Ohri (Ohrid ) şehri; Günümüzde ” UNESCO ” korumasında olan, dünya mirası listesinde yer alan, eşsiz doğal güzelliklere sahip, çok eski bir yerleşim yeridir.
Ohri Gölü’nün karşı kıyıları Arnavutluk topraklarıdır. Arkeolojik bilgilere göre; Ohri bölgesi 6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahiptir. Ohri; 1385 yılında ”Çandarlı Hayrettin Paşa” tarafından, Sultan I. Murad döneminde Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. Ohri’ de, çok sayıda ecdat yadigarı olan Cami, Türbe ve Tekkeler bulunmaktadır. Ben sizlere Ohri’ de Kale içinde bulunan eski şehri ve imaret bölgesini dolaşırken tespit ettiğim bir durumu aktarayım. 2011 yılında eşim ile birlikte Makedonya’ya gerçekleştirdiğim seyahatimde, bu güzel şehri bir kez daha gezip görmek nasip oldu. Kale içinde dolaşırken (İMARET) denilen bölgede yapılan arkeolojik kazılar dikkatimi çekti. İçeriye girip her yeri gezdim ve kazı alanının tam orta yerinde,
ağaçtan yapılmış dar bir merdivenden yukarıya çıkılan, bir ağacın gölgesinde,
boynu bükük, mahzun bir şekilde duran, beyaz badanalı dört duvarı ve kemerli
kapı ve pencereleri olan ve içinde XV. yy da burada defnedilmiş olan,
Sinanuddin Yusuf Çelebi (Ohrizade) Türbesi’ni gezip bir Fatiha okuduktan sonra, bu türbe hakkında bilgi toplamaya çalışırken, türbenin karşısında yeni bir kilise inşa edilmiş. Burada Sinanuddin Yusuf Çelebi tarafından 1492 yılında (İmaret Camii) inşa edilmiş. Bu cami, kazı çalışmaları bahane edilerek yıkılmış ve yerine kilise inşa edilmiştir. Ayrıca türbe de yıkılmak istenmiş fakat yıkım esnasında her girişimde, buldozer bozulmuş. Bundan dolayı türbeyi yıkmaktan vazgeçmişler. Türbe ziyarete açık olup bakımlı bir halde idi.
HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEMEK LAZIM
Bu olay Makedonya’da ne ilk ve nede son olan bir olaydır. Makedonlar; Üsküp’te bulunan Taş Köprü’yü biz yaptık dediler. Baktılar ki kimse inanmıyor, Köprünün Kitabesi’ni Vardar’a attılar. Yetmedi ! Davut Paşa Hamamı ile Çifte Hamamı Sanat Galerileri yaptılar. Yetmedi ! Üsküp’ te Burmalı Cami’yi yıktılar
Yetmedi ! Manastır(Bitola )’ da bulunan Saat Kulesi’nin üzerinde bulunan
Hilal’i çıkarıp yerine Haç koydular. Yetmedi ! Bir bahane uydurup Prilep şehir merkezinde bulunan Çarşı Camisi’ ni yakıp yıktılar ve sarhoşlara mekan ettiler.
Yetmedi ! Debre’de Eski Türk mezarlığını yıkıp ecdadımızın mezar taşlarını toplayıp yol kenarına attılar. T.İ.K.A tarafından restorasyonu yapılana kadar Kalkandelen (Tetovo )’da bulunan Harabati Baba Tekkesi’nin hali de aynı idi.
Ecdatın mirasına sahip çıkmakta galiba biraz geç kaldık! Müslümanların bu tür emrivakilere karşı tek ses ve tek yürek olmaları gerekir. Bakın benim doğduğum köyümde ( Jirovnitsa – Rostuşe Bld.) Osmanlı yadigârı 3 cami bulunmaktadır. Bu 3 cami son olarak 2000’li yılların başında köylü tarafından
yıkılarak, aynı yerde ve aynı planda yeniden ve modern bir şekilde, üstelik devletten ve hiç bir kuruluştan tek kuruş yardım alınmadan yeniden inşa edilmişlerdir. Köyün merkez camisi 2012 yılında zemin döşemesi ve halıları
sökülerek yerden ısıtma sistemi döşenmiş ve halıları Türkiye’den alınıp tekrar döşenmiştir. Her şeyi devletten beklememek lazım…!!!
Ohri (Ohrid ) şehri; Günümüzde ” UNESCO ” korumasında olan, dünya mirası listesinde yer alan, eşsiz doğal güzelliklere sahip, çok eski bir yerleşim yeridir.
Ohri Gölü’nün karşı kıyıları Arnavutluk topraklarıdır. Arkeolojik bilgilere göre; Ohri bölgesi 6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahiptir. Ohri; 1385 yılında ”Çandarlı Hayrettin Paşa” tarafından, Sultan I. Murad döneminde Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. Ohri’ de, çok sayıda ecdat yadigarı olan Cami, Türbe ve Tekkeler bulunmaktadır. Ben sizlere Ohri’ de Kale içinde bulunan eski şehri ve imaret bölgesini dolaşırken tespit ettiğim bir durumu aktarayım. 2011 yılında eşim ile birlikte Makedonya’ya gerçekleştirdiğim seyahatimde, bu güzel şehri bir kez daha gezip görmek nasip oldu. Kale içinde dolaşırken (İMARET) denilen bölgede yapılan arkeolojik kazılar dikkatimi çekti. İçeriye girip her yeri gezdim ve kazı alanının tam orta yerinde,
ağaçtan yapılmış dar bir merdivenden yukarıya çıkılan, bir ağacın gölgesinde,
boynu bükük, mahzun bir şekilde duran, beyaz badanalı dört duvarı ve kemerli
kapı ve pencereleri olan ve içinde XV. yy da burada defnedilmiş olan,
Sinanuddin Yusuf Çelebi (Ohrizade) Türbesi’ni gezip bir Fatiha okuduktan sonra, bu türbe hakkında bilgi toplamaya çalışırken, türbenin karşısında yeni bir kilise inşa edilmiş. Burada Sinanuddin Yusuf Çelebi tarafından 1492 yılında (İmaret Camii) inşa edilmiş. Bu cami, kazı çalışmaları bahane edilerek yıkılmış ve yerine kilise inşa edilmiştir. Ayrıca türbe de yıkılmak istenmiş fakat yıkım esnasında her girişimde, buldozer bozulmuş. Bundan dolayı türbeyi yıkmaktan vazgeçmişler. Türbe ziyarete açık olup bakımlı bir halde idi.
HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEMEK LAZIM
Bu olay Makedonya’da ne ilk ve nede son olan bir olaydır. Makedonlar; Üsküp’te bulunan Taş Köprü’yü biz yaptık dediler. Baktılar ki kimse inanmıyor, Köprünün Kitabesi’ni Vardar’a attılar. Yetmedi ! Davut Paşa Hamamı ile Çifte Hamamı Sanat Galerileri yaptılar. Yetmedi ! Üsküp’ te Burmalı Cami’yi yıktılar
Yetmedi ! Manastır(Bitola )’ da bulunan Saat Kulesi’nin üzerinde bulunan
Hilal’i çıkarıp yerine Haç koydular. Yetmedi ! Bir bahane uydurup Prilep şehir merkezinde bulunan Çarşı Camisi’ ni yakıp yıktılar ve sarhoşlara mekan ettiler.
Yetmedi ! Debre’de Eski Türk mezarlığını yıkıp ecdadımızın mezar taşlarını toplayıp yol kenarına attılar. T.İ.K.A tarafından restorasyonu yapılana kadar Kalkandelen (Tetovo )’da bulunan Harabati Baba Tekkesi’nin hali de aynı idi.
Ecdatın mirasına sahip çıkmakta galiba biraz geç kaldık! Müslümanların bu tür emrivakilere karşı tek ses ve tek yürek olmaları gerekir. Bakın benim doğduğum köyümde ( Jirovnitsa – Rostuşe Bld.) Osmanlı yadigârı 3 cami bulunmaktadır. Bu 3 cami son olarak 2000’li yılların başında köylü tarafından
yıkılarak, aynı yerde ve aynı planda yeniden ve modern bir şekilde, üstelik devletten ve hiç bir kuruluştan tek kuruş yardım alınmadan yeniden inşa edilmişlerdir. Köyün merkez camisi 2012 yılında zemin döşemesi ve halıları
sökülerek yerden ısıtma sistemi döşenmiş ve halıları Türkiye’den alınıp tekrar döşenmiştir. Her şeyi devletten beklememek lazım…!!!