DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 34225540.9881%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:24

SABAHA KALAN SÜRE

Reis, Erdoğan düşmanlığının nedenlerini çözerse kazanır
113 okunma

Reis, Erdoğan düşmanlığının nedenlerini çözerse kazanır

ABONE OL
29/03/2023 15:31
Reis, Erdoğan düşmanlığının nedenlerini çözerse kazanır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Anketler, tahminler, yorumlar… Cumhur ittifakının bileşenlerine baktığınızda toplamda %48-53 arası bir oy görünüyor. Millet ittifakında da benzer şeyler %46-51 arası. Muharrem İnce %2-5 arası ve Sinan Ogan %1-2 arası. Kararsızlar %15-20 arası. Peki şimdi buradan ne çıkar? Matematikle bir şey çıkmıyor. Zira rakamlar tutmuyor. Çünkü duyguların ve algıların rakamsal karşılığı yok. Şunu da burada belirtmek isterim ki; halkın bir kısmı, parti liderlerinin ve partilerinin ezbere gözü kapalı arkasından gitmez. Şu partinin şu kadar oyu var, falanca ittifaka katılan bir parti şu kadar oyla gelir demek çok yanlış. Siyasette matematik işlemez. Duygular ve algılar vardır. Hesabı buna göre yapanlar çok yanılır.

 

Kritik bir seçim. Herkes kendince kazanacağını söylüyor. Hele Millet ittifakından birileri var ya hesap soracağız deyip adeta intikam yemini ediyor, bürokratlara ve Cumhur ittifakına tehdit savuruyorlar. Üstelik karşılarında hiçbir seçimi kaybetmemiş siyaset ustası Erdoğan’ı unutarak bunu söylüyorlar. Hiçbir proje ve fikirleri olmadan sadece Erdoğan gitsin gerisi önemli değil diyorlar. Evet bu çok ilginç bir olay. Aslında Türkiye’nin bu çok kritik seçimi tarihe bu şeklide geçecek. Tek tek baktığında rakip bile olamayanlar, siyasi görüşleri çok farklı olsa da Erdoğan düşmanlığı ortak hedefinde birleşiyorlar. Sorun şu ki Erdoğan düşmanlığı ve kini dışında hiçbir ortakları olmayanları yarın ne birleştirecek?  Dağılmaları aşikardır. Hele ki menfaat paylaşımlarında. Bu durumu nedenleri ve çözümleri ile tam olarak anlatmak gerekir.

 

Aslında mevcut durum bazı yönleri ile hayırlı da olabilir. Uzunca yıllardır ilk kez muhalefet kazanma ümidiyle iktidarı hedefleyen söylemler yapıyor. Bu durum uzun yıllar sonra muhalefeti ilk kez böylesine güçlendirdi. Daha önce pek çok kez söylemiştik. Türkiye’nin en büyük sorunu doğru ve düzgün bir muhalefeti olmayışıydı. Muhalefetin zayıflığı ve beceriksizliği iktidarın yanlış yapmasına neden olabilir. Muhalefet güçlü olmazsa, iktidarı denetleyemez, etkileyemez. Güç zehirlenmesi, iktidar sarhoşluğu ya da metal yorgunluğu gibi kanserli hücreler oluşur. Muhalefet birleşince şimdi durum biraz değişti. Şimdi bazı şeyler daha iyi yapılabilir. Örneğin adaylar daha doğru belirlenir.

 

 

İki çeşit Erdoğan düşmanlığı vardır. Birincisi aslında en kötüsü ve asla bitmeyenidir. Erdoğan’a İslam’a ve Türkiye’ye yaptığı büyük hizmetler yüzünden düşman olanlar. Başörtüsünü çözdüğü, imam hatiplilere imkân verdiği, Ayasofya’yı açtığı, hızlı treni yaptığı, Çanakkale, Osmangazi, Yavuz Sultan Selim köprülerini açtığı, İzmir-İstanbul otobanını açtığı, İHA-Sİ HA’ları yaptığı, PKK’yı mahvettiği, İsrail’e, ABD’ye, Avrupa’ya kafa tuttuğu, FETO darbe girişimini püskürttüğü için ona düşman olanlar. Bunlara bir şey yapılamaz, yapılmasına da gerek yoktur. Hasetleriyle çatlasınlar.

 

İkinci düşmanlık ise, hepsi değil ama etrafındaki bazı kişi ve grupların liyakatsizliği, hiç kimseyi takmamaları, kibirli hareketleri, yanlış yönlendirmeleri, yanlışı görünce uyarmamaları, devlet hiyerarşisini ve dengesini bozmaları… Bunlar Erdoğan’a bilerek veya bilmeyerek çok sayıda düşman kazandırıyorlar. Onun yanlış tanınmasına da neden oluyorlar.  Ayrıca Erdoğan’ın yanındaki kendi dostlarını ve samimi insanları dahi küstürüyor, kızdırıyor, soğutuyorlar.  İşte bu ikincisine yapılacak müdahale seçim öncesi yararlı olacaktır. Zira bu seçimler öncesi kimseyi kaybetmeye hakkımız yok, acil olarak bu insanları tekrar kazanmak gerekir. Ama yukarıda bahsettiğim zararlılar yerlerinde durduğu müddetçe bu insanları gerçekten kazanamayabilirsiniz. Çünkü onların küsmesine neden olanlar orada durdukça küskünler gelmeyebilirler.

 

Ak Parti’nin en büyük rakibi aslında yine kendisidir. Ak partiyi kuranlar, bu davada başlayıp yol yürüyenler, sempatizanlar hepsi birden zaten gecen seçimde %52 ile Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçmediler mi? Bütün bu insanlar zaten Erdoğan’ın arkasında durup çoğunluğu oluşturmuyorlar mı? Bunları kaybetmemek ve korumak bile yeter. Ak parti bazı zamanlar kendi ayağına sıktığı için bu dostları kaybetme tehlikesi yaşıyor. Bunlarla barışmak gerekir. Bunları tekrar kazanmak şarttır. Satış pazarlamada çok önemli bir ilke vardır. Mevcut sadık müşterileri korumak yeni müşteri kazanma maliyetinden daha avantajlıdır. Buradan yola çıkarak çok önemli bir mesaj vermek istiyorum. Beka sorunu, bölünmeyelim, vatan millet Sakarya söylemleri ile karşı tarafa mesaj verilip oy isteneceğine önce lütfen kısa bir süreliğine kendimize gelip düşünsek, biraz kendimize kızsak, iğneyi önce kendimize sonra başkasına çuvaldızı batırsak hep karşı taraftan bir şeyler beklemesek, madem çok kritik seçim, madem beka sorunu var, madem mesele ciddi  o zaman biz önce bizdeki yanlışlardan başlasak, değişimse değişim, eskiye dönmekse dönmek, helalleşmekse helalleşmek, barışmaksa barışmak, liyakatse liyakat, ahde vefa ise ahde vefa…Madem çok ama çok önemli o zaman  başkalarından beklemeyip biz önce üstümüze düşeni yapalım. Bize ve etrafımıza zarar veren her şeyi herkesi temizleyelim, arınalım. İçimizdeki yanlışlar devam ettikçe beka sorunu var bu seçim çok önemli falan dersek birileri inanmayabilir.

 

Kimse bize kızmasın. Bizi hain falan ilan etmesin. Bazı gerçekleri anlatıyorum.  Esas bu önemli seçimler öncesi sessiz kalanlardan korkmak lazım. Üzülüp ümitsizliğe de kapılmayın.  Büyük kayıplar öncesi tehlikeyi görüp önlem almak belki de çok önemli bir nimettir. Yeniden kalkabiliyorsanız bazen düşmek size çok önemli bir avantaj sağlayabilir. Bilemezsiniz belki yerin altı üstünden daha hayırlı olabilir. Daha her şey bitmeden size zarar verenleri bitirirseniz kazanabilirsiniz. Karşınızda rakipler birleşip büyük bir güç elde etmiş olabilir. Evet, bu sizin için tehlikedir. Bunu da görüyoruz zaten. Ama bu birleşenleri en güçlü oldukları gün yani bugün eğer yenebilirseniz ülkemize çok önemli bir gelecek hazırlarsınız. Çünkü bu kadar rakip birleşip sonra da yenilirse bir daha çok uzun bir süre bir araya gelemez. Bunu başarabilmeniz ve onları mağlup etmeniz için önce size karşı birleşmelerinin nedenlerini analiz edip, onları çok acil bir şekilde çözmeniz gerekir. İşte o zaman Cumhuriyetin 100.yılında Yüzyıllık başarıyı elde edersiniz. Ben Allah’ın izniyle sayın Cumhurbaşkanımızın bunu görüp başaracağına yürekten inanıyorum.

 

Reis, önce kendisine olan bu büyük düşmanlığın sebeplerini bilecek. Bilmekle kalmayacak, bunları kabul edecek, idrak edecek ve analiz edecek. Sonra çözümlerini bulacak. Bence esas başarı bu ilk hamleyle başlayabilir. Hastalığı bilirseniz şifasına daha kolay ulaşabilirsiniz.  Başarılı bir satranç stratejisinde fedalar, değişimler, bazen geri çekilmeler olabilir. Erdoğan düşmanlığının en büyük nedenini çevresindeki yanlış bazı insanlardan kaynaklandığını düşünüyorum.

Naçizane kanaatimce Erdoğan düşmanlığını körükleyen en önemli nedenlerin başında etrafındaki bazı kişilerin çok önemli bir etkisi var. Gurur ve kibir, güç zehirlenmesi, liyakatsizlik, samimiyetsizlik, ahde vefasızlık gibi özellikleri olanlar derhal belirlenip geri çektirilecek. Siyasi hiçbir katma değeri olmayanlar yerine halkta karşılığı olanlar, telefonlarını açanlar, mütevazi ve samimi olan dostlar göreve getirilecek. Kralım çok yaşa diyenlerin yerine kralım çıplak diyebilen ama bunu derken kralını önüne geçip çıplaklığı örten hatta bunun için kendini feda edebilen gerçek mücahitlere yer vermek gerek. Bunun için köklü, sert ve cesur bir değişim gerekebilir. Böyle bir değişim, seçimin sonucunu da değiştirebilir. Bürokraside, milletvekili adaylıklarında, genel merkezde böylesi bir değişim çok önemli mesaj olacaktır.

 

Aşağıdaki şu kesimlere mutlaka gidin, ama samimiyetle gidin, doğru insanlarla birlikte gidin ve onları ikna edin.

 

-İçimizdeki küskün, dargın, unutulmuş dostlara,

-ilk kez oy kullanacak Z kuşağı gençlerimize

-Balkan Rumeli toplumuna

-Kürt kardeşlerimize

-Kadınlarımıza

-Ekonomik sıkıntı çeken insanlarımıza

 

Gidin ve Allah için onları ikna edin.

 

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri 1-2 puanla belirlenecek son derece kritik bir seçim olacak. Milletvekili adaylarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerine olumlu veya olumsuz en az artı eksi 3-4 puan etki yapacağını düşünüyorum. Hatta düşünmüyorum, haykırmak istiyorum. Bu yüzden çok önemli. Lütfen ama lütfen ne olur, bölgelerde birilerinin istediği değil halkın isteyeceği adayları koyun. Bu sefer olmaz. Bu sefer kaldırmaz. Bu sefer çok lüks olur. Doğru, doğru en doğru aday. Ama birilerine göre değil kriterlere göre.  Temayül yoklaması yapılacaksa halkın temayülü yapılsın. Geniş katılımlı. Herkes bu gemide ve gemi batarsa hepimiz ıslanacağız. Kriterler koyun. Öncelik olarak sırasıyla oy getirebilecek, katma değeri olan, samimi, mütevazi, halk dostu, liyakatli, sadakatli adaylar olsunlar. Her bir adayı geniş katılımlı çaprazlama anketlerle ince eleyip sık dokuyarak belirleyin. Hiçbir sorun yok her şey mükemmel demeyin. Bugün eğer kritik bir seçime giriyorsak, anketler uyarı veriyorsa, demek ki bir sıkıntı var demek ki bir sorun var. O zaman değişim şarttır. Bu sıkıntıların en başında görevdeki bazı yanlış kişilerin etkisi çok büyüktür. Bu sefer ezberleri bozma zamanıdır. Değişim değişimi getirir. Değişilirse seçim de değişir. Gerçekten değişim zamanıdır. Reise kızan olsa da seveni çoktur. Reis, güzel insandır. Güçlü insandır. Bu ülkenin ve hepimizin Reise ihtiyacı var. Allah’ın izniyle o da kazanacak, ülke kazanacak.

    En az 10 karakter gerekli
    Tüm Yorumlar (2)
    • Yavuz AYDIN

      Vallahi bende küskünlüğümüz yüzünden kimseye oy vermeyi düşünmüyorum başkanım

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Hüseyin Ahmetoğlu

      Bu kadar kan uyuşmazlıklarla dolu yerli R.T.Erdogan düşmanları ve dış ülke düşmanları ile birleşerek bu milli ve yerli adamı devirmek için uğraşanlara bakılırsa safımı belli etmem için yeter ve artar, Ben Türkiyem sahiplenen ülkemi M.K.Ataturkun dediği muasır medeniyet çerçevesine yükselmesine canla başla mücadele eden,teröre karşı verdiği mücadele sıfırlama noktasına getirenindir.

      Yanıtla
      +0
      -0


    HIZLI YORUM YAP