Son günlerde Güney Kıbrıs’ta hem de KKTC’deki 5. kolcular tarafından büyük gürültüler koparan, Sayın Egemen Bağış’ın demecini büyük bir takdir ve sevgi ile karşılıyoruz. Sayın Bakanımız ne demiş ki bu kadar gürültü kopartılıyor? Sayın Bakan Bağış “Rumlar bu kafada giderlerse, yani taraflar arası görüşmeleri ila müddet sabote ederlerse biz de ilhak değil başka çarelere başvururuz” demiştir. Sayın Bakan Egemen Bağış bu tür beyanatları vermekten sakın ola çekinmesin, devamını getirsin, her fırsatta, her zeminde, her
platformda bu tür beyanatları dile getirsin. Bu ada Yunan adası değildir, bu ada öz ve öz Türk adasıdır. Unutulmamalıdır ki bu topraklarda 80 bin Türk şehit yatmaktadır. 1968’den beri süregelen görüşmeler, daha önce de yazdığım gibi artık hükmünü yitirmiştir. 43 yıldır Rum ve Yunanlılar önlerine konan her öneriyi reddetmişlerdir. Tek bir şeye evet demektedirler, o da Kıbrıs’ın tümünün kendilerine verilmesidir; onun dışında hiçbir şeyi kabul etmemektedirler. 1821’den beri süregelen Allah’ın günü, bugün itibariyle gerek Başpiskopos Hrisostomos gerek ana muhalefet lideri Anastasiyadis, gerekse Dimitris Hristofiyas ENOSİS’ten (Yunanistan’a ilhaktan) bahsetmedikleri an yoktur. Her iki sözlerinin biri Yunanistan’a ilhaktır.Sayın Bakanımız Egemen Bağış ilhak sözünü söyleyince neden yer
yerinden oynuyor? Varsın oynasın. KKTC, canımız ciğerimiz, öyle veya böyle daha önce de bu sütunlarda birçok kez yazmışımdır; KKTC yaşayacaktır ve /veya KKTC, Nahçıvan’ın değişik bir modeli olarak yaşayacaktır. Yani, Savunma ve Dışişleri’nde Anavatan Türkiye ile
entegre olanakta yolumuza devam edeceğiz. Son bir ay içerisinde Kıbrıs’la ilgili birçok panele sempozyuma katıldım.
KONJONKTÜRÜN DEĞİŞMESİ
Başkanı olduğum Akdeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak da birçok önemli bürokratı, devlet adamını da ayrıca konferanslar vermek üzere Kıbrıs’a davet ettim. Katılımcıların bazıları şunlardı: Anayasa Profesörü Dr. Mümtaz Sosyal, eski büyük elçi Onur Öymen, KKTC eski Dışişleri Bakanı Taner Etkin, KKTC eski Dışişleri Bakanı Vedat Çelik, eski büyükelçi Çavlan Suerdem, eski büyük elçi Tugay Uluçelik, Kıbrıs’tan sorumlu eski Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu. Bu isimlere daha da ilaveler yapabiliriz, ancak yukarda belirttiğim bu değerli diplomat ve devlet
adamlarımızın üzerinde birleştikleri tek nokta “Bu görüşmelerden artık
bir netice alınamayacağıdır”. Eğer 1 Temmuz 2012’den sonra konjonktür
değişebilirse, görüşmelerin bundan böyle devletten, devlete yapılmasının esas olacağında birleşmişlerdir. Ayrıca, KKTC’nin tanınmasının da gelip geçmekte olduğunu bir an önce KKTC’nin tanınması hususunda somut adımların atılmasını da gerektiği üzerinde görüş birliği oluşmuştur. Tabii ki hiçbir şeyi kabul etmeyen Rum – Yunan tarafı böyle teklif ve girişmeleri hiçbir surette kabul etmeyeceği malumumuzdur. Ama atalarımızın bir atasözü vardır, “İt ürür kervan yürür” yani KKTC kervanı yürüyecektir. Netice itibariyle sayın Bakanımız Egemen Bağış’ı yukarıdaki beyanatından dolayı tekrardan kutlar, bu gibi beyanatlarının devamını dileriz. Keşke, Egemen Bağış gibi bakanlar kurulunda iki tane daha bakanımız olsa. Her zaman dediğim gibi Türk’ün dostu Türk’tür.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce