Türkiye’deki müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı, 2010 yılında 3,5 kat artarak 25 milyon 854 bin 341’e ulaştı. Elde edilen gelir ise, 2010 yılında 6,5 kat artarak 26 milyon Lira’dan 171 milyon liraya çıktı. Muğla Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, 2002 yılı rakamlarına göre Türkiye’deki müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısının 7 milyon 422 bin 208 olduğuna işaret ederek, ”Ziyaretçi sayısı 2010 yılında 3,5 kat artarak 25 milyon 854 bin 341’e ulaşmış. 2002 yılında müze ve ören yerlerinden elde edilen gelir ise 2010 yılında 6,5 kat artarak 26 milyon liradan 171 milyon lira olarak açıklandı. 2002 yılında 93 olan özel müze sayısı 2010 yılında 141’e yükseldi” dedi. Özer, Türkiye’nin kültürel zenginlikleri anlamında dünyanın en önemli ülkelerinden birisi olduğunu belirterek, ”Dünyanın en saygın müzelerinde sergilenen eserlerin bir bölümünü Türkiye’den götürülen eserler oluşturuyor. Türkiye’de yaklaşık 130 ören yeri var. Bu ören yerlerinden 22’si Muğla’da bulunuyor. Bu ören yerleri düzenlenmiş ve ziyarete açık ören yerleri. Muğla’da ayrıca 195 adet düzenlenmemiş ören yeri bulunuyor. Türkiye genelinde 118 adet müze var. Muğla’da 5 arkeoloji müzesi var. Ayrıca, Türkiye’deki tek su altı arkeoloji müzesi de Bodrum’da bulunuyor” diye konuştu.
MUĞLA’DA KÜLTÜR TURİZMİ ÇALIŞMALARI
Muğla’daki müze ve ören yerlerinin tarihi geçmişleri ve arkeolojik özelliklerine de değinen Özer, şunları söyledi: ”2010 yılında Muğla’daki müze ve ören yerlerini yaklaşık 900 bin kişi ziyaret etmiş. 2011 yılı sonu itibariyle 1 milyon ziyaretçiyi aşmayı hedefliyoruz. 10 yıl önce Muğla’daki müze ziyaretçi sayısı 100 bin civarındaydı. Bu rakam 1 milyonlara ulaştı. Turizm Türkiye’de dünyada gelişen bir sektör. Dünyada yaklaşık 1 milyar insan seyahat ediyor, turizm yapıyor. Türkiye’yi de 28,5 milyon insan ziyaret etti. Türkiye’ye yapılan bu ziyaretlerin ‘kum, deniz ve güneş’ üçgenine sıkışmaması lazım. Bu süreçte kültürel turizmde de büyük önem verilmeli. Bölgenin kültürel zenginliklerindeki artışın turist sayısında artışa neden olacağına inanıyorum.”
DÜNYA’DA DENİZ, KUM VE GÜNEŞ TURİZMİ BİTTİ
Muğla Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler ise Türkiye’nin kültürel potansiyelinin dünyanın hiç bir yerinden olmadığını vurgulayarak, şöyle dedi: ”Türkiye ören yerleri, kazı alanları, müzeleri ve doğal güzellikleri ile turizm açısından önemli bir potansiyele sahip. Muğla ise bu anlamda özel bir konuma sahip ve farklı uygarlıkların kesiştiği bir noktada. Muğla’daki kültürel ve doğal alanlar Türkiye’nin en iyi korunan alanları. Muğla’nın kıyıları Türkiye’nin en iyi korunan kıyıları. Muğla’nın mevcut zenginlikleri yeterince değerlendirilemiyor. Bu konuda büyük bir çaba var ama yeterli değil.”
Prof. Diler dünyada deniz, kum ve güneş turizminin artık bittiğini de öne sürerek, şunları söyledi: ”Deniz, kum ve güneş 50 yıl önce popüler bir turizm yaklaşımıydı. Bugün artık bu yaklaşım popülerliğini yitirdi. Özellikle zengin turistler dünyanın farklı yerlerini keşfettiler. Artık, turistler hiç gitmedikleri yerlere gitmek ve otantik olan yerleri keşfetmek istiyorlar. Turistler, bazı bölgeleri bir kaç defa ziyaret etmişler. Turizmde çeşitlilik ve kültür turizmi zenginleştirilmeli. Her şey dahil mantığı ile turizm anlayışı artık bitti. Turizmde kaliteli, kültür ve gelir seviyesi yüksek turist isteniyorsa mutlaka kültürel turizm çalışmaları artırılmalı.”
HABERLER
15 saat önceHABERLER
15 saat önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce