O iş dünyasında kimine göre şanslı, kimine göre ise en zor girişlerinden birini yaptı. Türkiye’nin en büyük Çimento Fabrikaları’ndan Batıçim’in murahhas azası Tufan Ünal, damat olarak girdiği şirkette kariyerden önce insana odaklanarak yol almış nadir insanlardan bir tanesi.
Marka olmanın önemi nedir sizce?
Aslında kentler denilince bana göre, kendi kendisinin marka olması lazım. Örneğin Yaşar Holding İzmir’de bir markadır. Başka bir kentte de olabilirdi. Ancak Yaşar Holding denildiği zaman İzmir’e değer kazandırmasından dolayı herkes İzmir’i hatırlıyor. Bir zamanlar İzmir marka oluşumunu iyi kullanmış ve iyi değerlendirmiş sonrasında, marka yaratmaya başlamış. Bizler İzmir sayesinde bu markaları yaratma şansına sahip olduk.
Batıçim’in hikâyesi nasıl başladı?
Batıçim, 1966 yılında kurulmuş. O dönemde çimentoya çok büyük talep olduğu yıllar. Ailenin kurucu büyüğü ve Çimentaş’ın kurucu ortaklarından. Kamil Tınas, bir şart öne sürerek, “Tamam ben buraya ortak olacağım, ancak karın yüzde ellisi ortaklara dağılacak.” Şartı kabul görmeyince ortaklıktan vazgeçiyor. Ne yapayım derken, Rahmetli Şevket Filibeli ve Seyit Şanlı, Kamil Tınas’a gelerek, “Bir fabrika daha var ve fizibilitesinin olduğunu görüyoruz” denilince aklı yatınca kararını veriyor ve büyük ortak olarak startını veriyor.
BATIÇİM GÜVENİLİR BİR MARKA OLDU
Batıçim aile şirketi değil mi?
Batıçim, tam bir aile şirketi değil. Çünkü tamamına hakim olan bir ek aile yok. Masanın etrafında en az 3 aile oturuyor. Kurucu üyeler ve Kamil Tınas olmak üzere Batıçim’in ilk kuruluş yıllarında, tütün ticareti yapıyorlar ve tütün alırken birebir kendi dolaştığı için oralardaki insanları tanıyor. Kendisine karşı bir güven duyulmasından dolayı haber gönderiyor ”isteyenlere” diye. Batıçim’in en büyük ortağı böylelikle çiftçiler oluyor. İzmir ve Ege Bölgesi’nde kendisini tanıyan herkes, o kuruyor ise, tamamdır. Bir de kar dağıtacakmış diyerek gelip ortak oluyorlar. Dolayısıyla ilk başlarda bizim iki bine yakın ortağımız oldu. Ayrıca kurulduğu günden bu yana her yıl kar payı alıyorlar. Borsaya açıldıktan sonra Batıçim el değiştirdi. Ancak her zaman güvenilirliği olan bir marka oluşturuldu.
Marka olmak için ne yapmak gerekir?
Bulunduğumuz yerden bir güç alıyorsak ki kentten bu gücü alıyoruz. Hem kente sahip çıktığınızı göstereceksiniz, hem de işinizi daha iyi yapmak zorundasınız. Ayrıca kente yakın olmanız lazım. Bunlardan sonra marka olduysanız devam ettirmek için güvenilir ve istikrarlı olmanız lazım. Biz bunları başarmış olmaktan dolayı kıvanç duyuyoruz.
SELÇUK YAŞAR’A KATILIYORUM
İzmir’de lider eksikliği söylemi için neler söyleyeceksiniz?
Selçuk Yaşar 30 yıldan beri bunu söylüyor. Yaşar’ın kastettiği kentin şehremini yani Belediye Başkanlığı’ndan liderliği veya siyasette bir liderliği bulunan birini kastediyor. Dolayısıyla Selçuk Yaşar’a bu anlamda katılıyorum. Eğer yıllar itibariyle kuvvetli bir yerel yöneticimiz olsaydı daha farklı olurdu.
ÇEVRE YOLU BATIÇİM’DEN
İzmir’e yapılan en son yatırım da sizin imzanız var değil mi?
15 senedir bitirilemeyen çevre yolunun en büyük bölümünü Batıçim olarak biz finanse ettik. Yani çevre yolu bizim betonumuzla bitirildi. İzmir olarak geri kalmış değiliz diye kabul ediyorum. Biz duraklama dönemi geçiriyoruz. Önümüzde ilginç dönem var. Yerel seçimlerle birlikte Büyükşehir Belediye Başkanlığı.
Sürpriz olabilir mi sizce?
Valla ben ona sürpriz diyemem. İktidar partisinin çok ciddi bir şekilde yerel yönetimleri istediklerini biliyoruz. 35 proje ile yola çıkmaları Büyükşehir seçimlerinde iddialı duruma getiriyor diyebilirim. Bu arada uzun yıllardan beri kentin sahipliğini yapan CHP çok ciddi bir atak yapacaktır. Bundan İzmir olarak bizlerin kazançlı çıkacağını düşünüyorum ve heyecanla bekliyorum. Bizim artık isim seçmemiz lazım. Bu hangi partiden olursa olsun.
Batı Enerji’den de biraz bahsedebilir misiniz?
Enerjinin tüm insanlık için vazgeçilmez olduğu gerçeği ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren Batı Enerji’nin hedefi, 2015 yılında çoğunluğu yenilebilir yatırımı olan 300 MW kurulu güce ulaşmaktır. Enerji sektöründe piyasa koşullarının hızla değişmesi ve özellikle yenilenebilir kaynaklar ile elektrik enerjisi üretimi yatırım projeleri ile de ilgilenen Batı Enerji’nin, hidrolik rüzgar ve güneş kaynaklı projelerde girişimleri bulunuyor. Batı Enerji güneş enerjisi test tesisini Türkiye’de ilk kuran şirket olma özelliğini taşıyor. Halen test tesiste ölçümleme ve üretim faaliyetlerine devam etmektedir.
Balkanlara yaptığınız gezinizden de bahsetmek ister misiniz?
İlk kez Balkanlara gittim. Ve çok etkilendim. Biz zaten bankalarla ve telekomünikasyonla Balkanlara girmişiz bile. Kendimi bir Anadolu kentini gezer gibi hissettim. İnsanlar çok net korumuşlar şiveleri İstanbul şivesiyle konuşuyorlar. Bir heyecan buldum ve bizim de o heyecanın içinde, orada Türkiye’nin büyük devlet olduğunu gösterebilmesinin şansını yakalamışız O nedenle oradaki canlılığı yakalamamız lazım. Balkanlara giderken de sadecenostalji için değil iş adamlarımız iş yapmaya gitmeliler.
Batıçim olarak Balkan ülkelerinde yatırım?
Balkan ülkelerinde bazılarında yatırım yapma imkânı var. Ancak ticaret yapmak için her zaman olabilir. Bunun içinde onu da araştırmak adına 3 gün daha Kosova, Üsküp tatili yapmak için, hazır uçağımız da var değer diye düşünüyorum.
