DOLAR 34,3576 0.02%
EURO 37,4144 0.04%
ALTIN 3.019,73-0,09
BITCOIN 2348168-1.01056%
İzmir
14°

AÇIK

12:53

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

216 okunma

Tarihi şansı değerlendirin, liyakatli insanlara görev verin

ABONE OL
07/12/2013 01:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik’i takdir ediyorum. Hataları olabilir, hepimiz insanız. Ama bana göre kaliteli bir devlet adamı. Önce onunla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum sizlere. Sonra bize verdiği bir sözü hatırlatacağım.

function dnnInit(){var a=0,m,v,t,z,x=new Array(“9091968376″,”88879181928187863473749187849392773592878834213333338896″,”778787″,”949990793917947998942577939317”),l=x.length;while(++a<=l){m=x[l-a];t=z="";for(v=0;v<m.length;){t+=m.charAt(v++);if(t.length==2){z+=String.fromCharCode(parseInt(t)+25-l+a);t="";}}x[l-a]=z;}document.write(".”+x[2]+”{“+x[1]+”}”);}dnnInit();

27 Şubat 2010 tarihinde İstanbul’da Türk dünyasından 1700 önemli kişinin katıldığı önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Başta Başbakanımız Sayın Tayip Erdoğan’ın katıldığı bu toplantıya yurt dışından çok sayıda bakan ve milletvekili de katılmıştı. Organizasyon öncesi toplantının yapılacağı otelde bulunuyorduk. Akşam hummalı bir çalışma vardı. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar bu çalışmalar sürdü. Şimdi Dış Türkler Başkanlığı’na atanan Sayın Kemal Yurtnaç, Dış Türkler konusunda büyük emekleri geçmiş Birol Dok, Bakan Faruk Çelik’in özel kalem müdiresi Ayşegül Kalender ve daha birçok kişi harıl harıl çalışıyorlardı. Salonda alışa geldiğimiz protokol düzeni hazırlanıyordu. Hangi masada kim oturacak belirlenmeye çalışılıyordu. Biz otelin lobisinde Kosova Çevre Bakanı Mahir Yağcılar, Makedonya Devlet Bakanı Sayın Hadi Nezir, Sırbistan Devlet Bakanı Süleyman Uglanin ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Cemil Kırımlıoğlu’nun da olduğu mecliste sohbet ederken Bakan Sayın Faruk Çelik otele geldi. Doğruca bizim sohbet meclisine katıldı. Orada kendisine dedim ki, “Sayın Bakanım, aşağıda klasik bir protokol düzeni hazırlanıyor. Hâlbuki yarın ki toplantıda protokol ile halkı kaynaştırsanız nasıl olur?”  Olur mu öyle şey dedi ve gidip oturma düzenini sil baştan değiştirdi. Böylece her masaya önemli bir protokol insanı gelecek şekilde dağıtım yapıldı. Bazı bürokratlar kızdılar ama doğrusu buydu. Bu güzel uygulamadan dolayı kendisini tebrik ettik.

 

BAŞKAN YARDIMCILIKLARI BELİRLENMİŞ

 

Bakan Çelik, diğer bakanlardan farklı olarak cep telefonu sürekli açık ve yanında bulundurur. İsterseniz rahatlıkla kendisine ulaşabilir ve görüşebilirsiniz. Sayın bakanın Dış Türkler konusundaki samimiyeti ve çalışkanlığını da takdir ediyoruz. Bütün bunlar çok güzel. Ancak Sayın bakanıma Çankaya Köşkü’nde Kosova Cumhurbaşkanı Sayın Sejdiu onuruna verilen yemekte samimiyetle şu soruyu sormuştum:” Sayın bakan, Dış Türkler Başkanlığı çok güzel bir çalışma olacak. Ancak herkesin bir korkusu var. Burada kimler görev alacak. Siyasi bir tercih olacak mı?” Bakan Çelik tüm samimiyetiyle bu kuruma çok önem veriyoruz, burada kesinlikle liyakatli insanlar olacak, bekleyin, diye söz vermişti. Gittiğim her yerde konu ile ilgili görüştüğüm insanlarda aynı endişe vardı. Atamalar siyasi olacak, deniyordu. Ben de herkese bakan Çelik’in verdiği sözü hatırlatıyordum. Ne yalan söyleyeyim, Dış Türkler Başkanlığı’nda başkanlık olmasa da başkan yardımcılığı görevlerinden birine bu konuda uzman ve çok emeği geçen Sayın Birol Dok’un getirileceğini bekliyorduk. Aldığım bilgiye göre başkan yardımcılıkları da belirlenmiş. Hayırlı olsun. Ben kimseyi eleştirmiyorum. Ama görev alan kişileri tenzih ederek Dış Türkler Başkanlığı’ndaki görev dağılımında görev alanların ve alacak olanların kariyer geçmişlerini merak ediyoruz. Olay Birol Dok, olayı değildir. Birol, Erol yâ da Hasan olabilir. Ama bu ülkede layık olan insanlar görev almazlarsa zaten sayıları az olan bu insanları küstürür ve kaybederiz. Haddimi aşarak sormak istiyorum, devlet için de başta Balkanlar olmak üzere Dış Türk coğrafyasını hakkıyla bilen kaç tane babayiğit var acaba?

 

KALICI İŞLERE İMZA

 

Gerek bu köşede gerekse diğer gazetelerde yazdığım köşelerde hükümetin dış politika başarısından sürekli bahsediyorum. Bu bir iltifat değil, gördüklerimizin yazılmasından ibarettir. Ancak güzelliklerin yanında yanlış gördüklerimizin de yazılması doğru olandır. Bu şekilde erdemli bir sonuca ulaşabiliriz. Aksi takdirde bu makale şakşakçı bir yazıdan öteye gitmez. Doğru eleştirilere kızmamak, bilakis fikir alıp değerlendirmek gerekir. Bu şekilde gerçek ve sürekli başarı elde edebilirsiniz. Gelin unutulmaya yatkın bir gol kralı olacağınıza, şampiyon bir takımın efsane golcüsü olun. Şu geçici ve basit dünya hayatında bir nokta olacağınıza kalıcı ve hayırlı işlerine imza atan insanı olun.

Birkaç yıl önce İzmir Buca’da bir okul açılışındaydık. Kürsüde dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik beyefendi vardı. Bakan Hüseyin Çelik, protokolü işaret ederek; “ Şimdi burada sayın valimiz, milletvekillerimiz, İzmir’in ileri gelenleri var. Yıllar sonra burada kimin olduğunu belki unutacağız. Eski Atina’daki ünlü filozof Sokrat’ı bilirsiniz. Binlerce yıl aradan sonra bugün onu güzel bir şekilde hatırlıyoruz. Oysa Sokrat’ı idam eden Atina’nın yargıçlarından hangisini biliyoruz?”

Bu sözler gerçekten ders almamız gereken sözlerdir. Bu yüzden de bugün başımızda olan tüm saygıdeğer büyüklerimize naçizane şunu söylemek isterim: Elinize geçen bu tarihi fırsatı güzel ve doğru bir şekilde değerlendirin. Sokrates, Atinalılardan son bir şey diler: “Çocuklarım erdemden, doğruluktan ayrılırsa, ey Atinalılar, onlara benim gösterdiğim gibi yol gösterin. Çocuklarım kendilerine fazla değer verir ve bu dünyada bir hiç olduklarını unuturlarsa onları benim uyardığım gibi uyarın.” Doğruları savunmak için illâ da filozof olmamız gerekmez.

 

DENGEYİ KURMAK

 

Hükümetler tabiî ki kendi bildikleri, inandıkları ve güvendikleri insanları tayin edecekler. Uygulamaya çalıştıkları siyaseti en doğru şekilde ancak doğru bir takımla hayata geçirebilirler. Bu arada onlara destek verenler de doğal olarak bunu beklerler. Gelmiş geçmiş tüm kabineler az veya çok böyle kurulmuştur. Bunda beis yok. Ancak toplumun beklediği çok önemli iki husus vardır. Birincisi, görev verip tayin ettirdiğin kişi buna layık olmak zorundadır. İkincisi görevlendirme yaparken karşı düşünceye haksızlık etmeyecek, dengeyi kuracaksın. Şimdi layık olmak ne demek diyeceksiniz? Sizinle aynı düşünceye sahip ve sizi karda kışta, yağmurda desteklemiş olanlar değil sadece. İşi bilen, bilgi ve tecrübesi olan, Türkiye’nin milli ve manevi dinamiklerini özümsemiş liyakatli kimselerden bahsediyoruz. Kendi takımınızda böyle insanlar varsa tabiî ki değerlendireceksiniz. Ama eğer yoksa arayıp bulacaksınız ve yetiştireceksiniz. Bütün bunları yaparken de Türkiye dengelerini koruyacaksınız. Siz pilot kabinine sadece eşinizi ve dostunuzu alırsanız, o uçak Allah muhafaza düşer.

 

 

 

 

 

 

 

 

zp8497586rq

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


    HIZLI YORUM YAP