Amerikan genelkurmayının ve savunma bakanlığının merkezi olarak bilinen Pentagon, 2009’dan beri “ekonomik savaş oyunları” tatbikatı da yapmaya başladı. Çünkü gelişmiş ülkeleri ezip geçen 2008 mali krizinin ardından, artık ülkeleri tanklarla, toplarla, uçaklarla bombalamak yerine mali ve ekonomik olarak çökertmek çok daha etkili hale geldi. Çünkü ABD genelkurmayı, en güçlü bilinen ülkelerin 2008’de yaşanan mali depreminde nasıl kolayca çöktüğünü çok iyi gördü.(1) ABD Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında çalışmalarını Suriye ve İran üzerinde yürütüyor. Deniz yoluyla taşınan dünya petrolünün her gün yüzde 35’inin geçtiği Hürmüz Körfezi, İran ile Batı arasındaki gerilimin yeni odak noktası oldu. AB önceki gün İran’a karşı bugüne kadar ki en sert yaptırımları açıklayarak petrol ambargosu ilan etmiş, neredeyse eş zamanlı olarak Amerikan, İngiliz ve Fransız savaş gemileri Hürmüz Boğazı’na gitmişti. İran meclisinin dış ilişkiler ve ulusal güvenlik komitesi başkanı Muhammed Kossari AB yaptırımlarının ardından “İran petrol satışında herhangi bir düzensizlik olursa Hürmüz kesinlikle kapatılır” dedi. İran’a ABD’den yanıt gecikmedi. ABD’nin NATO elçisi Ivo Daalder “Hürmüz Boğazı’nın açık kalması gerekiyor. Bunu sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız” diyerek uyarılarının tonunu tırmandırdı. İran’a karşı bir uyarı da İngiltere’den geldi. İngiltere Savunma Bakanı Philip Hammond, İran’ın Körfez’deki petrol trafiğini durdurma girişimini engellemek için Hürmüz Boğazı’na daha fazla savaş gemisi gönderebileceklerini söyledi. İran daha önce petrol ambargosu konulmasını ‘savaş ilanı’ olarak nitelemişti.(2)
DÜNYA BANKASI VERİLERİ
Dünya Bankası (DB) Türkiye’nin 2010’da yüzde 9 ve 2011’de yüzde 8,2 ile güçlü büyüme göstermesinin ardından bu yıl “zayıf küresel ekonomi” ve piyasaların tedirginliği yüzünden yüzde 2.9 büyüyeceği tahmininde bulunuyor.(3)
Son günlerde bankalar yüz binlerce esnafın pos cihazlarına ilişkin vade ve komisyon oranlarını artırdılar. Akabinde kredileri geri çağırmaya başladılar. Yetmedi, faizi “tezgâh altına” çekiyorlar. Başbakan’ın “faiz lobisiyle ilgili sert ve köşeli tedbirler alacağız” açıklaması ardından, ekonomik gerekçelerle bağdaşmayan bu gelişmeler aklıma ekonomik savaş oyunlarını getirdi. Dış güçler bu işleri yapabilmek için elbette içerden müttefiklere ihtiyaç duyacaktı. Bunun en kolayı da bankaların piyasayı manipule etmesi değil mi? Yıllardır bedavadan para kazanmaya alışmış olan bizim faiz lobisi oyunun parçası olarak faizleri yükseltebilmek için ekonomide kaos havası yaratmaya çalışmışlardır. Oluşacak panikle dövize aşırı talep yaratmak, esnafı ödeme sıkıntısına sokarak paniği tetiklemek, kredilerde daralma ile faizleri yükseltmek amaçlarıydı. Yıllardır muhtelif krizlerle ters köşe olmuş insanlarımız bu konuda adeta tavşan uykusunda olduğundan dövize yoğun bir talep zor değildi. Yabancıların ve içerdeki faiz lobisinin iddialarının tersine Avrupa’da ekonomik, malî, siyasal ve sosyal kriz her geçen gün daha da derinleşirken Türk ekonomisinde görünüm oldukça iyi. İşsizlik oranı, AB’de yüzde 9,8, Euro Bölgesi’nde yüzde 10.3 iken, Türkiye’de yüzde 9.1’e düşmüş; Bütçe açığının GSYİH’ya oranı, AB’de yüzde 6.6, Euro Bölgesi’nde yüzde 6.3 iken, Türkiye’de yüzde 1.4’e düşmüş. O halde Türk ekonomisi üzerinden oyun oynayarak havadan para kazanmaya çalışanlara pirim vermemek lazım. Sinsi savaşın kurbanları günahsız insanlarımız olmasın…
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce