M. Kemal SALLI
mksalli@yahoo.com.tr
17 Haziran 2018’de biraraya gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, iki komşu ülke arasında yıllardır devam eden soruna bir çözüm bulmak amacıyla, Makendonya’nın isminin “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesini öngören bir anlaşma imzaladılar. Yunanistan ile 1991’den bu yana sürmekte olan isim sorununu çözecek olan Makedonya’nın adının “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesini öngören anlaşmanın kabulüne ilişkin 30 Eylül günü yapılan tarihi referandum beklenen ilgiyi görmedi. Geçerli olabilmesi için kayıtlı seçmen sayısının yarısından bir fazlasının (903 bin 169 seçmenin) oy kullanması gereken referandumda, kayıtlı 1 milyon 806 bin 336 seçmenin yüzde 34.09’u oy kullandı.. Makedonya’nın adının ‘Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ olarak değiştirilmesine dair anlaşmayı veto eden Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, referandumunun boykot edilmesini istemişti.
Katılım oranın yüzde 50’nin altında olması, Mekadonyalıların Cumhurbaşkanı İvanov’un görüşünü paylaştığını mı gösteriyor? Bunu da yaşanacak gelişmeler gösterecektir. M. KEMAL SALLI Ortadoğu’da gelişmelerden başını kaldırabilen herkesin dikkatle izlediği ve yanıtını bulmaya çalıştığı soru şu: Makedonya’da neler oluyor? Yunanistan ile Makedonya arasında uzun yıllardır yaşanan “isim sorununun” çözümüne ilişkin anlaşma, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Makedonya Başbakanı Zoran Zaev tarafından, 12 Haziran’da imzalanmıştı. Makedonya Başkabanı Zoran Zayev ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, yaptıkları ortak basın toplantısında, iki ülke arasında 25 yıldır var olan isim tartışmasına çözüm bulduklarını ve Makedonya’nın adının “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuşlardı. 17 Haziran 2018’de biraraya gelen iki ülkenin dışişleri bakanları, ülkenin adının “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesini öngören bir anlaşma imzaladılar.
İki ülkenin sınırında bulunan Prespa Gölü kıyısındaki Psarades köyünde düzenlenen törene, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Makedonya Başbakanı Zoran Zaev’in yanısıra Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ve Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi Matthew Nimetz katılmıştı. 20 Haziran’da Makedonya Parlamentosu anlaşmayı onayladı, fakat Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov anlaşmayı imzalamadı ve yeniden görüşülmesi isteği ile Parlamentoya geri gönderdi. 5 Temmuz’da anlaşmayı yeniden görüşerek onaylayan Parlamento, 30 Temmuz’da yaptığı oturumda anlaşmanın 30 Eylül’de referanduma sunulmasına karar verdi. Cumhurbaşkanı İvanov’un boykot çağrısı yaptığı referanduma yeterli sayıda katılım olmadı. Düşük katılımlı referandum sonrasında Makedonya’da yaşanacak olası gelişmeler dikkatle izleniyor. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülke, Makedonya’yı anayasal adı olan ‘Makedonya Cumhuriyeti’ ismiyle tanırken, Yunanistan, kendi sınırları içinde “Makedonya” isimli bir bölge bulunduğu gerekçesiyle bu ülkenin adının değiştirilmesini talep ediyordu. Yunan halkının bir kısmı ise anlaşmaya karşı çıkıyor ve sorunun yalnızca isimle sınırlı olmadığını, tarih ve kültüre ilişkin olduğunu savunarak, Üsküp yönetimini “Makedon kimliğini” çalmaya çalışmakla suçluyordu. Antik dönemde Makedon Kralı olan Büyük İskender’in mirası, iki komşu ülke arasında paylaşılamıyor.
MAKEDONYA CUMHURBAŞKANI İVANOV “HAYIR” DİYOR
Muhafazakar eğilimli Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, Makedonya’nın adını “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesi öneren anlaşmanın hükümsüz olduğunu belirtmiş ve imzalamayı reddetmişti. İvanov açıklamasında, anlaşmanın ‘Makedonya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tehdit ettiğini ve ülkeyi Yunanistan’a bağımlı hale getiren bir pozisyona soktuğunu’ savunuyor ve “Makedonya’nın ulusal kimliğine, Makedonya ulusunun özelliklerine, Makedoncaya ve birlikte yaşamanın Makedon modeline zarar veren fikirleri ya da önerileri kabul edemem” diyordu. Cumhurbaşkanı İvanov, Haziran başında da, ‘zarar verici’ olarak nitelediği anlaşmayı imzalamayacağını açıklamış, anlaşmanın ‘anayasayı ve kanunları ihlal ettiğini ve devlet kurumlarını yok ettiğini’ öne sürmüştü. Bakanlar Kurulu’ndan yapılan açıklamada ise, Cumhurbaşkanı İvanov’un sorumsuz davrandığı savunuluyor ve şöyle deniyordu: “Bu adım, Makedonya kimliğinin güçlenmesine aykırı bir adım. İvanov kararı desteklemeyerek Makedonya’nın AB ile NATO’ya üyeliğine hizmet etmiyor. Bu yurttaşlarımız ve ulusal çıkarlarımız için öncelik. İvanov’un ülkemizi izole edilmeye sürüklemek yerine, kendisini siyasi arenadan izole etmesi en iyisi olacaktır.” Cumhurbaşkanı İvanov’un anayasaya göre anlaşmayı yeniden gözden geçirmesi için parlamentoya geri gönderme hakkı var, ancak, süresiz olarak veto etme yetkisi bulunmuyor. Makedonya parlamentosu, Yunanistan ile uzun yıllardır yaşanan isim sorununun çözümüne ilişkin 17 Haziran’da imzalanan ve ülkenin adının ‘Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ olarak değiştirilmesini öngören anlaşmayı 20 Haziran’da onaylamıştı. Makedonya’nın sol eğilimli Başbakanı Zoran Zaev, milletvekillerine yaptığı konuşmada, ‘Atina ve Üsküp’ün ‘iki ülke için de kabul edilebilir ve değerli bir anlaşma’ imzaladığını söylemiş ve “Bu çözümle sadece bir başka dost ve stratejik ortak kazanmadık aynı zamanda NATO ve AB’nin kapılarını açtık” demişti. İsim sorunun çözümü ve stratejik ortaklık anlaşmasının oylandığı meclis oturumuna, 120 milletvekilinden 69’u katılmıştı. Ana muhalefetteki VRMO-DPMNE partisinden milletvekillerinin katılmadığı oturumda yer alanların tamamı ‘evet’ oyu kullanmıştı.
SORUN YALNIZCA MAKEDONYA’NIN AB VE NATO ÜYELİĞİ Mİ?
Makedonya, bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından bu yana, Yunanistan ile devam eden isim sorunu nedeniyle Avrupa Birliği (AB) ve NATO’ya üye olamıyor. Makedonya ile Yunanistan arasında sürtüşmeye neden olan isim sorunu, Makedonya’nın, bağımsız bir devlet olarak oy birliğiyle BM üyeliğine kabul edildiği … Nisan 1993 günü su yüzüne çıkmıştı. Makedonya, güney komşusu Yunanistan’ın itirazı nedeniyle, ‘Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya’ (FYROM) adıyla BM üyesi olmuştu. Yunanistan ile Makedonya arasında 1991’den bu yana, Makedonya’nın isimi koşunda, iki ülke arasında yaşanmakta olan kavganın arkasındaki gerçek etkenlerin neler olduğu sorgulanıyor.
YUNAN BAKANIN DA İTİRAZI VAR
İki ülke arasındaki isim tartışmaları, Makedonya’nın 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlık ilan etmesi sonrası başlamıştı. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, iki komşu ülke arasında yıllardır devam eden soruna bir çözüm bulma konusunda anlaştılar, ama bu anlaşmaya iki taraftan da itirazlar var. Makedonya’ya yeni isim önerisine tepki gösteren Yunan politikacılar, bu girişimin sorunu çözmek yerine tam tersine daha da derinleştirdiğini savunuyorlar. Makedonya tarafında itirazcıların başını Cumhurbaşkanı İvanov çekiyor; ülkesinin adının değiştirilmesi konusunda referandum yapılmasını öngören kararı onaylamış, Parlamento’ya geri göndermişti. Parlamento’nun anlaşmayı onaylaması üzerine Cumhurbaşkanı İvanov, “referandumu boykot edin” çağırısı yapmıştı. Yunanistan’da Halk Birliği Partisi’nin lideri, eski Enerji Bakanı Panagiotis Lafazanis, Makedonya’ya AB ve NATO üyeliğinin kapısını açan isim değiştirme kararını, ‘savaş anlaşması’ olarak değerlendirmiş, bu anlaşmanın Yunanistan’ın ulusal çıkarlarını karşılamadığını savunarak şöyle demişti: “Bu isim sorununu çoktan çözmemiz gerekiyordu, ama (Yunanistan Başbakanı Aleksis) Çipras ve (Makedonya Başbakanı Zoran) Zaev arasında varılan anlaşma, savaş anlaşmasıdır; yalnızca Üsküp’ün NATO’ya dahil olabilmesi için gerekiyor. Oysa bizim barış, güvenlik ve işbirliği anlaşmasına ihtiyacımız var.” Yunanistan Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Dimitris Kutsumbas da, “Makedonya’nın isminin değiştirilmesiyle ilgili varılan anlaşmanın, Üsküp’ün NATO ve Avrupa Birliği yolunu açtığını ve bölgenin istikrarsızlaştırılmasına yeşil ışık yaktığını” savunuyordu. Çipras ile bu konuyu görüşen Yunanistan’ın en büyük muhalif partisi Yeni Demokrasi lideri Kiriakos Mitsotakis, bu teklifin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Bu ismin sınırları Ege Denizi’ne kadar yayılan ve Selanik bölgesini de kapsayan Makedon ulusal devletin kurulması planlarıyla doğrudan bağlantıları var. Komşu ülkenin isminde İlinden göndermesi Üsküp’ün yayılmacı milliyetçiliğine son vermek şöyle dursun, onu daha da güçlendirecek” demişti. PASOK ve Potami partilerinin birleşmesiyle kurulan Demokratik Anlaşma liderleri Fofi Gennimata ve Stavros Teodorakis, Merkeziyetçiler Birliği Başkanı Vasilis Leventis de Makedonya’nın yeni isim teklifini eleştirmişti.
TARİHİ REFERANDUM BEKLENEN İLGİYİ GÖRMEDİ
Yunanistan ile 1991’den bu yana sürmekte olan isim sorununu çözecek olan Makedonya’nın adının “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesini öngören anlaşmanın kabulüne ilişkin 30 Eylül günü yapılan tarihi referandum beklenen ilgiyi görmedi. Geçerli olabilmesi için kayıtlı seçmen sayısının yarısından bir fazlasının (903 bin 169 seçmenin) oy kullanması gereken referandumda, kayıtlı 1 milyon 806 bin 336 seçmenin yüzde 34.09’u oy kullandı. Devlet Seçim Komisyonu (DİK) tarafından açıklanan sonuçlara göre, katılanların yüzde 91.’ü “evet”, yüzde “5.6’sı “hayır” oyu kullandı. DİK Başkanı Oliver Derkovski, düzenlediği basın toplantısında, resmi sonuçların ise gün içinde kamuoyu ile paylaşılacağını duyurdu. Derkovski, “Yasalara göre referandumun başarılı olduğunu ilan edebilmemiz için yüzde 50’nin bir fazlası katılım ve ‘evet’ oylarının daha çok olması gerekiyor. Resmi olmayan sonuçlara göre, bu koşullardan birinin yerine getirilemediği ve referandumda karar alınamadığı çok açık” dedi. Makedonya’nın adının “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesini öngören anlaşmanın kabulüne ilişkin hukuki bağlayıcılığı olmayan bu referandumunda halka, “Makedonya ve Yunanistan arasındaki anlaşmayı kabul ederek Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliğine var mısınız?” sorusu sorulmuştu. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Makedonya’da yapılan düşük katılımlı referandum sonuçlarını, “çelişkili” olarak değerlendirirken, “Yeterli katılım olmadan ezici bir ‘evet’ çoğunluğu. Komşu ülke halkının geniş bir kesimi anlaşmaya destek verdi. Ancak, önemli bir kısmı da şüpheyle karşıladı. Yunanistan, Prespa Anlaşması’na bağlı kalacaktır” denildi.
BAŞBAKAN ZAEV: “SONUÇLARA SAYGI DUYULMASI GEREKİR”
Bu arada Başbakan Zaev, televizyonda yaptığı açıklamada, anlaşmanın referandumda reddedilmesi halinde istifa edeceğini söylemiş, “Evet, eğer halk oylaması başarısız olursa istifa edeceğim. Ancak başaracağımızdan eminim. Halkın başka seçeneği yok” demişti. Başbakan Zaev’in nasıl bir karar vereceği merak ediliyordu. Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, oy kullanma işleminin sona ermesinin ardından, katılımın yüzde 50’nin altında kalması durumunda geçersiz sayılacak referanduma ilişkin değerlendirmede bulundu ve “Vatandaşların iradesi tartışılmazdır, buna saygı gösterilmesi gerekir. Bugün demokrasinin başarısı, Avrupa Makedonyası’nın başarısı vardı. Başarı ülkemiz ve tüm vatandaşlarımızındır, başarı hepimizindir” dedi. Düşük katlımlı istişari referndum sonrasındaki olası gelişmeleri değerlendiren Başbakan Zaev, muhalefetteki İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik Birliği (VMRO-DPMNE) milletvekillerinden, oy kullanan vatandaşların çoğunluğunun kararına saygı göstermelerini istemiş ve “Aksi takdirde diğer demokratik aracı kullanmamız gerekecek. Bu da, hemen erken genel seçimler demek” demişti. Makedonya’nın adının ‘Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ olarak değiştirilmesine dair anlaşmayı veto eden Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, referandumunun boykot edilmesini istemişti. Katılım oranın yüzde 50’nin altında olması, Mekadonyalıların Cumhurbaşkanı İvanov’un görüşünü paylaştığını mı gösteriyor? Bunu da yaşanacak gelişmeler gösterecektir.
TÜRKİYE HER ZAMAN MAKEDONYA’NIN YANINDA OLMUŞTUR
Makedonya, Türkiye’nin Balkanlarda ilişkilerinin en yoğun, istikrarlı ve güçlü olduğu ülkelerden biri de Makedonya’dır. Demografik yapısının karışıklığına rağmen, Makedonya halkıTürkiye’ye güven duyuyor; ekonomik, kültürel, siyasi ve askeri ilişkilerin gelişmesini istiyor. Türkiye, bağımsızlığını kazandığı ilk günden başlayarak, NATO ve AB üyeliği, isim sorunu gibi konularda her zaman Makedonya’nın yanında olmuştur. Türkiye, 2000’li yılların başından itibaren Makedonya’da ekonomik, askeri ve sosyal alanda ciddi yatırımlar yapmış, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Balkan Üniversitesi, Anadolu Ajansı, Türkiye Bursları, STK’lar ve benzeri birçok kurumuyla Makedonya’nın her alanda kalkınmasına destek sağlamıştır.
Kaynak: http://www.oncevatan.com.tr/makedonyada-neler-oluyor-makale,42799.html
Önce Vatan Gazetesi
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce