DOLAR 33,0543 0.17%
EURO 36,0842 0.19%
ALTIN 2.618,001,89
BITCOIN 21516982.51961%
İzmir
38°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

263 okunma

Mimar Sinan Eseri Manisa Muradiye Camii

ABONE OL
08/05/2013 15:41
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Manisa Saruhan Mahallesi’ndeki Muradiye Külliyesi, şehre hâkim Spil Dağı eteklerinde bulunmaktadır. Yapı topluluğu cami, medrese, imaret, dükkânlar ve XIX. yüzyılda bunlara eklenen bir kütüphaneden meydana gelmiştir. Muradiye Külleyesi Sultan III. Murat (1546–1595) tarafından 1583-1585 yılları arasında yapılmıştır. Bu caminin yapımına, Mimar Sinan’ın projesine göre Mimar Mahmut Ağa başlamış, ani olarak ölümü üzerine de Hassa mimarlarından Mimar Mehmet Ağa tarafından tamamlanmıştır. Muradiye külliyesinin etrafı kesme taştan alçak avlu duvarları ile çevrili olup, duvarların kuzey, güney ve batı yönlerine açılan kapıları bulunmaktadır. Külliyenin asıl girişi kuzeyde, cami ile medrese arasında, üzerinde Kelime-i Şahadet yazılı basık kemerli kapıdır. İlk yapıldığı yıllarda avlunun üç tarafında “U” şeklinde medrese odaları sıralanmıştı. Ancak bu odalar günümüze gelmemiş ve iz bırakmadan yıkılmıştır. Caminin önünde beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Bunun arkasında caminin tüm cephe duvarını kaplayacak biçimde büyük bir kemer yapıya görkemli bir görünüm vermiştir. Bu kemerin iç dolgusu, alternatifli olarak sıralınmış kırmızı ve beyaz taşlarla örülmüş, sivri kemerli, yuvarlak alçı şebekeli iki sıra pencere ve üçgen köşelikler yapının kütlevi görünümünü hafifletmiştir. Burada üst sırada beş, alt sırada da altı pencere bulunmaktadır. Kemerin üstü ise iki taraftan aşağıya doğru inen kademelerle onları tamamlamıştır. Bu görünüm bir bakıma Mimar Sinan’ın İstanbul Edirnekapı Mihrimah Sultan Camisi’ni hatırlatmaktadır. 

ALTI MERMER SÜTUN

 

Caminin son cemaat yeri oldukça narin altı mermer sütunun sivri kemerlerle birbirine bağlanmasıyla meydana gelmiş beş bölümlüdür. Sütun başlıkları stalâktitlidir. Bölümlerin üzeri sekiz kasnaklı küçük birer kubbe ile örtülmüştür. Ancak girişi diğerlerinden ayırmak için de orta bölüm de ayna tonoz kullanılmıştır. Döşeme yassı sekizgen blok taşlardan olup bunların arasında, üzerinde Grekçe yazı olan, antik bir yapıdan getirilmiş bir parça dikkati çekmektedir. Giriş kapısı oldukça sade bir profille çerçevelenmiştir. Kapının iki yanında kum saatli motifleri olan sütunçeler ve örgü motifleri dikkati çekmektedir. İki renkli basık kemerli girişin üzerinde iki satırlı yapım kitabesi ve iki yanındaki nişlerde de ayetler yazılı panolar bulunmaktadır. Kitabelerden bazıları aynen şu şekildedir. “Tarakabe ilâzitazemt-ı velceberûl il rahmaniyye ve tarakkabe ila rabbi aimilki vel melekûtil sultanyye esseültanül âzam malikil alem zillullahi alâkaffetil ünem mevlâ mülâkilarabi vel acem es sultan ibn sultan ebülmuzaffer es sultan Murad Han ibn Sultan Selim han halle dalla hiç taalâ saltanatı mi ilen tika it deverain üs sisa hazel cami’ül rafivi bünyan.” 

Giriş kapısının sağ tarafındaki hücre üzerindeki kitabe: “Maliki feyzi bahrü gevheri cud şadı miki Hicaz-ü Rumu ırak Camii cümlei kemâl olur. Vekat fil biglayet-i şekli muharremül karam assena ihdal Teşnrinievvel samie”
Giriş kapısının sol tarafındaki hücrenin üzerindeki kitabede ise; Yaptı bir camii bülend ta fük, geldi bir ehildil ziyaret için dedi kebet-ül-üşşah!
Caminin ibadet mekânı 28.50 metre yüksekliğinde, 10.80 metre çapında kasnağında 18 pencere bulunan merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Güney yönündeki mihrap çıkıntısında ve yan kanatlarda kubbemsi yarım çapraz tonozlu bir örtü sistemi kullanılmıştır. Bu tonozların merkezi kubbeyi taşıyan büyük kemerler ile birleştiği noktaların yerden yüksekliği 18.50 metredir. Merkezi kubbe pandantifli olup duvar payelerine dayanan dört büyük sivri kemer üzerine oturmuştur. Dışta bunların üzerinde sekizgen planlı dekoratif köşe kuleleri bulunmaktadır. İbadet mekânında en göze çarpan yer mihrap ve çevresindeki XVI. yy. çini kompozisyonlarıdır. Sultan III. Murad bir ferman ile caminin süslemeleri için Nakkaş Mehmet Halife ile birlikte İstanbul’dan iki nakkaşı Manisa’ya yollamıştır. Caminin bir diğer özellikleri ise şöyledir. Kapı ve pencerelerde olduğu gibi beyaz bir mermer profille çevrelenmiş mihrap nişi poligonal şeklindedir. İki yanında kum saati motifleri olan iki somaki sütunçe vardır. Mihrabın üzerinde mermerden oyulmuş palmetli bir taç ve bunun üzerinde de çini bir ayet panosu bulunmaktadır. Mihrap nişini bir kuşak gibi saran bir fatiha suresine de yer verilmiştir.

BİRER ŞERAFELİ İKİ MİNARE

 

Caminin güney batı duvar payesinin önündeki mermer oyma minberin basık kemerli kapısı üzerindeki alınlıkta ise Kelime-i Şahadet yazılıdır. Çinilerin yanı sıra kubbe ve kemerler rumiler, madalyonlar ve çiçeklerden oluşan kalem işleri ile bezenmiştir. Ayrıca camide ağaç işçiliğinin en güzel örneklerini sergileyen fildişi bağa ve sedef kakmalı ceviz ağacından kapılar bulunmaktadır. Caminin minareleri kuzey cephesinde birer şerefeli iki tanedir. Minarelerin her ikisi de zamanla taşlarının erimesi sonunda yıktırılmış ve 1955–1956 yılında yeniden yapılmıştır. Zeminden 30 metre yükseklikteki kaidelerin pabuç kısmına geçilir. Bunların üzerinde de Türk üçgenleri ile yuvarlak gövdeye geçilmektedir. Gövde üzerindeki inci kabartma hatlar minarelerin daha ince görünmesini sağlamıştır. Şerefelerin altında da küçük kemercikler, yatay kordonlar ve dört sıralı stalaktit dizileri görülmektedir. Günümüze kadar gelen projesi Mimar Sinan’a ait bu muhteşem eser Manisa Sultan Camii ve Saruhanbey türbesinin tam karşısında inşa edilmiştir. Külliye içinde yer alan kütüphane ise Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi olarak hizmet vermektedir.

    En az 10 karakter gerekli