En büyük yalanlar çocukken söylenir derdi; şuan hayal meyal hatırladığım dedem.
Çocukken..
Hepimiz çocuk olduk bir zamanlar;
Onlarında olduğu gibi;
Erkek olanların; askercilik oynayacak oyuncak bir tüfenkleri, her zaman adı kara şimşek olan bir oyuncak arabaları,kovboyculuk oynadıkları değnekten atları olurdu.
Kız olanların; saçları her zaman karma karışık, kolu bacağı çıkan ama adı her zaman Ayşecik olan oyuncak bebekleri, topraktan yaptıkları yemek oyunları olurdu. Her zaman olduğu gibi.
Zaman acımasız derler ya. Onlarında çocuklarını, siyah burma bıyıklarını, bakana bir daha baktıran güzelliklerini, uğruna mahalle kavgası yapılan tatlı bakışları, alıp gidivermişti.
Artık yoktu çocukken oynanan oyunlar. Yoktu artık, mahallede top oynarken bakkalın, kasabın camını kırmak. Zaten bakkalda, kasapta hatta mahallenin emektar berberi de çoktan gitmişlerdi buralardan çok çok uzaklara. Bakkal, kasap, top, değnek, mahalleye dışarıdan gelen gençlerle yapılan kavgalar. Hepsi zar-zor hatırlanan hatıralarda kalmıştı.
Yıllar…
Yıllar sadece çocukluklarını, oyunlarını, oyuncaklarını, hayallerini, bakkal amcalarını almakla yetinmemiş…
Birde onları yalancı yapmıştı.
Evet onlar birer yalancıydı…Ve en büyük yalanları da çocukken söylemişlerdi…
Çocukken…
Bütün çocuklar ağız birliği yapmışçasına hep aynı yalanı söylüyordu.
HABERLER
17 Temmuz 2024