Yeni bir kadro yapılanmasına giden Beşiktaş, ilk haftalarda Konya’ya 4-1 de mağlup oldu.
Sergen hoca için de dönüm noktası olan Başakşehir ve Fenerbahçe galibiyetleriyle farklı bir ivme kazandı.
Burada Sergen Yalçın büyük resme bakarak sorunları tespit edip uygulamaya geçti.
Yapısal bozuklukları gidererek bununla ilgili problem yaratan değil, çözen ve liderlik eden kişiliğiyle takım içindeki idareyi iyi yaptı.
Oyuncularla değişime ve gelişime geçerek saha içine en olumlu şekilde uygulamaya geçti.
Çünkü bir takımı kurmak ile ona kalite katmak ve bunu korumak çok farklı. Tabii ki soğukkanlılık ve liderlik burada en önemli unsurdu.
Beşiktaş yakaladığı güçlü oyunla her maça favori çıkmaya başladı.
Bu güçlü yapı rakiplerde de baskı oluşturdu.
Tabii ki özellikle son düzlüğe girildiğinde başta Aboubakar olmak üzere Cenk, Oğuzhan, Atiba, Ghezzal ve Ljajic’in de sakatlık geçirmesiyle yedek kulübesinde altyapıdan oyuncuları koyduğu maçlar oldu.
Bu talihsizlikte başarıyı yakalamak çok önemli çünkü futbolda kimse denizdeki fırtınayla ilgilenmez.
Tekneyi limana yanaştırıp yanaştırmadığını göz önüne alırlar.
Sergen Yalçın, eldeki sıkıntılar ve kısıtlı kadroya rağmen yüksek verim aldı. Güçlü oyunun en önemli mimarlarından Aboubakar’ın 10 haftaya yakın olmaması, Josef’in, Atiba’nın, Rosier’in, Vida’nın, Welinton’un, Rıdvan, Ersin ve en önemlisi de son haftalarda takımda sorumluluk alan şampiyonlukta en önemli pay sahibi olan Ghezzal’ın da hakkını vermek gerekir.
Futbolda istikrar, öğrenmek ve uygulama becerisiyle gelir. ‘Bunu pratiğe geçiren Sergen Yalçın, elde edilen büyük başarıda ve şampiyonlukta oyuncu değil takımın kahraman olduğu, içinde de oyuncuların yer aldığı çok önemli bir takım kurgusu yarattı.Yıllarca, iddiasız takımların, iddialı rakipler karşısındaki, ezilip, büzülmelerini, oynar gibi yapmalarını izleyedik. Yeri geldi isyan ettik…Bu işler bir gün düzelir mi acaba diye çok kafa yorduk, çözüm de bulamadık… Yine öyle bir sezon sezonu nasip oldu… Çok şükür bu kez en iddiasız takımlar bile, rakiplerinin iddialarını hiç önemsemeden mertçe mücadele ettiler.
Bu vesileyle öncelikle Malatyaspor, Göztepe ve Trabzonsporlu oyuncuları bütün kalbimle kutluyorum. Hangi takımın şampiyon olduğunun çok önemi yok, hak ederek şampiyon olunması, rakiplerin buna katkı yapmaması en önemli konudur.Beşiktaş şampiyon olsa da olmasa da haftalardır şunu söyledim “Bu sene şampiyonluğu köküne kadar hak eden takım Beşiktaş. Hak eden teknik adam Sergen Yalçın. Allah da onların gönüllerine göre verdi. Çok zorlandılar. Kadroları inanılmaz dardı. Karşılarında her türlü faktörle oynayan iki büyük takım vardı. Hepsini sahada yendiler. Oyunu çirkinleştirmedikleri gibi hep güzelleştirdiler. 9-10 kişiyle defans yapmaya kalkmadılar. Hep hücumu düşündüler. Hatta bu konuda hata bile yaptılar. Bu sezon bu takım şampiyon olmasa hem bu takıma hem Sergen hocaya yazık olurdu. Şampiyonluğu analarının ak sütü gibi hak ettiler. Hem de bu şartlarda. Düşünün Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yedek kulübesini. Bir de Sergen hoca’nın yedek kulübesini. Günlük, doğaçlama performansla kahramanlaşan oyuncular değil, oyunu değerli kılan merkezinde her oyuncunun kahramanlaştığı güçlü bir oyun yapısı oluşturdu.’ Teknik kadrosuyla, futbolcusuyla, yönetimiyle, Ümraniye’de çalışan bütün personeli ve taraftarıyla bu şampiyonluğu sonuna kadar hak etti.
BALKAN YEMEKLERİ
17 saat önceHABERLER
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024