduğunu iddia eden adam, “Valla kaptan benim de kulağıma şiş sesleri eliyor. Sanırım arkadaşım doğru söylüyor” deyince iyice çılgına dönen işadamı kenarda miskin miskin yatan üçüncü tayfaya doğru haykırır; “Ne diyor bu iki manyak?” Üçüncü adam hafifçe doğrularak cevap verir; “Kaptan, benim canım işte bu ikisine sıkılıyor.” Önceki hafta Mario Draghi’nin sadece “Hallederiz” ve “Gereği yapılacak” içerikli sözleri piyasalarda büyümeye dönük tedbirler alınacak parasal genişleme gelecek şeklinde algılanınca ralli havası oluşmuştu. Ardından FED başkanı Bernanke’nin konuşmasında parasal genişlemeden bahsetmemesi ve düzelmenin yavaşladığını ifade eden sözleri morallerin bozulmasına neden oldu. Herkesin ağzının içine bakarak izlediği son konuşmasında, Almanya Başbakanı Merkel’den icazet alamadığı için önceki konuşmasının altını dolduramayan Draghi, önceki konuşmasının yanlış yorumlandığını söyleyerek kendini savunsa da, mevcut sorunlar için ECB’nin hazırda hiçbir planının olmadığının anlaşılması ile moraller dibe vurdu. İşte krizin en yoğun halinin henüz yaşanmadığı iddiaları arasında birde İtalya başbakanı Mario Monti’nin hafta içinde bir konuşmasında, Krizin sonuna geliniyor anlamına gelecek sözler sarf etmesi, ister istemez “Ne diyor bunlar?” dedirtircesine bir şaşkınlığa sevk etti herkesi. Tünelin sonunun göründüğünü söyleyen de var. Görünenin tünelin sonu değil, üzerimize gelen trenin ışığı olduğunu söyleyen de. Kara göründü mü bilemiyorum ama. Birilerinin canının daha çok sıkılacağı kesin.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce