DOLAR 32,8632 0.14%
EURO 35,3340 0.63%
ALTIN 2.454,431,23
BITCOIN 20360260.73882%
İzmir
32°

AÇIK

20:47

AKŞAMA KALAN SÜRE

68 okunma

Son kıyım ve son utanç 4

ABONE OL
03/08/2010 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

General Morillon, Miloşeviç’i uyarmıştım…

Bosna Hersek’te yaşanan kanlı savaşın arkasındaki gizli gücün Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç olduğu bilinmektedir. Sırp caniler etki ve yetkiyi oradan alıyorlardı. Halen Hollanda’nın Lahey şehrinde devam eden BM savaş suçluları mahkemesinde yargılanan Milioşeviç’ın katliamlar konusunda defalarca uyarıldığı ortaya çıktı. BM savcıları hazırladıkları Miloşeviç aleyhindeki iddianamede Sırp güçlerini kontrol ettiğini, bu yüzden onların işlediği zulümlerden sorumlu olduğunu iddiası yer almaktadır… Miloseviç ise Bosnalı Sırp liderleri Radovan Karadziç ve Ratko Mladiç komutasındaki askerlerin Bosna’da işlemiş olduğu savaş suçlarından sorumlu olmadığında ısrar ediyor. Bosna-Hersek’teki BM güçlerinin eski bir komutanı olan Emekli Fransız General Philippe Morillon Lahey’deki BM savaş suçları mahkemesinde, Savaş suçlusu Sırbistan eski devlet Başkanı Slobodan Miloseviç’i Mart 1993’te Srebrenica’da meydana gelebilecek “feci bir trajedi” olasılığı hakkında uyardığını söyledi. Eylül 1992’den Temmuz 1993’e kadar BH’deki BM koruma gücüne (UNPROFOR) komuta etmiş olan Morillon, karşılaştığı durumu şöyle anlattı. Sırplar, intikam çemberi içinde bulunuyorlardı. Onları harekete geçiren şey intikamdan öte bir şeydi. Katliam yapmaktan çekinmiyorlardı. Uyarılara aldırmadan acımasızca insan öldürdüler. Mart 1993’te doğu Bosna’daki Srebrenica’yı ziyaret ettim, bölge aralıklarla bombardımana tutulmaktaydı; Bosnalı Sırp birliklerin kuşatması sonucu Srebrenica’ya yardım ulaştırılamıyordu. Gıda ve erzak sıkıntısına yol açmaya başlamıştı. Bölge korkunç gergindi ve her an bir katliam olabilir korkusu içinde ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Bana yardım edebilecek tek kişinin Miloseviç olduğunu biliyordum ve ona giderek durumu anlattım, O tarihte Miloşeviç etki ve yetkilerini kullanarak katliamların ertelenmesini sağlamıştı. Ancak, 11 Temmuz 1995 tarihinde yaşananlara neden mani olmadığını bilemiyorum General Morillon, korkularının iki yıl sonra gerçeğe döndüğünü ve Temmuz 1995’te Srebrenica’nın Bosnalı Sırp güçlerin eline geçmesinden sonra, BM tarafından güvenli bölge ilan edilmiş kentte Müslüman erkek ve oğlan çocuklarının katledilmesi olayını hâlâ unutamadığını ifade ederek üzüntülerini belirtiyordu.

Suçluları Sırp istihbarat ve askeri kaynakları himaye ediyor… Bosna-Hersek istihbarat dairesi Haziran 2005 tarihinde hazırlanan rapor da Mladiç’in Belgrat’ın kuzeydoğusundaki Pancevo kentindeki bir askeri tesiste olduğunu bildirmiştir. Zanlının buraya Karadağ’ın Niksiç bölgesinde saklandıktan sonra yakın tarihte geldiği görüşüne yer verilmektedir. Raporda yer alan bilgi notunda Mladiç’i aralarında aktif görevdeki bir ordu subayının da bulunduğu üç kişi koruyor. Hazırlanan özel raporda cinayetleri Sırp Cumhuriyeti, şimdilerde dağılmış durumdaki Krajina Sırp Cumhuriyeti ve Sırbistan’dan üyelerden meydana gelen ortak bir polis gücü işlediği iddia edilmektedir.

İnsanın kanını donduran itiraflar… Yıllardır ifade vermemekte direnen Sırp komutanlar nihayet gerçekleri itiraf ediyor Katliam emrini Karadziç ve General Ratko Mladiç”, verdi” Lahey’de devam eden BM Savaş Suçluları Mahkemesi’nde yargılanan sırp komutanların ifadeleri gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. Ağustos 2001’de 46 yıl hapis cezasına çarptırılan Bosnalı Sırp General Radislav Krstiç’in Lahey’de görülen savunma duruşmasında verdiği ifade katliamların daha öncesinden hazırlandığını ve emri kimlerin verdiğini belgeliyor. Srebrenica BM Barış Gücü ile görüşmeleri biz değil Radovan Karadziç ile Ratko Mladiç yürütüyordu. Güvenli Bölge ilan edilen srebrenica’ya girme fikri onlarla yapılan uzun görüşmelerden sonra planlandı. Yani gizli tutulmakla birlikte ciddi pazarlıkların yapıldığı belliydi. Çünkü engelleyici herhangi bir girişimde bulunmadan kapıların bize açılmasından belliydi. Srebrenica konusunda özel olarak 9 defa toplandık. Srebrenica’nın mutlaka Müslüman Boşnaklardan arındırılması gerektiği konusu ortak görüşümüzdü. Nasıl ve ne şekilde hareket edileceğını siyasi lider Radovan Karadziç ve askeri komutan General Ratko Mladiç açıkladılar. 8 ve 9 Temmuz 1995 tarihlerinde gerçekleşen iki ayrı toplantıda alınan kararlar açıklandı. Miroslav Deronjiç, olayların organize edilmesine yardımcı olunması için görevlendirildi. Toplantıda Karadziç, yüksek sesle “Miroslav, hepsinin öldürülmesi gerekiyor. Elinden geleni yap,” emrini verdikden sonra, bize dönerek “sizde Miroslav Deronjiç ile koordineli olarak hazırlıklarınızı 14 Temmuz 1995 tarihine kadar tamamlayın” diyerek görevlendirme yapmıştı. O zaman Miroslav Deronjiç, Komutanlığının yanında Srebrenica yakınlarındaki Bratunac belediye başkanıydıAynı mahkemede ise Miroslav Deronjiç şu itiraflarda bulunarak suçunu kabul ediyordu. “Srebrenica’nın 11 Temmuz’da düşmesi sonrasında, Karadziç’le yaptığım telefon konuşmamda kendisine çok sayıda Müslüman savaş esiri aldığımızı ve Bratunac kasabasına kamyonlarla naklettiğimizi bildirdim. Karadziç, başarılarımdan dolayı beni tebrik etti ve bana “Çok yakında birisi, esirlere ne yapılacağına dair talimatları getirecek,” dedi. Ben ve bana bağlı ekipler gelecek talimatı bekliyorduk. Aynı günün gecesi, Bosnalı Sırp Ordu Güvenlik Şefi Ljubisa Beara yanımıza geldi ve “bütün esirlerin infaz edileceğine dair üst kademeden emirlerle” geldiğini belirtti. Bu emri Başkomutan General Radko Mladiç’den aldığını ifade etti” Bosna’da 1992–1995 savaşı sırasında işlendiği iddia edilen savaş suçlarından kendisi de zan altında bulunan Deronjiç, Temmuz 2002’de SFOR birliklerince yakalanmıştı. BM savcılarıyla yaptığı savunma anlaşması kapsamında 30 Eylül’de, Mayıs 1992’de 60 Müslümanın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak hakkındaki insanlığa karşı suç ithamını kabul etti. İtiraflar birbirini takip ediyor ve Bratunac tugayında görevli eski bir istihbarat subayı olan Momir Nikoliç verdiği yeminli beyanda, çok sayıda Bosnalı Sırp yetkilinin operasyon hakkında görüştüğünü açıkladı. Momir Nikoliç, katliamdan önce Krstiç’in Mladiç’le birlikte iki toplantıya katıldığını söyledi. O zamanlar Radislav Krstiç’e rapor veren tugayın komutanı olarak görev yapan Yarbay Dragan Obrenoviç de, tugayın katliamda Mladiç’in emirleri doğrultusunda yer aldığı şeklinde ifade verdi. İddia makamı bu itiraflardan sonra Radislav Krstiç’a daha önce verilen 46 yıl hapis cezasını, BM mahkemesinin en yüksek cezası olan ömür boyu hapse çevirmesini istiyor. Momir Nikoliç ile Dragan Obrenoviç, savcılarla yaptıkları savunma anlaşmaları kapsamında kendilerine yöneltilen birer savaş suçunu kabul etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli