Türkiye’nin uluslararası ekonomi/finans dergisi Turcomoney, Kasım sayısında Sırbistan Raporu’nu yayınladı. Ülkedeki Türk firmalarının faaliyetlerine de yer veren Turcomoney’de Türk işadamı Fevzi Şilik’in çok ilginç öyküsü de yer alıyor. *Balkan ülkeleri ile uzun yıllardır tekstil ticareti yapan Türk işadamı Fevzi Şilik, “büyük fırsatlar var” dediği Sırbistan’a Kervansaray kurdu.*Avrupa’dan Türkiye’de giden ana arter üzerinde Aleksinac’da Bosphorus Hotel adıyla muhteşem bir tesis kuran Şilik, yanına İstanbul Restaurant ile konuklarına yemek hizmeti de veriyor.*65 dönümlük arazi üzerinde 6 milyon Euro’luk yatırımla kurulan tesislerde yorgun misafirler dinleniyor, Türk mutfağının enfes yemeklerini tadıyor. *Başarılı işadamı Fevzi Şilik, şimdi başkent Belgrad’da ve Niş şehirlerinde birer otel daha açmayı planlıyor.
Türk işadamlarının girişimci ruhunu her zaman ve her yerde görmek mümkün. Yaratıcı fikirlerle dünyanın dört bir tarafına dağılan Türk işadamları, farklı projeleri, ilginç yatırımları ile kendinden söz ettirmeyi başarıyor. İşte bu başarılı Türk patronlardan biri de Fevzi Şilik. Aslen Kosovalı olan Fevzi Şilik, ailesiyle birlikte 1992 yılında Türkiye’ye taşınmış ve tekstil işine başlamış. Ağırlıklı olarak Balkan ülkelerine ihracat yapan Fevzi Şilik, eşi Badem Hanım’la birlikte dört elle işe sarılmış.
Tekstil ihracatında bir zamanlar büyük hacimli işler yapan Fevzi Şilik, sektörün daralmasıyla birlikte yeni yatırım alanları aramaya başlamış. 2 yıl önce Belgrad Büyükelçisi Mehmet Kemal Bozay’ın önerisi ve telkini üzerine Sırbistan’da otel açmaya karar vermiş. Bir buçuk yıllık çalışmadan sonra Aleksinaç şehrine 20 km. yakınlıktaki otoyol üzerinde Bosphorus Hotel’in açılışını gerçekleştirmiş. Dört yıldızlı otel olarak faaliyet gösteren Bosphorus Hotel, mimarisi, ferah ve konforlu odaları, zengin kahvaltısı ve lezzetli yemekleri ile göz dolduruyor. Fevzi Şilik ve eşi, yorgun Türk yolcularını otellerinde dinlendiriyor, Türk mutfağının enfes yemekleriyle misafirlerine adeta ziyafet çekiyor…
İşte Sırbistan’a muhteşem bir kervansaray kazandıran bir Türk işadamının ilginç hikayesi. İşte azimli, hırslı ve hayattan keyif alan Fevzi Şilik. Fevzi Şilik ve eşi Badem Hanım, hayranlık uyandıran hikâyesini anlattı…
Fevzi Bey, Sırbistan’a, otoyol üzerinde güzel bir tesis kurmuşsunuz. Tebrik ederiz. Başarılar dileriz. Ama buraya gelmeden önce, biraz geçmişinize gidelim. Bu topraklarla aşinasınız. Nerelisiniz? İş dünyasına nasıl atıldınız? Bize dünden bugüne hikâyenizi anlatır mısınız?
Ben 1955 Prizren, Kosova doğumlu, Bir esnaf ve zanaatkâr babanın 7 çocuğundan en büyük oğluyum. Eğitimimi buralarda tamamladım ve hayatımı yine buralarda kazanmaya başladım. Eski Yugoslavya Cumhuriyeti’nde 1982 yılında büyük oğlumun ismi ile ”FEVFKİ” ihracat ve ithalat şirketini kurarak iş hayatıma resmi olarak başladım. 10 yıl boyunca ticaretimi buralarda sürdürdüm. Ancak Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte ticaretin bu topraklarda sona yaklaştığını hissettim. Böylece kendime bir hedef seçmeye karar verdim. Rotamı Türkiye’ye doğru çevirdim. Türkiye’ye olan sevdam ve eşimin desteği, bununla birlikte çocuklarımın geleceği açısından doğru bir karar olduğundan hiç şüphe duymadım. 1993 yılında Türkiye’de yabancı sermayeli şirket kurdum. Şirketimin ismini de küçük oğlumun ismi olan ”İkre” koydum. Bu vesileyle Türkiye’de ticari hayata adım atmayı başardım. Önceliğimiz tekstil sektöründe ihracatı başlatmaktı. İşe İKRE DIŞ TİCARET şirketi olarak 1998 yılında başladık. O zamana kadar Türkiye’den ihracatı hiç yapılmamış olan Slovakya’ya ilk ihracatı yaparak ”Yeni Pazar ” ödülüne laik görüldük. Bu bizim o zamanki hızımıza hız kazandırdı.
Peki, tekstil ticaretini nasıl yaptınız? Ürünlerinizi siz mi ürettiniz, fason üretim yoluyla mı bunu gerçekleştirdiniz?
Tekstil ticaretinin ham maddesinden iplik-kumaş, konfeksiyon ( hazır giyim ), konfeksiyon makineleri, yıkama kurutma makinelerinin ihracatını yaptık. Kumaşın bir bölümünü, kendi konfeksiyon fabrikalarımızda hazır giyime dayalı üretim yaparak ve diğer bir bölümünü ham madde kumaş ve makinelerle beraber uluslar arası ülkelere ihracatını sağladık.
Tekstil ticaretinizi daha çok hangi ülkelere yaptınız?
Türkiye’den ihracatımızı ağırlıklı olarak Sırbistan’a yaptık. Aynı şekilde, Hırvatistan’a, Rusya’ya, Ukrayna’ya ve Bazı Avrupa ülkelerine de ihracat yaptık.
Yıllık cironuz ne kadar? Şirketlerinizde kaç kişi çalışıyor?
Türkiye’de yaklaşık 22 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Toplam ihracatımız 100 milyon lirayı geçti.
OTOBANDA BİR KERVANSARAY…
Peki, Sırbistan’a gelelim. Bu hoteli kurma, hele de Belgrad’a 200 km. uzaklıkta, otoyol üzerinde turistik bir tesisi kurma fikri nasıl oluştu?
Açıkçası bu fikir benim için üzücü ve trajik bir olaydan doğdu. Sırbistan Büyükelçimiz Sayın Mehmet Kemal Bozay’ın davetlisi olarak yemekli toplantısına katıldım. Sayın Büyükelçimiz, o sırada Sırbistan’da Belgrad – Niş üzerinde olan otobanda gurbetçilerimizin kaza geçirdiğini ve bir ailenin tüm fertlerinin kazada trajik bir şekilde vefat ettiğini belirtti. Bu olay hepimizi derinden üzdü. Sohbetimiz sırasında Büyükelçimiz, Avrupa-Türkiye yolunda Sırbistan’ın köprü görevi gördüğünü ve bu kervanın tam yarı yolunun Sırbistan’dan geçtiğini dile getirdi. Akabinde 50 yıldır devam eden kervanın gurbetçilerimiz için güvenilir, huzurlu ve refah içinde dinlenebilecekleri bir tesis kurulmasının çok iyi olacağını söyledi. İşte o anda tam da istediğim noktada, istediğim şartlarda bir imkâna sahip oldum. Hiç tereddüt etmeden çalışmalarımıza başladık. Tesisi Mayıs ayında açmamıza rağmen hamdolsun ki tesisimiz, çok ilgi görüyor. Çünkü Sırbistan’da güvenilir, huzur veren, helal gıdaya titizlikle dikkat eden bir tesisle misafirlerimize hizmet veriyoruz.
Gördüğümüz kadarıyla arsa bir hayli büyük. Kaç dönüm üzerinde kurdunuz? Ne kadara aldınız?
Kervansaray tesisi olarak adlandırdığımız tesis 65 dönüm toprak üzerine kurulu. Otelimizin arka kısmında Morava nehri geçiyor. Burayı bir kompleks tarzında yaptık. Tesisin içerisinde otelimiz, İstanbul ve Ela Restoranlarımız, SPA ve Wellness merkezi bulunuyor. Buraya outlet center, olimpik yüzme havuzu, kamping alanı, spor platformları gibi ek binalar yapmayı planlıyoruz. Tam bir kompleks olacak.
Otel inşaatına ne zaman başladınız? Otel, ne zaman hizmet vermeye başladı?
Otelden önce İstanbul Restoranımızı 2014 Mart ayından başlayarak 3 ay içinde tamamlayarak açılışını yaptık. Akabinde otelimizin inşaatına 2014 yılının Haziran ayında başladık. Bir yıllık çalışmadan sonra otelimizin ve Ela Restoranımızın ( Düğün Salonu ) açılışını geçen Temmuz ayında gerçekleştirdik.
Bugüne kadar ne kadar bir yatırım yaptınız?
Yaklaşık olarak 6 milyon Euro civarında yatırım yapıldı. Yatırımlarımız hala devam ediyor.
Otelinizde kaç oda var?
Otelimizde 90 standart oda ve 10 süit oda var.
Otelde kaç kişi istihdam ediliyor? Türkiye’den getirdiğiniz personel var mı?
Otelimizde kalifiye eleman olarak 45 kişi istihdam ediliyor. Türkiye’den de getirdiğimiz personelimiz de var.
AMACIMIZ YORGUN TÜRKLERİ DİNLENDİRMEK…
Hedef kitleniz hakkında bilgi verir misiniz? Bu otelde daha çok kimler kalıyor?
Burası Avrupa’yı Türkiye’ye bağlayan bir yol. Yani yılda 2,5- 3 milyon vatandaşımız bu otobandan geçiyor. Bizim asıl hedefimiz Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye giden veya Türkiye’den Avrupa’ya giden Türkler. Burası tam ortada kalıyor. İnsanlar arabalarıyla yolculuk yaptıkları için yoruluyor. Dinlenmeye ihtiyaç duyuyorlar. Otelimizde bir gün veya birkaç saat konaklayıp banyolarını yapıyorlar, yemeklerini yiyorlar, sonra da yola devam ediyorlar.
Henüz birkaç ay geçmesine rağmen misafirler bir hayli fazla gözüküyor. Doluluk oranı nasıl?
Misafirlerimizin ihtiyaç duydukları bir noktada bulunuyoruz. Doluluk oranımız beklediğimizin çok daha üzerine çıkmış durumda. Gün geçtikçe artacağından şüphemiz yok.
Fevzi Bey, otel çok iyi. Böylesine büyük bir tesisi başarıyla yönetmek önemli. Anladığımız kadarıyla sizin otelcilik ve turizm alanında deneyiminiz yok. Oteli profesyonel bir gruba ya da kişilere vermeyi düşünmüyor musunuz?
Açıkçası bu konuda gözüm arkada kalmayacak diye düşünüyorum. Öz yeğenim olan Ersun Şilik’in bunun üstesinden gelebileceğine inanıyorum. Çünkü kendisi bunun eğitimini çok iyi aldı. Profesyonel yönetim konusunda kendisine sonsuz güvenim var.
Gördüğümüz kadarıyla sabah kahvaltılarında domates, salatalık, peynir, bal hepsi doğal. Nereden alıyorsunuz bunları?
Özellikle güvenilir, işlerini dürüstlükle yapan insanlarla ve şirketlerle çalışıyoruz. Sabah kahvaltılarında verdiğimiz yiyeceklerin hepsi doğal, saf ve çok taze. Bu da Sırbistan’da yaşamanın faydalarından biri.
Burada bir de İstanbul Restoranı kurdunuz. Türk yemeklerini yapıyorsunuz. Yemekleri yapan ustaları Türkiye’den mi getirdiniz?
İstanbul Restoranımızda Türk ve Balkan mutfağına uyumlu yemekleri veriyoruz. Aşçılarımızın bir kısmı Türk, bir kısmı ise Sırp aşçılardır.
Siz bu bölgeyi, ülkeleri çok iyi tanıyorsunuz ve biliyorsunuz. Neden Kosova, Karadağ, Makedonya değil de Sırbistan? Neden hotelinizi burada açtınız?
Bildiğiniz üzere Sırbistan uzun süren savaşlardan yıllar sonra çıktı. Sırbistan’da Türk işadamları için çok güzel fırsatlar var. Neticede gelişmekte olan bir ülke. Türk girişimcileri burada çok güzel işler yapabilir, fırsatları yakalayabilirler. Biz de o yüzden Sırbistan’ı ve bu yol güzergâhını tercih ettik.
Neler yapılabilir? Ne gibi fırsatlar var?
Burada enerji sektöründen tarıma kadar birçok sektörde fırsatlar var. Tekstilin dışında Türk yatırımcısının diğer sektörlere yönelik yatırımlarında başarılı olacağından eminim.
Siz hem uzun yıllardır bu bölgeyi çok iyi bilen, tanıyan bir işadamısınız, bu toprakların insansınız hem de Türkiye’de de çok uzun yıllar iş yaptınız. Burada yatırım yapmak isteyenler, ne kadar sermaye ile iş yapabilir? Mesela kaç milyon dolar gerekir iş yapılabilmesi için?
Çok büyük bir sermayeye gerek yok. 3 – 5 milyon Euro ile buraya giren işadamları, çok güzel işler yapabilir. Burada hem kalifiye eleman var hem de işgücü ücretleri çok düşük. Bu nedenle Sırbistan gerçekten de iyi bir fırsat.
Fevzi Bey yaklaşık 2,5 milyon Türk, Müslüman bu güzergâh üzerinden geçiyor. Bu insanlar, daha çok Mayıs-Haziran ve Eylül-Ekim’e kadar sürüyor. Geri kalan aylarda nasıl telafi edeceksiniz?
Evet, yaz aylarında yani tatil döneminde bu yoldan geçen insanların sayısı çok fazla. Fakat Avrupa’nın başka tatil dönemleri de var. O tatili değerlendirmek isteyenler de buradan geçiyor. Ayrıca burası her zaman çalışan bir yol. Burası Avrupa’yı Asya’ya bağlayan bir yol olduğu için hiçbir zaman yoğunluğunu kaybetmeyen bir güzergâh.
Sırbistan’da özelleştirme farklı yöntemlerle yapılıyor. Bazı satışlarda, devlet yatırım bedelinin yarısını karşılıyor. Size böyle sözler verildi mi? Nasıl oldu bu yatırım?
Biz öyle bir şey istemedik, biz buranın mülkünü satın aldık. Sizin dediğiniz yöntemde, yatırımcı eğer belirli sayıda çalışan istihdam edeceğini garanti ederse devlet destek veriyor. Böyle durumlarda devlet işçi başına 3 yıl süreyle bir destek sağlıyor.
-Yatırımcılar için fırsatları, imkânları anlattınız. Peki, yaşadığınız sorunlar var mı? Burada yatırım iyi yapanlar hangi riskleri ne gibi riskler var veya risk var mı?
Açıkçası şu ana kadar hiçbir sıkıntımız olmadı. Hiçbir sorunumuz da olmadı. Ufak tefek bazı sorunlar yaşadık, ama ciddi bir sıkıntı ile karşılaşmadık.
-Peki, yatırım yaptınız diyelim. Tekstil fabrikası ya da demir çelik fabrikası kuruldu. Pazar konusu nasıl hallediliyor? Kime, hangi ülkelere, nasıl satılacak? Yatırım yapmak için pazar sorunu nasıl aşılıyor?
– Burada üretilen ürünler, tüm Avrupa’ya satılabilir. Hâlihazırda büyük bir pazar mevcut. Rusya’ya satış yapılabilir. Rusya ile serbest ticaret anlaşması var. O yüzden burada tekstil/konfeksiyonla ilgili yatırıma, alışveriş merkezlerine çok ihtiyaç var. Mesela Türkiye’de İstanbul’daki kaliteli bir alışveriş merkezinin aynısı Belgrad’da yapıldı. İnanılmaz rağbet görüyor.
-Fevzi Bey, sizi çok enerjik gördük. Büyük bir heyecanla, aşkla çalışıyorsunuz. Buradaki hedefiniz nedir?
– Bu tesisi, hoteli, restoranı tamamen bir kervansaray konseptiyle yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Tesis, tamamen bittiğinde gurur verici bir Türk tesisi olacak.
Peki Aleksinac’da, buradaki tesis dışında hangi şehirlerde, güzergahlarda hotel açmayı planlıyorsunuz?
– Niş şehrinde ve Belgrad’da birer otel açmak istiyoruz. Allah kısmet ederse bu işin devamını getirmek istiyoruz.
En büyük destekçiniz eşiniz Badem Hanım değil mi?
– “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” derler ya gerçekten çok doğru. Hakikaten eşim bana çok destek oldu bu konuda. Sıfırdan başladık, her şeyi beraber yaptık.
-Güvenlik olayı nasıl burada?
– Sırbistan, en güvenilir ülkelerden biridir.
Kaynak: haber1.com
HABERLER
4 gün önceHABERLER
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
12 gün önceKÖŞE YAZARLARI
18 gün önce