Makedonya Türkleri ve eğitimin dünü ve bugünü

2 Mayıs 2024 - 21:07

Makedonya Türkleri ve eğitimin dünü ve bugünü

Makedonya Türkleri ve eğitimin dünü ve bugünü
Son Güncelleme :

31 Ekim 2011 - 22:00

477 okuma
(Last Updated On: 04/04/2013)

Aynur Durmuş

 

Balkanların ve dolayısıyla Makedonya’nın Türklerle tanışması IV. yy’da Hun Türkleri’nin gelişiyledir. Makedonya’nın bulunduğu Balkan Yarımadası, “sarp ve ormanlık sıradağlar” anlamına gelen adını Türkçeden almıştır… Üsküp gibi Türk nüfusun ve mülk sahiplerinin ağırlıkta olduğu yerlerde yalnızca kuran surelerinin ezberletildiği, hiçbir şey öğretemeyen birkaç mahalle mektebinin olduğu zamanlardan geriye doğru bakıldığında, hükümetin kararları ve baskıları sonucu, eğitim kurumlarının kapatılmalarından, Makedon Türklerinin fazlasıyla etkilendiği görülmektedir. Bugüne gelindiğinde, Türkbaş’ları 80 bin kadar nüfusa sahiptirler ve Makedonya’nın batı kesiminde bulunan Jirovnitsa, Reka, Jupa (Kocacık), Golo Birdo, Debre, Ustruga Kırçova, Kalkandelen, Köprülü ve Pirlepe bölgelerinde yaşamaktalar… Kendilerini Türk olarak algılayan ve bu kültürü yaşayan topluluğun anadilde eğitimi, anayasa ile teminat altına alınmasına rağmen, tüm Makedonya’da hala anadilde eğitim hakkına sahip değiller. Makedonya genelinde Türkler, anayasal hakları kullandırılmadığı için, eğitim konusunda olumsuz etkilenen kesim olmuşlar, göç rüzgârları onlar için esmiştir. Sosyalizm döneminde, anadilde eğitim göremeyen bazı Türkler, Makedonca eğitim görmek zorunda kalmış, ancak son dönemlerde Türkçeye ve Türkçe eğitime duyulan ilgi artmıştır. Makedonya’daki şartların yetersizliğinden dolayı, öğrenciler Türkiye ya da başka ülkelerde lisansüstü eğitim almakta. 2005 yılında 30 civarında yüksek lisans, 10 civarında doktora eğitimli Türk olduğu bilinmekte. Makedonya Parlamentosu 2004 yılında Türk Dili ve Alfabesi’nin yalnızca Plaznitsa; Merkez Jupa (Kocacık)’ta resmi kullanımını mümkün kılmıştır.

 

MAKEDONYA’NIN TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ

 

Balkanların ve dolayısıyla Makedonya’nın Türklerle tanışması, IV.yy’da Hun Türklerinin bu topraklara gelişine dayanır. Hunlar, Balkanlara ve Avrupa’ya ayak basan ilk Türklerdir. Makedonya’nın bulunduğu Balkan Yarımadası “sarp ve ormanlık sıradağlar” anlamına gelen adını Türkçe’den almıştır. Türkbaşlar(Torbeşler) ve Pomaklar Türk Makedonları olarak bilinir. Dünyada tanınan, tarih ve bilim dünyasında bilinen, iki Makedon’dan öncelikle söz etmek gerekir. Büyük İskender’in hocası olan Aristoteles’in babası Nikomac(os), Makedonya Kralı Amyntas’ın doktorluğunu yapar. Aristoteles’in doğum yeri de Selanik’tir..Aristoteles 18 yaşında (M.Ö.367) gittiği ve katıldığı Akademia’da yıllarca ders verir ve hocası da Eflatun’dur. Hocası Eflatun’dan sonra, Makedon olduğu için (Atinalıdır, Yunan olmayan ve düşman), Akademia başkanlığına getirilmez. Sonraki yıllarda Makedon Kralı Prens Philip’in dikkatini çeker ve kendisini, geleceğin Büyük İskender’i olacak 13 yaşındaki oğlu küçük İskender’i yetiştirmekle görevlendirir. 3 yıllık ders sürecinden sonra Atina’ya döner ve kendi okulu “Lykeion”u (bugünkü “Lise sözcüğü buradan gelir) açar. Dünya uygarlığına bilgi, düşünce ve görüşleriyle çok katkıda bulunan ve bir Makedon olan Aristoteles’in; bilgi, düşünce ve görüşlerini İskender’e yansıttığı kuşkusuzdur. Ancak, Makedon oluşu ve Makedonlarla dostluğu nedeniyle Atina’dan kaçtıktan 2 yıl sonra mide hastalığından hayatını kaybeder.

Balkan ve 1.Dünya Savaşı’nın başlamasıyla vaat edilen hak ve özgürlüklerin ortadan kalkmasıyla,10 Ağustos 1913 tarihinde Ege Makedonları, üzerindeki Makedon ve (çoğu Türk) Müslüman ve diğer unsurlarıyla birlikte Yunanistan sınırları içine alınır. Aynı yıllarda tüm gelişmeler, Osmanlı’nın Sofya’daki genç Ateşemiliteri tarafından yakından izlenmektedir. Bu Ateşemiliter, Makedonların da “Ata” kabul edeceği, O da Makedonya’lı bir Türk olan, Selanikli Mustafa Kemal’dir. Makedonlar, 1893 yılında ilk bağımsızlık meşalesini bundan 118 yıl önce Selanik’te yakarak yine Selanik’te bağımsız devletlerini kurdular. Makedonya, 1991 yılında da bugünkü bağımsızlığını ilan ederek “Makedonya Cumhuriyeti” adını almıştır.

 

MAKEDONYA’DA EĞİTİM

 

Tarih boyunca Türklerin, ki Makedon Türkleri de dahil, eğitim ve bilime önem verdikleri bilinmektedir. Makedonya’daki Türkçe eğitimin 5.yy başlarından beri var olduğu, Üsküp Pedagoji Fakültesi Öğretim Üyesi Yusuf Hamzaoğlu tarafından ifade edilmiştir.[1] Türklerde; Türkçe eğitimin tarihi, Orhun abidelerinde görülen çivi yazısına kadar uzanabilir. Makedonya’daki eğitimin dününe kronolojik olarak bakıldığında, önemli yazılı kaynağın Evliya Çelebi’nin  “Seyahatnamesi” olduğu görülür ve 1120’li yıllarda medreseleri, mektepleri, darülkurraları ve kütüphaneleri anlatır. Evliya Çelebi; Seyahatnamesi’nde, Makedonya’nın İştip şehrinde, Demirtaş Paşa tarafından yapıldığını tahmin ettiği 2 medrese ve 2 Darülkurra’dan (İlahiyat) bahseder[2]..

Üsküp’ten Priştine’ye giden yol üzerinde bulunan Kaçanik Kasabasında Sadrazam Sinan Paşa’nın yaptırdığı Sinan Paşa Sıbyan Mektebi (1125-1210), Kalkandelen Tetovo Şehrinde 4 medrese, 9 mektep ve 1 kütüphane, Koçana Şehrinde Maden Emini Hasan Bey Medresesi, Komanova’da Eski Medrese, ve İbrahim Bey Mektebi, Leskovaç Kasabasında Niş Şehrine yakın bu yerde Şahsuvar Paşa medresesi bulunduğu[3] yine Evliya Çelebi tarafından ifade edilmekte..Evliya Çelebi ayrıca Manastır’da 9 medrese bildirir. Ancak İbrahim Hakkı Ayverdi ve arkadaşları 14 medrese tespit etmişlerdir.[4]

Manastır Mektepleri ise 10 tanedir.[5] Bunlardan birisi,  Mustafa Kemal Atatürk‘ün 1896-1899 yılları arasında okuduğu okul olan Manastır Askeri İdadisi’dir. Manastır’da; mekteplerin yanı sıra Fatma Sultan Kütüphanesi ve Yegen Ali Paşa Kütüphanesi ismiyle anılan 2 de kütüphane mevcuttur.

Ohri’de 5 medrese[6], 7 mektep[7] ve bir de ilahiyat lisesi ayarında “darülhadis” mektebi tespit edilmiş. Üsküp şehrinde ise;  Camilerin adlarıyla anılan 5 medrese[8], Cami dışında ayrıca yapılan 7 medrese[9] ve 22 mektep[10] kayıtlarda mevcuttur. Camisinin adıyla anılan İshak Bey Medresesi’nde 23 adet kitap vakfedildiği kayıtlarda bulunmaktadır. Ayrıca; kayıtlarda, Müderris “ehliyet ve istihkak sahibi olacak, vasıta ve dilekle tayin edilecek, mütevelli nasbetmeyecek ve günde 20 akçe alacak” diye öğreticiler tanımlanmıştır.[11] Bir de 1469 Temmuz ortalarında, İsa Bey’e ait, 305 satır sayılı ve eğer Arapçadan tercüme değilse, FATİH devrinde Türkçe yazılmış nadir vakfiyelerden biri olan ve 39 şahidin imzaladığı bir Türkçe vakfiyeden söz edilir. Metin Türkçe’dir ancak baştan 4 satır Arapça’dır. Söz konusu mülk sahipleri de dâhil,  büyük çoğunluğu Türk’tür[12] Kısacası, Yugoslavya’da 223 medrese 1134 mektep, 8 kütüphane, 13 Rüştiye mevcutken, bunun Makedonya’daki payı ise, 44 Medrese, 50 mektep, 3 Rüştiye ve 4 kütüphanedir. Yani medreselerin yüzde 19,7’si, mekteplerin yüzde 4.3’ü, rüştiye’nin yüzde 23.7’si,  kütüphanelerin yüzde 50’si Makedonya’da yer almış. Oysa günümüzde bu sayı çok gerilerde.

 

OSMANLI HÂKİMİYETİNDE MAKEDONYA’DA EĞİTİM

 

Makedonya topraklarında ise Osmanlı’nın gelişinden önce de vardır. Osmanlı, gelmezden önce fethetmeyi düşündüğü yerlerde,  önemli noktalara tekkeler kurarmış. Dervişlerden oluşan tekkeler, birer kültür ve eğitim merkezi görevini görürmüş aynı zamanda. Böylece, bölgedeki insanları hem İslam’la tanıştırır, hem de gereken eğitimi verirlermiş. Bu dergahlar, o dönemlerin okulları sayılır demek yanlış olmaz. 500 küsur yıl devam eden Osmanlı dönemi dışında, çok yönlü asimile politikaları ile yok edilmeye ya da göç edilmesine çalışılan Balkan Makedonya Türk’lerinin Türkçe eğitim görmeleri zorlaştırılmış, 1884 yılında hayrat olarak yapılan bir bina, tefeyyüz mektebinin ilk binası olmuş ve Üsküp’te yaşayan Türk kökenlilere Türkçe eğitim verilmeye başlanmış. Tefeyyüz Mektebi’nin ilk binası Sırpların gelişinden sonra karakola çevrilince, Yahya Paşa Camisi yanındaki binada, Yahya Paşa adını alarak öğretime devam etmiş. Önceleri Türkçe eğitim veren okul, sonraları sabahları Sırpça, öğleden sonraları ise Türkçe eğitim verir olmuş, ancak okulun adı hep “Tefeyyüz” olarak anılmış. “Tefeyyüz İptidai Okulu” adıyla anılan okul; 2.dünya savaşında, yani 1919-1920 yıllarında, Bulgar’ca eğitim veren bir okula dönüştürülmüş ve önce ‘Osman Çikiş’ isimli Bulgar’ın ismiyle, savaştan hemen sonra “yeni hayat”, 1944 yılında da “Vuk Karacic” adıyla faaliyete geçirilmesi asimile politikalarının sonucu olmuştur.[13] 1963 yılında kendi binasında eğitime devam eden okulun ismi olan Tefeyyüzün anlamı da ‘yükselme, ilerleme’dir. 1 Eylül 1897 yılında Üsküp’te açılan bir “sanayi mektebinden” söz edilir. Balkan Savaşı’ndan önce, Üsküp Orta Öğretmen Okulu’nda, Mustafa Şekip Tunç isimli bir hoca tarafından, Türk dili ve edebiyatı dersleri okutulurmuş. 1910 yılında kurulmuş olan ‘İttihat Terakki Okulu” olduğu kayıtlarda mevcut. 1913 yılında, Yunan işgali esnasında, Makedon halka gözdağı vermek ve çocukların Makedon okullarına gitmelerini engellemek amacıyla, Hristos S.Sidiropulos’un dedesi, Ege Makedonlarından olduğu için, Yunanlılar tarafından dilinden asılmıştır.[14]

 

1918 VE SONRAKİ YILLARDA EĞİTİM

Makedonya Türkleri’ni Doğu ve Batı Makedonya Türkleri şeklinde ayırmak gerekir. Çünkü doğu ile batı birçok yönden farklıdır. Batı Makedonya Türkleri; ekonomik, sosyal,  kültürel,  eğitim ve sair bakımdan daha çok imkâna sahiptirler. Doğu Makedonya Türkleri ise batıdakilere oranla daha zor durumdadırlar. Doğu Makedonya’ya bilinçli olarak bazı hizmetler çeşitli bahanelerle götürülmemektedir. Böylece Türklerin kendi kimliklerini kaybetmeleri sağlanmaya çalışılmaktadır. Dedeli, Çalıklı, Gökçeli, Alikoç,  Kocaali gibi yerlere, başta Türkçe eğitim olmak üzere, birçok yönden hizmet tam gitmediğinden dil,  din, kültür açısından bölge Türkleri zayıf durumdadırlar.[15] 1918 sonrasında; Sırp-Hırvat krallığı döneminde Sırp-Hırvat dili zorunlu olmuş, buna rağmen Türk’lerin yoğun talepleri sonucunda, kısmen de olsa, Türkçe eğitime izin verilmiştir. “Makedonya Türkleri adına büyük bir talihsizliktir mektepsizlik. Mektep ve tahsilsizlik Bulgaristan’dan da çok gerilerdedir. Orta tahsil verecek bir tek Türk mektebi bir yana, üç sınıflı köy mektebi düzeyinde bir ilk mektep bile yoktur. Üsküp gibi 30.000 Türk’ün oturduğu bir şehirde ancak Kuran sureleri ezberletilen, hiçbir şey öğretilmeyen birkaç mahalle mektebinden başka bir şey bırakılmamış.”[16] Mevcut mekteplerin, hükümetin kararları ve baskıları sonucunda kapandığını apaçıktır. Aynı tarihlerde Yugoslavya’da hiçbir mektebe yeni harflerimiz girememiş ve bu konuda zorla yönetimin başına geçmiş olanların inat ve ısrarları, hükümet ve onun politikasını güden Boşnak reisler tarafından teşvik görmüş. Balkan harbi esnasında, Eğitim bakımından Osmanlı’nın en ileri vilayetler merkezi olan Üsküp, gerileyerek mektepsiz duruma düşmüş, Türk aileler çocuklarını okutma olanaklarından tamamen mahrum kalmışlardır. Aileleri tarafından Türkiye’ye gönderilen birkaç mutlu çocuk dışında, binlerce Türk evladı, ya tamamen eğitimsiz bir halde sokaklardadır, ya da Sırpçayı bilmedikleri için hiç anlamadan, boşu boşuna Sırp mekteplerine giderek vakit kaybetmişlerdir. “İyi bir milli terbiye verecek ve aynı zamanda resmi dil olan Sırpçayı öğretecek nitelikte ilk mektepler olsaydı, Türk çocuklarının Sırp gimnazyumlarında ve fakültelerinde ilerlemeleri için hiçbir mahzur kalmazdı”.[17] 1924 yılında Kratova’da bir okulun açılmasını, 1924-25 yıllarında ise, Üsküp’te Kral Alexandre tarafından kurulan ve ‘Medrese Kral Aleksandr Vekili’ adını taşıyan  ilahiyat karışımı bir okulun açılması gibi gelişmeler izlemiş,[18] ancak bunlar kısa süreli ve kısıtlayıcı hükümlü olmuştur. “Medrese Kral Aleksandr Vekili’ bir Yüksek Müslüman Medresesidir. Öğrenimi, din dersleri hariç tamamen modern olmasına rağmen, Türkçe okutulmadığı ve dersler tamamen Sırpça gösterildiği için, bundan, bir tek Türk öğrenci bile olmadan,  yalnızca Boşnak ve Arnavut çocukları yararlanmıştır. Yalnızca din derslerinin Türkçe okutulmasına izin verildiği dönemde Osmanlıca Alfabe geçerli idi ve Türkiye’de kabul edilen Latin harfli alfabenin kullanılmasına izin verilmemiştir. 1930 senesinde, hükümetin bir kararnamesi ile Türkçe öğretim veren öğretmenlerin büyük bir kısmının görevlerine son verilmiş ve bir tek kararla 680 öğretmen açıkta kalmıştır.[19] 1934 yılındaki Bağdat Paktı’na rağmen, 1937 göçü gerçekleşmiş. “Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içerisinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmalarını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gereklidir” diyen ve “Türkiye dışındaki Türk’lerin yaşadıkları devlette kalmalarını” isteyen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aynı anda yaşadıkları bölge itibarıyla, Türklerin temel hak ve hürriyetlerini elde etmeleri için de yoğun bir çaba sarf etmekteydi. Ancak yaşananlardan bezmiş olan Türklerin göçü devam etmiş. 1939-44’lü II. Dünya Savaşı yıllarında, Türklerin bir araya gelemedikleri, gazete çıkaramadıkları, okullara alınmadıkları, milli kimliklerinin bile tanınmadığı görülmesine ve yaşanan olumsuzluklara rağmen “Tefeyyüz” ve Vuk Karaciç” okulları faaliyete geçebilmiştir. 19. yy sonlarında İptidai İrfan Okulu’na ait binada “Mehmet Sokoloviç” adıyla bir okul daha faaliyete geçmiş, 1944 yılında kız çocukları için açılan “İrfan”, sözü edilen okulun devamı olmuştur. Ancak söz konusu bu okul, okul sayısının azaltılması bahanesiyle 1955-56 öğrenim yılında kapanmıştır. 2.Dünya Savaşı’ndan sonra; Makedon Türkleri için siyasi, eğitim ve kültür alanında bir Rönesans döneminin başladığını söylemek gerek. Türk olmanın, Türkçe yazmanın ve Türk kültürünü geliştirmenin zor olduğu yıllarda, Türk aydınları ağır mücadeleler vermiş. 21 Aralık Makedonya Türkleri’nin resmi “Eğitim Günü”dür ve Bayram olarak kutlanır. 2.Dünya Savaşı’ndan sonra Makedonya’da, 1944 yılında ilk Türk Okulu’nun açılması, “çağdaş eğitimin başlangıcına işaret eder. Okullar sayesinde eğitim ve kültür alanında gıptayla izlenen çok başarılar elde edilmiş, eğitime sıfırdan başlanmış, eğitimin Türkiye Türkçesiyle, alfabenin Atatürk Alfabesi olmasına dair, 1944 yılında alınan kararın tarihi önemi vardır. Zira o günlerde Üsküp’te Latin Alfabesi’nin kullanılmasına karşı güçlü muhalefet ortamı söz konusuydu ve muhafazakârların kalesi Meddah Medresesi hala çalışmasına rağmen, Yücelciler adıyla bilinen Atatürkçü aydınlar, devletin de yardımıyla eğitimlerini modern temeller üzerine oturtmayı başarmışlar[20].

Türklerin; milli varlıklarını, manevi değerlerini, örf, adet ve geleneklerini korumak ve yaşatmak için, Yücel Teşkilatı’nın ve diğer Türk aydınlarının da çabalarıyla 1944-45 eğitim-öğretim yılında Türkçe okullar açılmaya başlanmış, 1947 yılında Fetah Süleyman Pasiç ve Ferid Bayram tarafından ilk alfabe kitabı yayınlanmış, 1940’lı komünizmin etkili olduğu yıllarda, Arnavut ırkçılığının etkisiyle Türkçe eğitim-öğretim kesintiye uğramıştır. Makedonya’da Türkçe Eğitimi veren (zorunlu 8 yıl) İlkokullar 1945-46 öğretim yılında 55 tane idi ve 125 öğretmen 6.702 öğrenciye eğitimle yükümlüydü.. Bu sayı 2003 yılına kadar artarak devam etmiş, 1948-50 yıllarında okul sayısı 100’e, öğretmen sayısı 249’a ve öğrenci sayısı 12.621 e ulaşmış, yaşanan göçler neticesinde bu rakam 2003 yılında okul sayısı 56’ya, öğretmen sayısı318’e ve öğrenci sayısı ise 6.220’ye gerilemiştir. [21] 1948 Mart ayından sonra Sovyet yanlısı politikanın değişmesiyle, Türklere yönelik bazı olumsuzluklara son verildi ise de din, dil, eğitim, sosyal, siyasi vb alanlarında yaşananlar, insanların gelecekle ilgili endişe duymalarına neden olmuştur. 1963-64 öğretim yılında Üsküp Pedagoji Akademisini, 1976-77 öğretim yılında Üsküp Filoloji Fakültesi’nde Türk Dili Edebiyatı Bölümü’nün açılması izledi.[22] Makedonya Cumhuriyeti anayasası Madde 44’e göre Makedonya vatandaşlarının anadilleriyle, lise öğrenimi dahil, öğrenim görme hakları olmasına ve anadilde eğitim anayasa ile teminat altına alınmasına rağmen, tüm Makedonya’da anadillerinde eğitim hakkına sahip oldukları söylenemez.[23]. Doğu Makedonya ve özellikle Debre’de Türkçe eğitimde sorunlar yaşanmış, 1993’lü yıllarda Makedon yönetimince Torbeş’lerin(zaman içinde  dil özelliklerini yitirmiş Türkler olarak kabul edilenler) Türk olmadıkları gerekçesiyle Türkçe eğitimine izin verilmemiştir. Oysa, Torbeş’lerin(Türkbaşlar) büyük bir kısmı Türkçe eğitim görmek istediklerini ve Türk olduklarını ifade ederken, Makedonlar kendi ırkdaşları olarak kabul etmişler. Makedonya genelinde Türkler, eğitim kısıtlı verildiği ve anayasaya uygun temin edilmediği için en çok etkilenen kesim olmuşlar, göç rüzgarları onlar için esmiş, Türkiye’de genelde İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir ve Manisa’ya göç etmişlerdir. Sosyalizm döneminde, eğitim göremeyen bazı Türkler Makedonca konuşmak zorunda kalmış, ancak son dönemlerde Türkçeye ve Türkçe eğitime duyulan ilgi artmıştır. Bunun yanı sıra, Doğu Makedonya’da Türklere daha yakın yaşayan ve bir kısmı Türkçe konuşan Çingenelerin bazıları, kendilerinin Türk olduklarını ifade ederler. Çingenelerle Türk’lerin yakınlaşmasını istemeyen Makedonya yönetimi, Çingene dilini okullara seçmeli ders olarak koymuştur.[24] 1996 yılında Gostivar Belediyesi, Türkçenin belediye sınırları içinde resmi dil olarak kullanılmasına son veren bir karar alır. 1997 yılında Anayasa Mahkemesi, “Azınlıkların bir başka devletin bayrağını milliyet sembolü olarak kullanmalarını anayasaya aykırı bularak yasaklar. Bayrak kullanımıyla ilgili sadece Kocacık’ta ve Plasnitsa’da bayrak kullanabildiler. Yasaya göre nüfusun yüzde 50’den fazla olması halinde milliyet sembolü olarak bayrak kullanılabilecekti. 1997 yılında Gostivar’da, Makedonya Türkleri’nin toplumsal hayatta ve özellikle eğitim, kültür ve sanat alanında daha iyi bir seviyeye çıkartılması amacıyla “Eğitim, Kültür ve Sanat Merkezi” (ADEKSAM) kurulmuş. Hedefi Türkçe eğitimi teşvik ve geliştirmektir ve bu bağlamda anaokullarından başlayarak ilkokul, lise ve üniversite seviyesine kadar Türk eğitim sorunlarının incelenmesi ve bu sorunlar hakkında çözüm üretilmesine gayret göstermektedir. Ayrıca Türk dili üzerine eğitim yapan okullara öğrenci temin etmek, öğrencilerin üniversite eğitimini kendi ülkelerinde yapmalarını sağlamak gibi amaçlarla burs projesini hayata geçirdiler. Bununla birlikte milli ve manevi kültürümüzü tanıtmak amacıyla değişik panel ve konferansların düzenlenmesi, Matematik, Kimya, İngilizce ve Türkçe kurslarının düzenlenmesi gibi etkinlikler de gerçekleştirmişler. Atatürk Balkan Üniversitesi’nin kurulması, Makedonya devlet organlarındaki Türklerin katılım oranı, Makedonya eğitim sistemindeki Türklerin katılım oranı gibi tasarı ve hazırlanan raporlarla da ADEKSAM dikkati çekmektedir.[25] Ocak 2002’de Üsküp ‘Aziz Kiril ve Metodi Üniversitesi, Filoloji Fakültesi Türk Dili- Edebiyatı Kürsüsü’ öğretim üyesi Hayati Yavuzer ve bölüm öğrencileri tarafından çıkarılan ‘Köprü Dergisi’ ile Köprü Kültür Sanat ve Eğitim Derneği ilk atılımını yapar. Hedefi, gençleri yazı yazmaya teşvik etmek ve beraber çalışmayı öğretmektir.[26] Mart 1993’de Vrapciste/Gostivar’da Millenium Eğitim Kültür Ekoloji Ve Dayanışma Derneği kurulmuş. Hedefi, sivil toplumda değişik proje ve aktivitelerle barışın ve demokrasinin tanıtımı, gelişmesi, iyileştirilmesi ve etnikler arası diyalogun desteklenmesi için gençlerle işbirliği yapılmasıdır. Ayrıca, gerçek eğitim imkânlarının sağlanması, Türk kadınının eğitiminin arttırılması, halkın tarafsız olarak bilgilendirilmesi, farklı milletlere mensup insanlarda güven ve hoşgörünün sağlanması, Makedonya’da yaşayan Türklerin tarihi ve kültürel değerlerinin korunması, yaşam çevresinin korunması için halkın bilinçlendirilmesi, azınlık ve insan haklarının uluslar arası standartlara getirilmesi, genel bilinç ve siyasetin geliştirilmesi ve korunmasını da amaçlamıştır.[27] Kadının  sosyal, ekonomik, kültür, eğitim vb. hususlardaki konumunu belirleyen ya da daha iyi şartlara taşınmasını sağlayan ulusal ve uluslar arası pek çok etkinliklere katılan Makedonya Türk Kadınlar Teşkilatı – MATÜKAT  derneği, Makedonya çapında “ I. Türk Kadın Öğretmenler Kurultayı” etkinliğini düzenlemiştir.[28] Oysa, Arnavut nüfusun yüzde 20’nin üzerinde olduğu bölgelerde eğitim ve sağlık hizmetleri ile bütçe planlaması Arnavut yerel yönetimlerinin kontrolü altındaydı ve yine bu bölgelerde Arnavutların anadillerini ve milli sembollerini kullanma hakları var.

Makedonlar’ın birlikte yaşadığı Arnavutların büyük bir çoğunluğunun kız çocuklarını okula göndermemesi, toplumların birbirlerini tanımaması ve eğitim eksikliği iki toplumu olumsuz etkilemiş ve ilişkileri zehirlemiş. Tek çözüm, zihniyetleri eğitim yolu ile değiştirmek olmalıdır.[29]

MAKEDONYA’DA İLKÖĞRETİM

 

Başkent Üsküp, Gostivar, Kalkandelen, Ohri, Rense, Struga şehirleriyle, Vrapçişte ve Atatürk’ün babasının yaşadığı Kocacık köylerinde 1’den 8’e kadar okullar var ve 2001-2002 yıllarında Üsküp’teki okullarda 1550 öğrenci öğrenim görmekteydi[30]. Bu yıllarda; eğitimde, özellikle öğretmen ve kitap sorunları yaşandığı, mevcut yönetimce, çeşitli gerekçelerle eğitimle ilgili sorunların özellikle halledilmediği, çeşitli öğretmenlerce ifade edilmiş, ekonomik nedenlerle öğrenciler başka şehirlere gönderilememiş. 1997 yılında Türk nüfusun yüzde 20’nin altında oluşu gerekçe gösterilerek, Gostivar’da Türkçenin resmi dairelerde kullanılmasına son verilmişken, 2005 yılında aynı belediye “Türkçenin resmi dil olarak kullanılması kararını” alır. Yakın zamanda eğitim amacıyla Türkiye’ye gelen Türk öğrencilerden bazılarının geri dönmemesi, ailelerinin de yanlarına gelmesiyle farklı bir göç anlayışı daha doğmuş. Göçü önlemek amacıyla Makedonya’da okuyan öğrencilere burs önerisine rağmen, 2005 yılında Manastır ve civarından 2 bin 700 kişi göç etmiştir. Ancak hala tüm Gostivar’da Türkçe resmen kullanılamamaktadır. Eğitim konusundaki sorunlar, Doğu Makedonya’da daha fazla yaşanmış ve Türkçe öğretim 4.sınıfa kadardır. Bu yörede 78 yerleşim yerinde yaşayan Türk öğrenciler 5.sınıftan 8.sınıfa kadar Makedonca okumak zorunda bırakılmış. 2005-2006 öğretim yılından itibaren  Radoviş’teki 2 Türk ilkokulunda (Krste Petkov Misirkov ve Nikola Karev) Türk öğrenci sayısı 400’dür.[31] İstatistik kurumu verilerine bakıldığında; Makedonya’da ilköğretim düzeyinde eğitim gören 10.120 Türk öğrenciden 6.220’si Türkçe eğitim alabilmiş, 3900 öğrenci ise Türkçe eğitimden yoksun kalmıştır. Türkçe eğitim için 100-120 sınıfa ve 130-160 arası öğretmene ihtiyacın yanı sıra çeşitli araç-gereç kitaba ihtiyaç vardır. Devletin bu konuda yardımcı olmaması(sınıf okul açılması gibi) yanında siyası gelişmeler, ailelerin çocuklarını Makedonca ve Arnavutça eğitim veren okullara göndermesi de sorunun çözümünü zorlaştırmaktadır.[32] 2006 yılında hoş bir gelişme yaşandı ve Gostivar Belediyesi’nce, Türklerin yoğun eğitim gördüğü “Petre Yovanoski” Merkez ilkokulunun ismi “Mustafa Kemal Atatürk” olarak değiştirilmesi kararı alındı.[33] Din dersleri, ilkokullarda 7. ve 8. sınıflarda zorunlu hale 2006-2007 yıllarında getirilmiş, düz liselerde seçmeli, meslek liselerinde 3.ve 4. sınıflarda Vatandaşlık Bilgisi dersleri kapsamına alınmış, ancak İslam Dini Birliği Eğitim Sorumlusu ve Makedon Ortodoks Kilisesi bu karara karşı çıkmıştır.[34]

LİSE EĞİTİMİ

 

1985 yılında çıkan yeni bir kanunla liselerde eğitim dilinin, ancak sınıfta 30 Arnavut öğrenci ve yeterli sayıda Arnavut öğretmen varsa Arnavutça olacağı şartı getirildi. Bu kanunu takiben 1981’de sayıları 8 bin 200 olan Arnavut lise öğrencilerinin sayısı 1989’da 4221’e düştü. Arnavut gençliği bu kanunu “Kendilerinin bilinçli olarak cehalete mahkûm edilmesi olarak” değerlendirdi.[35]

2001 yılından itibaren; bazı sivil toplum temsilcileri ve TDP(Türk Demokratik Partisi)’nin: Ohrid’de Türk Lisesi, Üsküp’te Sağlık ve İktisat Lisesi açılması, eğitim, öğretmen sorunlarının halledilmesi yönünde girişimler olmuştur. Bu girişimler sayesinde, Struga ve Radoviş’te Türkçe lise sınıfları açılmış, 2004 yılında da yine Üsküp’te Stefan Dimov Lisesi’ne bağlı Türkçe iktisat sınıfı açılmıştır.[36] Türkçe; Orta (lise ve dengi okullarda) öğretimdeki okul, sınıf, öğrenci ve öğretmen verilerine bakıldığında 1988-89 yılında 4 okulda 8 sınıf, 179 öğrenci ve 27 öğretmen varken,  bu rakam her yıl biraz daha artarak 2002-2003 öğretim yılında okul sayısı 6’ya, sınıf sayısı 31’e, öğrenci sayısı 854’e ve öğretmen sayısı da 98’e yükselmiştir.[37] Anayasal hak çerçevesinde Türkçe eğitim veren Lise veya meslek okulları/sınıfları düzeyinde okullar yetersiz kalmaktadır. 2006 yılında; Üsküp ve Gostivar’da iki Türkçe sınıf ile Kalkandelen’de bir mesleki tıp lisesi, Gostivar’da elektro teknik okulu, ayrıca Üsküp, Gostivar ve Struga’da İngilizce ağırlıklı eğitim veren ve ünlü şairimiz Yahya Kemal’in adını taşıyan kolej faaliyete geçmiştir.[38] Lise eğitimini Türk dili üzerinden görmek isteyen tüm Türk çocuklarına bu imkan tanındığında, öğrencilerin sayısının 1.500 civarında olduğu tahmin edilmektedir. İstatistiki verilerde lise eğitimi alabilecek öğrencilerden 1785’i kendilerini Türk olarak ifade ettiği halde sadece 854’ü Türkçe eğitim alabilmiştir. 2004-2005 yıllarında mezun öğrenci sayısı 600 kadardır ve mezunların bir kısmı başka şehirlerdeki Türk okullarına, bir kısmı da Arnavutça ve Makedonca eğitim veren okullara gitmek zorunda kalmışlar…Pirlepe’ye bağlı Kanatlar’daki öğrenciler; Üsküp, Gostivar ve  Kalkandelen’deki Türk okullarına  gitmeyi tercih etmişlerdir. Bazıları iki dilde eğitim yapmak zorunda kalmış, hem Arnavutça hem de Makedonca eğitim almış,[39] bu durum da uzun vadede asimilasyonu körüklemiştir. 2006-2007 yılında; Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığı konuya sağlıklı yaklaşmış ve 500 Türk’ün devlet liselerinde eğitim görebileceğini kararlaştırmış. Türk öğrenciler için bu sayı düşüktür. Türkçe eğitim almak isteyenler, Gostivar’da (Pançe Popovski, Zlate Malakovski ya da (çede Filipovski) 2, Üsküp’te (Yosip Broz), Debre’de(Zdravko çeçkovski), Radoviş’te((Kosta Susinov), Ustruga (Niko Nestor) ve Kalkandelen’de(Nikola Steyn) birer lise seçebileceklerdir. Meslek liselerinden tıp için (Pançe Popovski ve Nikola Steyn) 2, ekonomi için ( Tsvetan Dimov ve Çede Filipovski) 2, ve teknik için de Zlate Malakovski okulunu seçebileceklerdir.[40]

Makedonya Cumhuriyeti’nde Türklerin yüzde 6’sı (729)  eğitim ve kültür sektöründe çalışmakta.[41]

MAKEDONYA’DA YÜKSEK EĞİTİM

Eğitim dili Makedonca’dır. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümleri’nin açılışı ise; 1963-64 yıllarında Üsküp Pedagoji Akademisinde, 1976-77 yıllarında ise Üsküp Filoloji Fakültesi’nde gerçekleşmiştir. Türkçe öğrenim sadece bu bölümlerde yapılmakta, Matematik-Fizik, Kimya- Biyoloji ve Tarih-Coğrafya Dersleri için öğretmen yetiştiren Pedagoji fakültesinde dersler Türkçe verilmekteyken ve ihtiyaç olduğu halde, siyasi gelişmelerin etkisiyle 1987 yılında Türkçe verilmesini sonlandırma kararı alınmış. 1995 yılında; Makedonya’nın ikinci büyük şehri olan Tetovo’da, yasadışı Tetovo Arnavut Üniversitesi açıldı ve 1997 yılında resmi niteliğe kavuştu. Kalkandelen Üniversitesi’nde Arnavut dili yasalaşmıştır. Türklerin Makedonya’daki üniversitelere kayıt olma oranı yüzde 07-1.3 arasında iken, 1992-1993 öğretim yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli üniversitelerine burslu ya da özel eğitim amaçlı alınmalarıyla, Makedonya Türkleri’nin yüksek öğrenim sorunu kısmen ve kısa süreli çözülmüştür. Üsküp’te bulunan Sveti Kiril İ  Metodi Üniversitesi’nde okuyan Türk öğrenci sayısı 1998-99 yılı itibarıyla 411’dir. Oysa bu rakam 1993-94’te 44, 1995-96’da 62, 1996-97’de 62, 1997-98’de 74 idi[42]. Bu artış, Türkler için ayrılan kontenjandan Türk olmayanların da yararlanması olarak açıklanabilir. Makedonya’da özel üniversite kurulması 2000 yılında gündeme gelmiş ve kanunlaşmış, böylece Türklerin Makedonya’da eğitim görmelerinin önü açılmıştır. Üniversite sorunu 2001 yılında Tetovo’da 3 dilde (Makedonca, Arnavutça ve İngilizce) eğitim veren  bir üniversitenin kurulması ile aşıldı.[43]
2002-2003 öğrenim yılı itibariyle devlet üniversitelerine toplam 590 Türk öğrenci kaydını yaptırmış[44], 248’i Kiril Metodi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Pedagoji Fakültesinde okumakta, Makedonya İslam Birliğine bağlı faaliyete geçen İlahiyat Fakültesi ve Kalkandelen’de bulunan özel Güneydoğu Avrupa Üniversitesi’nde, az da olsa Türk öğrenci bulunmaktadır. Makedonya’daki şartların yetersizliği dolayısıyla, Yüksek Lisans ve Doktora yapan Türk öğrenci sayısı çok azdır. Dolayısıyla bir kısmı Türkiye ya da başka ülkelerde lisansüstü eğitim almakta. 2005 yılında 30 civarında yüksek lisans, 10 civarında doktora eğitimli Türk olduğu bilinmekte..

ÖĞRETMEN OLMAK

1970’li yıllarda Makedonya’da yeni dernekler faaliyete başlamış, “şehir çocukları” köy öğretmenliğini onur verici uğraş olarak kabul etmişler. Dernekler, uzun yıllar kör topal eğitime terk edilmiş yavruların, bilgi çağını yakalayabilmelerine yardımcı olma misyonunu kutsal bir görev olarak kabul etmişler[45]. Yıllar önce; Osmanlı Devleti, fethettikleri topraklarda birer kale görevini yapan Yörük köylerini, bölgenin kilit noktalarına yerleştirirmiş. Bunlardan biri de Buçim ve(Üsküp) buradaki ilk okul..Buçim, 1995’li yıllarda hayalet köy konumunda ve öğrencilerin üstleri başları dökülmekte, evler harabe iken,  yüzyıllar öncesinde Osmanlı’nın gizli kaleleri olarak yerleştirildikleri dağlarda okula gidemeyen kız çocukları var. Gizli kalelerde yaşayanlar unutulmuş. Okulu olan şanslı Yörük köylerinden biri Kuçitsa’nın, diğer okulsuz köylerden farklı olmadığı bilinmekte[46]. Yörük köylerindeki okulların iki işlevi var. Biri devletin eşitliğe ne kadar önem verdiğini göstermek; diğeri, öğretmenlik mesleğinin herkesin harcı olmadığını bilmeyen, kutsallığından ve sorumluluğundan bihaber zavallıların ekmek kapısı olmaktı. Asıl işlevinin yani”eğitim ocağı” yerini tutması kimsenin umurunda değildi[47]. Temel eğitim çok savsaklanmış, yetenekli öğrencilere sahip çıkılmamış. Yörük köylerinde aslında çok imkânsızlık vardı ve bunlardan biri eğitimdi. Türk kimliğinin yıkılmaz kaleleri olan Yörük köyleri de göç rüzgârlarından nasiplerini almış. Bugüne gelindiğinde Türkbaşları, Makedonya’nın batı kesiminde bulunan Jirovnitsa, Reka, Jupa (Kocacık), Golo Birdo, Debre, Ustruga Kırçova, Kalkandelen, Köprülü ve Pirlepe bölgelerinde yaşarlar ve 80 bin kadar nüfusa sahipler.. Sosyo-kültürel-ekonomik sorunların yanı sıra eğitim konusunda da büyük sorunlar hala söz konusu. Kendilerini Türk olarak algılayan ve bu kültürü yaşayan topluluğun anadilinde (Türkçe) eğitim görmelerine engel olunmuştur.
Anadilde eğitim, anayasa ile teminat altına alınmasına rağmen, tüm Makedonya’da eğitim hakkına sahip değiller.[48] Makedonya Parlamentosu 2004 yılında Türk Dili ve Alfabesi’nin yalnızca Plaznitsa; Merkez Jupa (Kocacık)’ta resmi kullanımını mümkün kılmıştır.[49] Makedonya Türkleri’nden Yahya Kemal Beyatlı ve Cenap Şahabettin’i anmadan geçmemek gerek.

SONUÇ

Makedonya Türkleri, Makedonya’daki Türk hâkimiyetinin sona ermesinden itibaren dil, din, eğitim, sosyal ve siyasal örgütlenme boyutunda, Makedon ve Arnavutlara göre düzenlemeler yapılması nedeniyle,  görmezlikten gelinmiş ve büyük sıkıntılar yaşamışlar. Makedonların birlikte yaşadığı Arnavutların büyük bir çoğunluğunun kız çocuklarını okula göndermemesi, toplumların birbirlerini tanımaması ve eğitim eksikliği iki toplumu olumsuz etkilemiş ve ilişkileri zehirlemiş. Bu durumun çözümü, zihniyetleri eğitim yolu ile değiştirmek olmalıdır. Yeniden şekillenen Makedonya Cumhuriyeti Anayasası’yla birlikte, Yüce Türk Milleti’nin bir parçası olan Makedonya Türkleri; hem bugün, hem de gelecekte, ülkedeki hak ve özgürlüklerinin yeterince sağlanmasıyla, bölge barışının sağlanmasına öncülük edilmesi sorumluluklarının farkındadırlar.
Bu vesileyle Türkiye’nin, Makedonya’daki Türk teşkilatlarıyla ve temsilcileriyle devamlı diyalog içerisinde bulunmasının gereği vardır.
Balkanlarda ve Makedonya özelinde, Osmanlı Devleti’nin izlerini taşıyan eserlerin korunup asırlara taşınması, Türk kimliğinin ve kültürünün devamı konusunda çaba gösterilmesi hususunda elbette yapılacak çok çaba vardır.. Bu çaba konusunda da gerek akademisyenlere, gerekse devleti yönetenlere büyük görevler düşmektedir.

KAYNAKÇA

 

ABBAS, Zerrin Bedri., “Makedonya’da Türklerin Eğitimi”, Balkan Ülkelerinde Türkçe  Eğitimi ve Yayın Hayatı., Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998.) TDK, Ankara, 1999.

AGO, Arif., “Makedonya’da Türk Halkının Anadil Üzerine Eğitim-Öğretim ve Sorunlar”,

Sesler, Sayı 302, Üsküp 1996.

İBRAHİMGİL, Ammar., Makedonya’nın İki Büyük Müslüman Azınlığı: Arnavutlar ve Türkler”,Yeni Dünya Gündemi, 18 Mart 2006.

AYVERDİ, İsmail Hakkı ve Arkadaşları; Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri, Yugoslavya II.Cilt, III.Kitap, İstanbul Fetih Cemiyeti, Yugoslavya, İstanbul, 1981.

AYVERDİ, Ekrem Hakkı ve Arkadaşları, Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri,

Yugoslavya, III.Cilt (Y.Mimar Aydın YÜKSEL, Mimar Gürbüz ERTÜRK ve Y.Mimar İbrahim NUMAN ile birlikte), İstanbul Fetih Cemiyeti, Yugoslavya, İst. 1981.

BIYIKLIOĞLU, Tevfik., Trakya’da Milli Mücadele. (I.C.) TTK Basımevi, Ankara, 1955.

Birlik, 24 Kasım 2001.

ÇAVUŞOĞLU, Halim., Makedon Milleti ve Ege Makedonları. Balkanlar El Kitabı-Cilt 2:

Çağdaş Balkanlar, (der. Osman Karatay-Bilgehan A. Gökdağ) KaraM&Vadi, Çorum-Ankara 2007.

ÇAYIRLI, Necati., “Günümüz Makedon Türkleri”, Söyleşi, Ağustos, 1996

Çocuk Bahçesi. Birlik Gazetesi eki, sayı.909 ve 913, Üsküp,2001.

ENGÜLLÜ, Avni., Araştırmacı Yazar. “Bir Markadır Tefeyyüz”, Söyleşi.

ENGÜLLÜ, Avni., “Sayılarla Türkler”, Birlik, s.5614, Üsküp 2001, s.12.

ENGÜLLÜ Suat, “Fahri Kaya ile Söyleşi”, İstanbul, Kasım 1995. www.makturk.com Suat ENGÜLLÜ, “Balkan Savaşlarından Günümüze Kadar Makedonya’da Yaşayan Türklerin

Toplumsal, Ekonomik, Kültür-Eğitim Durumu ve Göçler”, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), MAK-GÖÇ İzmir 1996.

HASAN, Hamdi, Makedonya’da Türkçe  Eğitim ve Abdülhakim Hikmet Doğan, Üsküp, 1998.

HAMZAOĞLU, Yusuf., “Atatürk ve Makedonya’da Yaşayan Türkler ve Azınlıklar”, Çevren Bilim ve Kültür Dergisi, Rilindta Basımevi, Yıl:XVIII, Sayı.85-86, Priştine 1991.

HAMZAOĞLU, Yusuf., “Balkan Savaşları ve Makedon Türkleri”, İttihat ve Terakki Partisi ve Osmanlı İmparatorluğu’nda II.Meşrutiyet’in İlanı. Üsküp 1995.

Yusuf HAMZAOĞLU., “Doğu Makdonya’da Türkçe Eğitim Sorunu”, Köprü, Üsküp, 2006.

HAYBER, Abdülkadir., “Makedonya’da Türkçe Öğretimi” Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitimi ve Yayın Hayatı., Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998.) TDK, Ankara, 1999.

HOCA, Fadıl., (Koordinatör), Makedonya Devlet Organlarında, Kamu Kuruluşlarında ve Eğitim Sisteminde Türklerin Katılım Oranı ile ilgili Mukayese Çalışması, ADEKSAM, Gostivar 2001.

HOCA, Fadıl., “Makedonya Türk Eğitimindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Hikmet, Sayı.3, Gostivar,2004.

KAYA, Fahri., “Söyleşi”, Köprü, Üsküp, 2006.

M.C. Bölgesel Teşkilatlanma Yasası, Üsküp, Eylül 2004.

NABİ, Yaşar., Balkanlar ve Türklük II. Yenigün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş. Ağustos 1999.

NUREDİN, Abdülmecid., “Torbeşler (Türkbaşlar)” , Balkan Strateji, Aylık Dergi Ocak-Şubat 2011.

ORTAYLI, İlber., Osmanlı İmparatorluğu’nda “Millet Nizamı” (Prof.Dr.Hamide Topçuoğlu’na Armağan’dan ayrı basım), A.Ü. H.F., A.Ü. Basımevi, Ankara 1995. ÖZÖNDER, M.Cihat., “Balkanlar’da Yok edilmeye Çalışılan Bir Millet : Makedonlar”, Batı Trakya’nın Sesi, Sayı: 7-8, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Dernekleri Yayın Organı, İstanbul, Aralık-Şubat 1988-1989. SARAÇ ,Veysel, “Mustafa Kemal Atatürk Merkez İlkokulu”, Yeni Balkan, Sayı 86, Üsküp 2006. SARINAY, Yusuf., “Balkanların Stratejik Kalbi Makedonya Cumhuriyeti”, Silahlı Kuvvetler Dergisi, Yıl:114, Sayı: 345, Temmuz 1995, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1995.

SULUCA, Hacer, Haber, Yeni Balkan, sayı 86, Üsküp, 2006.

YAŞAR, Abdurrahman.,“Bağımsız Devlet Olduktan Sonra Makedonya’da Genel Durum ile Türklerin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumları”, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs-Aralık 1995 ve Mayıs 1996), (MAK-GÖÇ), İzmir 1996.

Yeni Balkan, Sayı.92, Üsküp, 2006.

 

 

 

 

 



[1] Hamzaoğlu, Yusuf; Doğu Makedonya’da Türkçe Eğitim Sorunu, Köprü, Sayı 10, Üsküp 2006.

[2] Hüdavendigar Medresesi, Mehmet Emin Ağa Medresesi, Çarşı Cami Darülkurrası ve Hüsam Paşa Darülkurrası

[3] Hacı Ali İsa Mektebi, Sinan Voyvoda Mektebi, İsmi bilinmeyen mütebaki 7 mektep, Yukarı Çarşı Medresesi.

[4] Ahmed Paşa Medresesi, Yegen Ali Paşa Medresesi, Haydar Kadı Medresesi, Kadı Mahmut Bey medresesi,  Koca Kadı Medresesi, Sungur Çavuş Medresesi, Şehzade Hatun Medresesi, Şerif Bey Medresesi, Üç Şeyhler Medresesi, Kadı Mahmud Efendi Medresesinin yanı sıra tespit edilenler ise :Dülbend Kadı MedresesiFevziye Medresesi, Şerif Bey MedresesiTevfikiye Medresesi; Türkler Medresesi, Zaim-Zade Seyyid Ali Bey Medresesi

[5] Kadı Mahmud Efendi Mektebi,HamzaBey Mektebi, İshakiye Mektebi,Piri Bey Mektebi, Yakub Bey Mektebi, Uluca Halil Ağa Mektebi, Fatma Sultan Mektebi,Hacı-Zade Mektebi, Seyyid Osman Rıza Mektebi,Sûfi Piri Bey Mektebi.

[6]Sultan Süleyman Medresesi, Zeynulâbidin Medresesi, Ahmed Şerif Bey Medresesi, Eski Siyavuş Paşa Medresesi, Hamza Bey Medresesi.

[7] Nişancı Sinan  Bey Mektebi, Ohrizade Mektebi, Yunus Voyvoda Mektebi, Ağa Mektebi, Hacı Musa Efendi Mektebi, Hüseyin Efendi Mektebi, Rüştiye Mektebi.

[8] Burmalı Medrese, İsa Bey Medresesi, İshak Bey Medresesi, Murad Paşa Medresesi, Mustafa Paşa Medresesi

[9] Atiye Binti Yaşar Bey Medresesi,Hacı Hasan İbni Ali  Bey Medresesi,Meddah Baba-Paşa Yiğit Medresesi,Mehmed Bey Medresesi,Tophane Medresesi,Tütünsüz Medresesi,Yahya Paşa Medresesi.

[10] Askeri Rüştiye Mektebi, Beyhan Sultan Mektebi, Elaldı Sultan Mektebi, Fevziye Mektebi, Hacı Ali Mektebi, Hacı Kasım Mektebi, Hafız Mahmud Mektebi, Hayriye Mektebi, Kebir Mektebi, Kız Rüştiye Mektebi, Meddah Baba Mektebi(Paşa Yiğit  Mektebi), Mekteb-i Edeb, Mülkiye İdadisi, Ömer Dede Mektebi, Sanayi Mektebi, Şükriye Kız Mektebi, Hacı Muhyeddin Mektebi, İbni Bâli Mektebi, Kaçanikli Mehmed Paşa Mektebi, Mustafa Paşa Mektebi, Yahya Paşa Camisi avlusundaki mektep, Yekta Hatun Mektebi

[11] Ayverdi, İbrahim Hakkı. Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri III.Cilt, s. 252.

[12] Ayverdi, İ.E. a.g.e. s.251

[13] Kaya, Fahri. Tefeyyüz 1944’te değil, 1884’te kuruldu. Köprü, Sayı 10, Üsküp, 2006, s.12,13.

[14] 1997 yılında, İnsan Hakları Savunucusu Hristos S.Sidiropulos’la yapılan bir görüşmede dile getirilmiş.

[15] Çayırlı, Necati., “Günümüz Makedon Türkleri”, Söyleşi, Ağustos, 1996, s.1.

[16] Nabi, Yaşar. Balkanlar ve Türklük II. Yenigün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş. Ağustos 1999, s.69.

[17] Nabi, Yaşar. A.g.e. s.70

[18] Hasan, Hamdi. Makedonya’da Türkçe Eğitim ve Abdülhakim Hikmet Doğan, Üsküp 1998, s.32

[19] Nabi, Yaşar. a.g.e., s.70

[20] Suat Engürlü’nün Fahri Kaya ile yaptığı röportaj.(www.makturk.com)

[21] HOCA, Fadıl (Koordinatör):Makedonya Devlet Organlarında, Kamu Kuruluşlarında ve Eğitim Sisteminde Türklerin Katılım Oranı ile ilgili Mukayese Çalışması, ADEKSAM, Gostivar 2001, 2.12.

[22] Ago, Arif. “Makedonya’da Türk Halkının Anadil Üzerine Eğitim-Öğretim ve Sorunlar”, Sesler, Sayı 302, Üsküp 1996, s.7-10.

[23] Nuredin, Abdülmecid.Torbeşler (Türkbaşlar)” , Balkan Strateji, Aylık Dergi Ocak-Şubat 2001 s.30

[24] TDP Genel Bşk. Erdoğan Saraç ile İbrahimgil Ammar tarafından  yapılan görüşme, Ağustos 1996.

[25](ADEKSAM Başkanı Fadıl Hoca ile yapılan görüşme, Kasım 2001, Gostivar.

[26] Üsküp’te görevli Hayati Yavuzer (Bolu A. İzzet Baysal Ün.)  ile yapılan görüşme, Ocak 2002, Üsküp

[27] Çayırlı, Necati, “Günümüz Makedon Türkleri”, Söyleşi, Ağustos, 1996, s.34.

[28] MATÜKAT’ın tanıtımı, Köprü, sayı 4, Üsküp 2002;   http://www.matukat.4t.com

[29] İbrahimgil, Ammar., “Makedonya’nın iki büyük Müslüman Azınlığı : Arnavutlar ve Türkler”,Yeni Dünya Gündemi. 18 Mart 2006, s.2.

[30] Yaşar, Abdurrahman. “Bağımsız Devlet Olduktan Sonra Makedonya’da Genel Durum ile Türklerin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumları”, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs-Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir (MAK-GÖÇ), İzmir 1996., s.68.

[31] Çocuk Bahçesi. Birlik Gazetesi eki, sayı.909,913, Üsküp,2001,s.1.

[32] HOCA, Fadıl. “Makedonya Türk Eğitimindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Hikmet, Sayı.3, Gostivar,2004.

[33] Saraç, Veysel; “Mustafa Kemal Atatürk Merkez İlkokulu”, Yeni Balkan, Sayı 86, Üsküp 2006.

[34] “Hacer Suluoca’nın haberi”, Yeni Balkan, Sayı 86, Üsküp 2006.

[35] İbrahimgil, Ammar., “Makedonya’nın iki büyük Müslüman Azınlığı : Arnavutlar ve Türkler”,Yeni Dünya Gündemi. 18 Mart 2006, s.1.

[36] Birlik, 24 Kasım 2001.

[37] Çayırlı, Necati, “Günümüz Makedon Türkleri”, Söyleşi, Ağustos, 1996, s.20.

[38] Yaşar, Abdurrahman. a.g.e., s.68.

[39] Hayber, Abdülkadir., “Makedonya’da Türkçe Öğretimi” Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitimi ve Yayın Hayatı., Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998.) TDK, Ankara, 1999, s.302.

[40] Yeni Balkan, Sayı 92, Üsküp 2006.

[41] Çayırlı, Necati. “Günümüz Makedon Türkleri”, Söyleşi, Ağustos, 1996, s.19.

[42] Abbas, Zerrin Bedri., “Makedonya’da Türklerin Eğitimi”, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitimi ve Yayın Hayatı., Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998.) TDK, Ankara, 1999, s.298.

[43] İbrahimgil, Ammar., “Makedonya’nın iki büyük Müslüman Azınlığı : Arnavutlar ve Türkler”,Yeni Dünya Gündemi. 18 Mart 2006, s.2.

[44] Istatistiksel  çalışmaya göre, 2002-03 eğitim yılında Fakültelere  kayıtlı olan öğrenci sayısı, 439’dur.

[45] Engüllü, Suat. “Söyleşi”, MAKTURK., İstanbul, Kasım 1995, s.1

[46] Engüllü, Suat. a.g.e. s.6

[47] Engüllü, Suat., a.g.e. s.6

[48] ÜLKER, Çiğdem , Makedonya Türk Öyküsünde Kimlik Sorunu, Kültür Bakanlığı, Ankara 1998, s.22.

[49] M.C. Bölgesel Teşkilatlanma Yasası, Üsküp, Eylül 2004.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.