DOLAR 32,6784 0.33%
EURO 35,4170 0.27%
ALTIN 2.501,681,40
BITCOIN 1819796-2.60292%
İzmir
31°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

228 okunma

Son İlyasköylü…

ABONE OL
03/09/2020 00:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fatih ÇELİK, Samsun Mübadele Derneği’nin en genç üyelerinden
birisidir.  Rumeli tarihi ve Balkan Türk Kültürü onu adeta mıknatıs
gibi çekiyor. Boş zamanlarını bu konuda araştırmalar yaparak geçiriyor.
Karamanlılar diye adlandırılan ve “mübadele ile Kapadokya’dan
Yunanistan’a gönderilen” Türk Hıristiyanların konuştukları Türkçe
hakkında kendi çapında uzmanlaşmış. Karamanlıca kitabeleri, mezar
yazılarını ve diğer yazılı eserleri okuyabiliyor. Ayrıca mübadele
bölgelerine ait hatırı sayılır bir harita bilgisine sahip.

Kısacası, yaşını başını almış ve kendilerine “ayrıcalıklı mübadiller
süsü” vermeye pek meraklı zevatın bu genç arkadaştan öğreneceği çok şey
var…

Fatih, telefonu açar açmaz “Abi, bu hafta sonu bana iki saat vakit
ayıracaksın” dedi. Heyecanla anlatmaya koyuldu: “İlyasköy’de oturan 92
yaşında bir teyze buldum. Nazar değmesin, sağlığı da yerinde. Kameranı,
fotoğraf makineni kap gel, sözlü tarih için büyük bir fırsat.”

Sözlü tarih çalışmaları, Samsun Mübadele Derneği’nin en çok değer
verdiği hizmetlerin başında geliyor. Şarkıcı türkücü getirip kalabalık
şenlikler tertip etmeyi maharet kabul edenlere bir şey ifade
etmeyebilir. Lakin mübadeleyi bizzat görüp yaşamış, bu büyük acının
hatıralarını anlatabilecek kişileri bulup kayıt altına almak, bize göre
paha biçilemeyecek değerde bir kültür hizmeti olduğundan Fatih’in
söylediklerine duyarsız kalamazdım.

Geçen Pazar günü İlyasköy Karakolunun önünde buluştuk Fatih’le. Doğruca
Şehime KAYA teyzemizin evine gittik. Kaya ailesi, bizleri büyük
hüsniyetle karşıladı. Şehime Teyze, ilerleyen yaşına karşın
sorularımıza üşenmeden cevap verdi. Bizler de anlattıklarını özenle
kayıt altına aldık.

Şehime Tete, 1917 yılında, Sarışaban’ın İnceğiz Köyü’nde dünyaya
gelmiş. Varlıklı bir ailenin yedi evladından birisiymiş. Balkan
Savaşları sonrası Osmanlı idaresinden kopan topraklarda, Bulgarlar ile
Rumlar’ın hâkimiyet kurma çabalarına karşı, Türk halkının onur
mücadelesi verdiği yıllarda yaşamış çocukluğunu.

Bize mübadeleden önceki İnceğiz hakkında hatırladıklarını,
büyüklerinden dinlediklerini hüzünlenerek anlattı. Babasının
mübadeleden kısa bir süre önce vefat ettiğini, en büyüğü on altı
yaşında olan kardeşleri ve annesi ile birlikte babalarının mezarı
başında dua edip evlerine nasıl veda ettiklerini yüreğimiz burkularak
dinledik.

Yeni nesiller için Samsun’un arka taraflarındaki her hangi bir
mahalleden başka bir şey ifade etmeyen İlyasköy’ün kuruluşunu birinci
ağızdan dinlemek çok heyecan vericiydi. Kızıl çamurun ortasında kurulan
tenekeden barakalarda başlayan “mübadil hayatların” en son
temsilcisiydi Şehime Tete.

Şehime Tete’nin kâh gülümseyerek, kâh hüzünlenerek anlattığı İnceğiz
köyüne evvelki sene derneğin düzenlediği gezide gitme olanağı
bulmuştum. Gerçekten de sulak, yemyeşil, verimli toprakları olan çok
güzel bir köydü. Tarihi Türk evlerinin bir bölümü hala ayaktaydı.

Şehime Tete, İnceğiz’e gittiğimi öğrenince rolleri değiştik. Soruları o sormaya başladı:

“Dedemin değirmeni vardı… Köyün yukarısında İnobası denen bir mahalle
hatırlıyorum… Evimiz yolun kıyısındaydı… Aşağıda derenin yanında okulla
camii bir avluda duruyordu…”

Şehime Tete’nin tüm sorularına bilebildiğim kadar cevap verdim. Lakin
sorularından birisi beni can evimden vurdu: “Köyün az altında mezarlık
vardı. Bizim torunlar oraya gitseler, babamın mezarını bulup bir Elham
okuyabilirler mi?”

Benim dünyalar tatlısı Teteciğim, dilim varıp da sana söyleyemedim: Diyemedim ki “babanın da ecdadının da mezarları artık yok”

Allah hepsine gani gani rahmet eylesin!

    En az 10 karakter gerekli