Denizli’nin önemli ve güvenilir firmalarından birisi olan Tümaş Mermer, yeni yatırımları ile göz dolduruyor. Türkiye’de bir ilk olacak olan yatırımıyla daha seri üretim yapabilir durumda olacak. “Öncelikle devlet desteği ve teşviklere ihtiyacımız var, KOBİ olmadığımız için AR-GE çalışmalarından destek almamız zorlaşıyor. Devlet bizim önümüze açsın, başka ihsan istemiyoruz” şeklinde konuya giren Tümaş Genel Müdürü Serdar Sungur’a, ‘Sektördeki sıkıntılarınız neler’ diye soruyoruz.
KOSGEB’ler çalışıyor ancak büyük ölçekli şirketlerin bundan yararlanma şansı yok. KOBİ ölçeğinin üzerindeysen, ciro ve işçi anlamında daha fazla insan istihdam ediyorsanız KOBİ desteğinden yararlanmayacağınız anlamına gelmemeli. Bunlardan büyük firmalar da yararlana bilmeli. Şu anda en büyük sıkıntımız, kendi içimizde ki rekabet değil, dünyayla rekabette Çin ve Mısır’la rekabet ediyoruz. Üretim ayaklarımızın ayakta kalması için biz ve bizim gibi büyük diğer firmaların da KOSGEB ve TÜBİTAK’tan yararlanır hale gelmesi lazım. Bizler projeler üzerinde çalışıyoruz ama benim bu desteklerden yararlanabilmem için KOBİ olmam lazım. Ancak KOBİ olmadığım için desteklerden yararlanamıyoruz.
Devletten beklentileriniz neler?
Bize yapacakları en büyük destek mali destekler konusunda bürokrasiyi azaltıp, hızlı bir şekilde bunun geri dönüşümünü sağlayabilmeleri lazım. Bu konuda işini ciddi yapan firmalara çok ciddi avantajlar sağlayacağı gibi, sıkıntıları da ortadan kaldıracağını düşünüyorum. Bunu aşabilirsek yatırım imkânlarımızı genişletecek ve daha fazla yatırım yapabileceğiz. Çünkü büyük firmaların ayakta kalması için sürekli yatırım yapması ve kendini yenilemek zorundadır. Özellikle kriz dönemleri finansmanda yaşanan zor dönemler olduğu için bu finansman açığının devletin sağladığı imkânları kullanarak aşabiliyorsanız, daha fazla istihdam sağlar ve daha fazla enerji tüketirsiniz. Sonucunda daha fazla üretim yapar ve ürettiğinizi pazarlarsınız. Ancak bunların yapılabilmesi için desteğe ihtiyacımız var. Devlet büyüklerimizden istediğim il bazında çalışan bürokratların bu noktada hızlı hareket etmesi ve bize hızlı dönerek bilgilendirmeleri lazım.
DEVLETTEN DESTEK BEKLİYORUZ
Bu konuda teklifte bulundunuz mu, kimlere ulaşıyorsunuz?
Denizli’deki milletvekillerine ulaşıyoruz ama yasalaştırma noktasında nasıl bir sistem yaparlar ve firmaları o sistem içine alırlar bilemiyorum. Bizleri sektörlere ayırmadan desteklemelerini istiyoruz. Biz de burada daha fazla insan çalıştıracak ve yatırımlarımıza devam ederiz diye düşünüyorum.
Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Toplam da 350 civarında çalışanımız var. Bu rakam pazarlama atağı yaptığımız zaman daha da yukarılara çıkacaktır. Ancak pazarlama büyük bir külfet. Destek almadığınız zaman dünyayı dolaşma şansınız yok. KOSGEB desteği almış olsam hibe kredilerinden yararlanır ve bir kaç eleman daha fazla çalıştırırdım. Birkaç mimar arkadaşı daha bünyeme katar ve 3–5 yeni araçla Türkiye çapında satış ağımı genişletebilirim. Böyle bir destek sıralamada yer değiştirebiliyor. Bizler de destekle daha fazla yatırım yapma imkânı bulabiliriz.
AR-GE çalışmaları için neler yapıyorsunuz?
KOBİ olmadığımız için AR-GE çalışmalarında destek almamız zorlaşıyor. Yaptığımız projelerin desteklenmesi finansman kaynağı sağlanması bu konuda bürokratik engellerin azaltılmasıyla projelerimizin hızlandırmasını sağlayacaktır.
Tümaş yatırımlara devam ediyor mu?
Son iki yıldan beri yatırımları tamamlama noktasındayız. Yeni bir epoksi hattıyla katlı fırın kurduk. Şu anda bizim sektörümüz de ve Türkiye’de bu sistem de çalışan bir makine daha yok. Devreye girdiği an, Türkiye’de olmayan bir makine bizde olacak ve daha seri üretim yapmış olacağız. Bu arada yeni ocaklarımız devrede bulunuyor. Türkiye’nin her bölgesinin taşını insanlara sunabilecek imkânları burada yarattık ve müşterilerimize sunuyoruz.
Yeni çıkan taşlarınız var mı?
Yine Türkiye’de olmayan taşlarımız var. Bunlardan Sarı Picasso taşı, Türkiye’de ve dünya’da bu taşı bu kadar yoğunlukta bulabilme şansı yokken, Tümaş Mermer’de bulabiliyorsunuz. Onun dışında kırmızı beyaz Tiger dediğimiz değişik bir taşımız var. Bir de Light Pearl dediğimiz açık bej taşımız. Bunların başka bir örneği olmadığı için değerlendirmek istiyoruz.
Tümaş Mermer bir marka diyebilir miyiz?
İşimizi seviyoruz ve dürüst olmaya çalışıyoruz. Hem işçimize hem ülkemize bu arada marka olmaya çalışıyoruz. Ama marka olabilmek belli bir süreci gerektiriyor. Biz daha o aşamaları geçme sürecindeyiz. Biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bu sadece bizim için değil, Türkiye’deki çalışan bütün firmalar için geçerli. Değer yaratmamız ve yeni şeyler keşfetmemiz lazım ki, marka değerimizi insanların kafasına kazıyabilelim.
Yeni pazarlarınız neler?
Yeni pazar olarak Hırvatistan, Sırbistan, Bosna Hersek, bizim için öncelikli bölgeler. Ayrıca tarih bağı, kültür bağı ve kan bağımız var. Bunları o bölgelerde daha yoğun kullanabilir miyiz diye düşünüyorum. 2012 yılında Balkan ülkelerine satış yapan bir firma olabilmek hedefimiz var. Onun haricinde dünyanın her tarafına aracılar vasıtasıyla da olsa taşlarımız ulaşıyor.
Ankara’ya mesajınız neler?
Devlet teşviklerini kullanabilmek adına KOBİ dışındaki firmaların da o desteklerden yararlandırılmasını istiyoruz. Bürokratik engelleri minumuma indirilebilirse bizim için en büyük desteği yapmış olurlar.
Siyasete bakış açınız neler?
Aslında biz de siyaset yapıyoruz. Çünkü insan çalıştırıyor ve insanları idare etmek ve onların ekonomik rahatlarını sağlayabilmemiz için bizlerin de para kazanmamız gerekiyor. Kendi işletmelerimiz de huzurlu ortamları yaratabilmek ve işverenler olarak bunu sağlamak için uğraş veriyoruz. Denizli’de herkes 3-5 lira zam verirken, biz yüzde 10 vermişiz. İşçimizin mutluluğu için daha güzel bir ortam yaratıp daha fazla ürün elde edebilecek miyim mantığı ile bakıyorum.
