Rum – Yunan tarafı Girit’i, Rodos’u, Sakız’ı, Midilli’yi, Oniki Adaları, koskoca Ege’yi, Batı Trakya’yı, Selanik’i velhasıl Osmanlı’nın öz ve öz Türk topraklarını, Batı’nın ve İngiliz’in himayelerinde (müdahilliklerinde) yiye yiye bugünkü doymaz, obur, bir domuz durumuna getirilmişlerdir. Geçtiğimiz günlerde, Rum – Filereftoros gazetesinde çıkan bir yazıya göre: Avrupa Karma Parlamento Komitesi’nin ön hazırlık toplantısında hazır bulunan Rum AP milletvekillerinin Türkiye’nin yeni müzakere başlıklarının açılması girişimlerine itiraz ettikleri belirtildi. Habere göre, Rum AP milletvekili Eleni Teoharus toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin “Temel insan hakları ve adalet başlıklarının açılması durumunda bir sonraki gösterilerin Taksim’de değil, Avrupa Parlamentosu ve Komisyonu binaları önünde olacağını” iddia etti. Eleni Teoharus devamla “Müzakere başlıklarının açılabilmesi için Türkiye’nin kapalı bölge MARAŞ’ın iadesi gibi bir iyi niyet hareketinde bulunması gerektiğini” söyledi. Sayın Eleni Teoharus ve Rum Yönetimi öncelikle şunu bilmelidirler, Türkiye’nin AB ile müzakere başlıklarının açılması sizlerin icazetine kalmışsa öyle icazetin içine… edilmelidir. AB sizleri üye ederken bu gelişmelerin olacağını ta başından tezgâhlamıştı. AB’nin, siz cüce Kıbrıs Rum yönetimini, koskoca dev bir Türkiye’ye karşı piyon olarak kullanacağı önceden belliydi. Ancak, AB’nin patronları Almanya ve Fransa, şunun farkında henüz değiller ki, Türkiye’nin önüne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni takoz olarak sürmekle, günün birinde bu takozun pestilini çıkartacaktırlar. AB ha bire durmadan cüce Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin sırtını sıvazlamakla ileride olabileceklerin acaba önüne geçebilecekler midir? Ok yaydan çıktıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
İYİ NİYET GÖSTERİSİ?
Maraş iyi bir niyet gösterisi olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne verilsinmiş, ayrıca Mağusa Limanı ve Ercan Hava Limanı da AB Yönetiminde (yani Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) çalıştırılsınmış!!! Öncelikle hemen şunu söylemeliyiz ki Maraş, öz ve öz Türk Vakıf malıdır. Bununla ilgili olarak Mağusa kaza mahkemesinin vermiş olduğu kararlar da vardır. Rum – Yunan tarafının Maraş için, tekrardan salyaları akmaya başlamıştır. O halde artık hiç gecikmeden MARAŞ’ı peyderpey iskâna açmalıyız. Denilebilir ki, geçmişte Maraş üzerine alınmış BM karaları var ve bir şey yapamayız; BM’nin bizleri yok etmek pahasına almış olduğu tek taraflı kararların hiç birisi artık geçerli değildir. Egemenliğimizin olduğu bir yerde başkalarının tek taraflı kararları ne hukuki, ne insanidir, yeter ki dik durmasını bilelim. İçinde bulunduğumuz 2013 yılı diğer yıllara göre daha sıcak geçeceğe benziyor. Bu yıl 21 Aralık 1963 olaylarının 50. yıldönümü, 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın 39. yıldönümü, 15 Kasım 1983 KKTC’nin kuruluşunun 30. Yıldönümü. Geriye dönüp baktığımızda çok uzun meşakkatli, bir dönemden gelip bu güzel vatana ve devlete sahip olmuşuz. Evet, Eleni Teoharus Hanımefendi: Maraş’ı ver, Mağusa Limanı’nı ver, Ercan Hava Limanı’nı ver, bizde eskiden yaşlıların dediği gibi cevap veriyoruz “Annen güzel mi?”.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce