Filistin topraklarını gaspederek kurulmuş olan İsrail, ABD ve Batılı müttefiklerinin kayıtsız, şartsız, sınırsız desteğiyle insan haklarını pervasızca çiğnemenin ötesinde zaman zaman tüm dünyanın gözü önünde Filistinlilere karşı son derece vahşice davranmış, katliamlar yapmış ve insanlık suçu işlemiştir. Bugüne kadar göz yumulmuş olsa da batılı destekçileri de bu saldırganlıktan rahatsız olmuşlardı. Davos toplantısında Erdoğan’ın çıkışıyla bozulmaya başlayan ve Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrailli askerlerin uluslararası sularda saldırması ve 9 Türk’ün ölmesiyle Türkiye ile ilişkilerin iyice koptuğu bir noktaya gelindi. Artık sorunlar basit bir özür ve tazminatın tamir edemeyeceği bir noktaya taşındı. Geçmişte Türkiye’nin dostluğuna her zaman ihtiyaç duyan İsrail, Telaviv Büyükelçimizi aşağılarken de aynı küstahlığı yapmıştı. Türkiye İsrail ilişkileri Palmer raporunun sızması ile yeni bir boyut kazandı. Türkiye, İsrail’in Mavi Marmara olayına ilişkin özür dilememesi halinde uygulamaya konacağını açıkladığı B Planı’nın ilk aşamasını, uygulamaya kondu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Artık bedel ödeme vakti geldi. İsrail hükümetinin artık tercih yapma vakti gelmiştir” diyerek daha önce belirlenen 5 maddelik yaptırımları açıkladı(1) :
Diplomatik ilişkileri ikinci katip düzeyine indirildi.
Askeri anlaşmalar askıya alındı.
Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi için her türlü önlemi alma kararı verildi.
Türkiye, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımayacak.
Mavi Marmara mağdurlarının hak arama girişimlerine her türlü destek verilecek.
Bu arada Kıbrıs Rum Kesimi’nin yakında adanın batısında doğal gaz arayacak olması nedeniyle “geliyorum” diyen bir başka krizin ayak sesleri de şimdiden duyuluyor. AB Bakanı Egemen Bağış’ın tam bu sırada Rum kesimini “donanmalar bunun için var” diyerek uyarması da dikkat çekiyor.(2)
ÜLKELERİN ÇIKARLARI
Başta ABD ve Rusya olmak üzere Akdeniz’de çok sayıda ülkenin askeri güçle korunan çıkarları bulunuyor. Bu durum Türkiye’yi her iki cephede çatışma, veya en azından diplomatik atışma ve dalaşma noktasına getirme potansiyeline sahip. Rusya’nın Rum kesimine güçlü diplomatik destek vermesi ise Ankara açısından sıkıntı yaratacak bir unsur oluşturuyor (3)
İslam Birliği Teşkilatı başta olmak üzere bir çok ülke Türkiye’yi haklı bulurken İsrail’de bazı akılcı politikacılarla, Haretz gazetesi başta olmak üzere gazeteciler ve akademisyenler İsrail’ in Türkiye’ye yönelik tavrını kınamaktadır. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yayılan Arap baharının siyasi ve ekonomik etkileri, bölücü terör, yeni anayasa, küresel finansal kriz, Kıbrıs, Suriye derken şimdi bir de Gazze sorunumuz oldu. Biz komşularla sıfır sorun olacak diye biliyorduk ama, ne Ermenistan, ne Yunanistan ne Suriye ne de başkası kendi tavır ve iddialarından vazgeçmiyor. Devletlerin diğer devletlerle ilişkileri jeoploitik , ekonomik ve stratejik nedenlere göre şekillenir. Dostlukları veya düşmanlıkları, İngilizlerin “dostları yoktur menfaatleri vardır” dediği gibi ülkelerin menfaatlerine göre değişir. İşlerin bu noktaya gelmesinde herhalde hükümetimizin bir bildiği vardır.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce