Oğuzhan Saygılı [*]
Son iki hatta üç asırdır dünya siyaset arenasına yön veren büyük devletlerin başında şüphesiz İngiltere gelmektedir. Osmanlı Devleti’nin ömrünün son yüzyılında yaşadığı ciddi ve kangrenleşmiş sorunların çözümünde denklemin dışında kal(a)mayan bir ülkedir İngiltere. Daha önceki yıllarda akademik, ciddi bir çalışmayı okurken[1] 1900 yılında Osmanlı Devleti’nde İngiltere’ye ait 66 Konsolosluk olduğu ve bu konsoloslukların etkin şekilde çalıştıkları bilgisiyle ilk kez karşılaştığımda çok şaşırmış hatta irkilmiştim. İngiltere’nin bu coğrafyaya ne kadar vakıf, bu coğrafyada ne kadar söz sahibi olduğu bir vakıa iken Osmanlı Devleti’nin her geçen gün takatten düştüğü, sonunun geldiği süreçte İngiltere ile ilişkileri hep önemini korumuştur. Bahse konu olan dönem ile ilgili bir esere atıfta bulunacağım.
Genç akademisyen Önder Kocatürk’ün ”Balkanlar’dan Ortadoğu’ya Osmanlı-İngiliz İlişkileri: 1908–1910” isimli akademik çalışması geçtiğimiz aylarda yayınlanmıştı.[2] Kocatürk, Osmanlı Devleti-İngiltere ilişkilerinin İkinci Meşrutiyet’in hemen öncesinden I. Dünya Savaşı’nın başladığı yıllara kadar olan dönemini araştırır. Eser, yazarın üç kitaplık bir seri olarak düşündüğü çalışmanın ilkidir. Çalışmanın sınırları Meşrutiyet arifesinde İngiliz Hükümeti’nin Makedonya Meselesi’ne ilişkin olarak yayınladığı genelge, Reval Mülakatı, ile başlayıp 1910 yılına ait yaşanılan gelişmelerle sonlanmaktadır.
Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Her bölüm birbirinden farklı özerklik ifade etmektedir. 1908–1910 yılları arasında imparatorluğun yaşadığı en önemli gelişmeler karşısındaki İngiltere’nin rolü masaya yatırılmıştır. Bunun yanında zaman zaman küçük çaplı diplomatik krizlerin de yaşandığı dönemdir. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte İki ülke arasındaki hâkimiyet mücadelesinin kesiştiği noktalar hiç de az değildir. Osmanlı’nın kendi sorunlarıyla ilgili çözümlerde İngiltere’yi bazen arabulucu, bazen hakem rolünde görüyoruz. İngiltere siyasî nüfuzunu kullanırken bazı konularda tarafsız davranmış, bazı durumlarda Osmanlı’yı teskin etmiş, bazen -Girit meselesinde Yunanistan’ı açıktan desteklediği gibi- Osmanlı’nın aleyhinde kararlar almaktan da çekinmemiştir. Öbür taraftan İngiltere’nin Osmanlı Devleti’yle yaşadığı küçük ve orta ölçekteki olaylar da hiç az değildir. Bütün bu durumlarda İngiltere’nin tutumu gayet tutarlı gözükmektedir. Bunlarla birlikte kârlı çıkan taraf çoğu zaman İngiltere olur. Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet’in ardından çözülmesi gereken sorunlarda İngiltere’den daha fazla yardım bekleyen kesimler hayal kırıklığına uğramıştır. Örneğin Meşrutiyet’e ilk başta destek veren İngiltere’nin daha sonra kendi sömürge ülkelerindeki halklara kötü model olacağı korkusuyla desteğini yavaş yavaş çekmesi dikkatlerden kaçmayacaktır. Osmanlı’nın İngiltere’yle ikili ilişkilerinde ve başka birçok olayda zararlı çıkmasına rağmen yaşanılan gerilimlerde zaman zaman iyimser bir hava esmiştir. İngiliz Büyükelçisi O’Conor’ın ölümüyle birliktelikte görülen dostane görüntünün uzun ömürlü olmadığı gibi diğer iyimser görüntüler de uzun süreli olmamıştır. İngiltere’den beklenilen anlayışın görülmemesi sonucu faturanın çoğunluğu hep Osmanlı tarafına kesilmiştir. Bütün bunlara rağmen İngiltere ile ipler hâlâ kopmamıştır.
DEĞERLENDİRME
Akademisyen Kocatürk’ün eserinin uzun bir emeğin mahsulü olduğu, yazarın arşivde özellikle de Başbakanlık arşivinde uzun yıllar toz yuttuğu hemen dikkat çekmektedir. Eserin dilinin özellikle de genç kuşaklarca daha iyi anlaşılabilmesi için sadeleştirme ve günümüz Türkçesine uyarlama yoluna gidildiğini belirtmek durumundayız. Çalışmanın yoğunluğunu arşiv belgeleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla kitabın özgünlüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. İngiltere-Osmanlı Devleti ilişkilerinin bahse konu olan dönem itibariyle azımsanamayacak bir kısmının gün yüzüne çıktığını belirtmemiz umarım çok iddialı yargı olmasa gerekir.
[*] Eğitimci, E-posta: ikizkuyu@yahoo.com
[1] Uygur Kocabaşoğlu, Majestelerin Konsolosları, s.158-9, 2004, İstanbul, İletişim Yayınları (Edvard Herstlet, Foregn Office List:1900, Londra, Harrison ve Sons , 1900, s.39.41)
[2] Önder Kocatürk, Balkanlar’dan Ortadoğu’ya Osmanlı-İngiliz İlişkileri: (1908–1910), 485 sayfa, Ekim 2009, İstanbul, Iq Yayınları
BALKAN YEMEKLERİ
1 gün önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024