Bosna Savaşı sırasında keskin nişancı bölgesi olarak kullanılan ve şu anda gizli bir grafiti merkezi olan Mostar Sinper Tower, Bosna Hersek’in mutlaka ziyaret edilmesi gereken bölgeleri arasında yer alıyor. Günümüzde tamamen terk edilmiş ve girmenin cesaret gerektirdiği bu yapı, bir zamanlar modern bir Hırvat bankası olsa da şu anda tamamen yıpranmış durumda. Elbette geçmişi ve sokak sanatının önemli bir parçası olduğu için halen birçok turistin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Neretva Nehri ile bölünen şehirde, 1990’lı yıllarda gerçekleşen savaş sonrasında zarar gören ve tekrar yenilenen binalar bulunuyor. Yerel yönetim genellikle şehrin batı bölgesini onarıp modern bir hale getirirken, doğu kısmı ile aynı derecede ilgilenmediği için genellikle bu bölgede eski yapılara rastlamak daha çok mümkün oluyor. Sonuç olarak, nehrin doğu kısmında kalan bölge halen bir savaş bölgesi gibi görünmeye; dolayısıyla da ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Mostar kentinin hemen dışında yer alan ve Yugoslav Sosyalist Federal Cumhuriyeti döneminde modern bir banka olan bina, karmaşık görünümü sebebiyle savaşa ait bir bina olduğunu hissettirmeyi başarıyor. Bölgenin en uzun binalarından olan Mostar Sniper Tower, hem yıkık dökük görüntüsü hem de kötü geçmişi sebebiyle birçok kişide perili olduğu duygusu uyandırıyor.
Grafiti Sanatçılarının Gizli Buluşma Noktası
Yüksekliği ve konumu sebebiyle savaş döneminde ideal bir keskin nişancı kulesi olarak kullanılan binanın ana girişi tuğlalar ile kapatılmaya çalışılsa da bu durum yeteneklerini göstermekten çekinmeyen grafiti sanatçılarını durdurmaya yetmiyor. Hatta 10 katlı olan binanın her bir katı farklı bir grafiti sanatçısı tarafından yönetiliyor. Sonuç olarak büyüleyici, tüyler ürpertici ve değişik etkiler yaratan graffitiler ile eskiden savaş aracı olarak kullanılan bina, şu anda bir sanat galerisi görevi görüyor.
Üst katlarına çıkıldıkça harika bir manzaraya eşlik eden binaya elbette her ziyaretçi girmek istemeyebiliyor ya da fazla yükseğe çıkmak çoğu kişiye korkutucu gelebiliyor. Bu da binanın sanatsal görünümüne rağmen aslında ne kadar tüyler üpertici bir hissiyat yarattığını ortaya koyuyor. Ayrıca herhangi bir şekilde restore edilmediği ve yasal bir sanat galerisi ya da müze olmadığı için binada herhangi bir ihtiyacınızı karşılamak işinizi zorlaştırabiliyor.
Binadaki Tehlikelere Karşı Hazırlıklı Olun
Binaya gidecek ziyaretçilere mutlaka yerdeki camların ayakları kesmesini engelleyecek kalın tabanlı ayakkabılar giymesi öneriliyor. Bunun yanı sıra asansör boşlukları ve merdivenler de binanın dikkat edilmesi gereken bölgeleri arasında yer alıyor. Bodrum bölümü ise tamamen sular altında kaldığından, o kısma girecek olanların özellikle hazırlıklı girmesi tavsiye ediliyor.
Kaynak: Bosnahersek.ba
HABERLER
4 gün önceHABERLER
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
12 gün önceKÖŞE YAZARLARI
18 gün önce