DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

135 okunma

Tehlikeli bağımlılıklar ve Çocuklarımız

ABONE OL
22/12/2010 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Madde bağımlılığı son zamanda toplumun dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biridir. Yapılan araştırmalar uyuşturucu kullanımının 10 yaşına kadar düştüğünü göstermektedir. Tehlikeli bağımlılıklar arasına, özellikle küçük yaşta kullanıcılarının bulunması sebebiyle çakmak gazı da dahil olmuştur. Geciken tedaviler veya uzun süreli tıbbi müdahaleler aile ve toplum yapısını da olumsuz etkilemektedir.

AMATEM gibi kurumlarda alkol dahil tüm madde bağımlılıklarına(bali, ecstacy, eroin, esrar gibi) karşı yürütülen çalışmalara rağmen, hasta ortam değişikliğini koruyamadığı müddetçe aynı bataklığa sürüklenebilmektedir. Toplumun önde gelen simaları ile masum gösterilen alkol kullanımı maalesef özellikle çocukların dikkatini çekmektedir. Bağımlılığın bir aile hastalığı olduğunu uzmanlar belirtirken, tedavisinde de gönüllüğün esas alınması  gerektiğini vurguluyor.  Bu tespit aileyi de aşar duruma geldiğine göre toplumu da ilgilendirmektedir. Yani ömür boyu süren bu tedavi de toplumca, topyekün bir mücadele gerekmekte olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Öncelikle önemli olan bu maddelerin kullanımının önüne geçmek olmalıdır.

ÇARPICI VERİLER

Yeşilay’ın geçenlerde paylaştığı bir araştırmaya göz atacak olursak bakın ne çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmış;

‘ İstanbul Valiliği’nin onayı ile İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ortaklaşa bir ‘madde kullanımı’ araştırması yaptı. İstanbul’da 31 bin lise öğrencisi arasında yapılan ve son yılların en kapsamlı araştırması olan bu çalışmadan endişe verici sonuçlar çıktı. İstanbul’un 28 ilçesindeki 154 okulda bu yıl içinde gerçekleştirilen araştırmaya 31 bin 272 öğrenci katıldı. Araştırmadaki en ilginç verilerden biri de sosyete uyuşturucusu olarak bilinen ve 1 gramı 150 dolardan alıcı bulan kokainin liselilerin kullandığı maddeler arasında yer alması. Araştırma uyuşturucuyla tanışma ve kullanma yaşının 14′e kadar indiğini gösteriyor. Öğrencilerin 1/5’i mutlaka sigara ya da alkol kullanıyor. Veriler, 14 ila 18 yaş arası gençliğin uyuşturucu bataklığına giderek saplandığını gösteriyor. Benzer çalışmalar farklı şehirlerde de yapılıyor ve çıkan sonuçlar birbirini destekler mahiyette oluyor. Sigara deneme yaşı 13,5, alkolde yaş 13, uyuşturucu maddede 14, esrarda ise deneme yaş ortalaması 15’e kadar düşmüş durumda. Bu maddeleri alışkanlık edinme yaşı yine ortalama 13-14 yaşta seyrediyor. “Bir kez deneyeyim sonra bırakırım” mantığı ile kullanıma başlanılan bu maddeler çoğunlukla alışkanlığa ve sonrasında da madde bağımlılığına dönüşüyor. Alışma döneminden sonra “doyma dönemi” başlıyor ki artık madde alımında keyif yerini ihtiyaç alıyor. Genç hayatını normal seyrinde devam ettirebilmek için uyuşturucuya ihtiyaç hissediyor ve tüm ağır maliyetine rağmen maddeyi temin ediyor. Bunun neticesi ise “Bağımlılıkta Düşkünlük Dönemi” oluyor. Organlarda ağır hasarlar ve ruhsal bir çöküntü başlıyor.’

AĞIR CEZALAR GETİRİLMELİ

Gençlerin korunması için zaman kaybetmeden uyuşturucu satan, aracı olan kim varsa ağır cezaların uygulanması yönünde çalışmaların hızlandırılması gerekiyor. Ailelerin, toplumun bu tehlikeyi fark etmesi ve özellikle çocukları buna karşı koruması ve bilgilendirmesi, acilen önlem alması gerekmektedir. Uyuşturucuya giden yolda da sigara ve alkol kullanımının önü kesilmek zorundadır. Artık alkol kullanımı çağdaşlık göstergesi sayılmamalıdır. Sadece sigara içimine dönük yasak ve programların yeterli olmadığı,  bununla ilgili çalışmaların da yapılması gerekmektedir. Anayasa’nın 58. maddesinde ”Devlet tüm vatandaşlarını, gençlerini tüm zararlı alışkanlıklardan korumak ve bu konuda tedbir almak zorundadır” ibaresi yer almaktadır. Bir başka uzman da şu konuya dikkat çekmektedir; -Ayrıca 5898 sayılı Uçucu Maddelerin İnsan Sağlığını Korumaya Dair kanun çerçevesinde 18 yaş altındaki çocuklara verilmesinin yasak oluşu askıda kalmamalıdır. Çakmak satıcıları da bu konuda çok dikkatli davranmalıdır. Dünyayı kasıp kavuran ve insanımızı felaketlere sürükleyen bu konuyla hep birlikte mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Ayrıca, eğlence adı altında ve reyting uğruna helyum ve benzeri gazların solunması ve de bunu ünlülerin gerçekleştirmesi, gençler ve çocuklar tarafından örnek bir idol olarak görüldüğünden sorunu daha da artırmaktadır.-

Sonuç olarak, çocuklarımıza kadar bulaşan bu tehlikenin önce farkında olacağız, sonra da üzerimize düşeni yapacağız. Yoksa çok ama çok üzüntüler yaşarız. İnanmayan bir tedavi merkezine uğrasın, hastaların durumunu görsün, yakınlarını dinlesin o zaman daha iyi kavrayacaktır.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP