Yağmur ve sel sularıyla şehirlerin yarısı haritadan silindi. Sel baskınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 79 oldu. Kayıplar var. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanlar, orman yangını alanlarından hemen sel felaketlerinin yaşandığı şehirlere gittiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu şehirleri “Afet Bölgesi” ilan etti. Yaralar bir yıl içerisinde sarılacak dedi…
Dünyadaki iklim değişiklikleri ile birlikte orman yangınları birçok ülkelerde yanmaya devam ederken, Türkiye de ki orman yangınları 15 günlük başarılı bir söndürme çalışmaları sonucunda yangınlar kontrol altına alınmasının ardından başlayan sel felaketleri “şaşırtıcı” bir şekilde artmaya başlamıştır… Hem orman yangınlarında hem de sel baskınları başladı. Hayatını kaybeden insanlarımız var. Orman içlerine yapılan evler. Sel baskınında dere içlerine kenarlarına yapılan yapılaşma felaketi beraberinde getirdi…
İklim değişikliği faktörlerinin yangın olasılıklarını ve sel baskınlarını şiddetlendirdiği gibi, orman yangınları, sel baskınlarıyla insan düşünceleri ve davranışları üzerine olumsuz etkilerinin olduğu bildiriliyor. Orman yangınları karbondioksit, metan ve siyah karbon dâhil olmak üzere bir dizi sera gazı ve aerosol ürettiği ve tüm bunların, atmosfer ile canlıları olumsuz yönde etkilediği unutulmamalıdır! Bitkiler, bu durumlarda açığa çıkan sera gazlarının atmosferden uzaklaştırılması fonksiyonuna yardımcı oluyor…
İklim değişikliği sıcak hava arttıkça, insanların saldırganlık güdüleri, davranışlarının arttığı yönünde bilimsel tespitler vardır… Aşırı sıcak havalar, olumsuz düşünceleri ve davranışları tetikliyor. Yapılan araştırmalarda aşırı sıcakların, sinirlilik, depresyon ve intihar üzerine olumsuz etkileri olduğu yönünde çok ciddi bulgular vardır. Trafik kazalarının en büyük nedenlerinden biri de aşırı sıcak havalarda odaklanma sorunu…
Son yapılan bilimsel çalışmalar beyin fonksiyonlarının iyi şekilde çalışabilmesi için ortam sıcaklığının 21 °C ile 25 °C arasında olması gerekmektedir! Sıcaklıklar özellikle 27°C üzerine çıktığında, verimliliğin, derece başına yüzde dört kadar düşüyor…
Yaz aylarında son otuz yılda yağışlarda gözlenen düşüşler göz önüne alındığında, 2021 ile 2050 dönemlerinde yağışlarda %10-15’lik azalmalara neden olacağından, iklimde beklenen değişikliklerle bağlantılı öngörülen sıcaklığın artması, diğer halk sağlığı endişelerini ve hava kalitesinde ciddi düşüşleri getirecektir…
Uzmanlar yaptığı tahminlere göre, Ülkemiz için tüm mevsimlerde maksimum sıcaklık artışı 1,6-1,7 °C’dir. 2021-2050 döneminde, 1,3-1,9 ⁰C’lik bir sıcaklık artışı öngörülmektedir. 2071–2100 simülasyonu için öngörülen sıcaklık artışı 3,6-5 ⁰C’dir. Anlayacağınız iklim değişikliği nedeniyle bu konuyu ciddiye alarak, gerekli önlemlerin acilen önlem alınmazsa aksi takdirde iklim değişikliğinde ciddi felaketler karşısında kalabiliriz…
İklim değişikliğini bir fırsata dönüştürüp, üniversiteler ile birlikte aksiyon planları hazırlayarak, dünya ile aynı dilden konuşulmalıdır. Sel baskınlarının yaşandığı şehirlerde ise imar planlarının tekrar gözden geçirilmesi, dere yataklarından ve yakınlarında konutların tekrar denetlenmesi ve yenilerinin yapılması şarttır…
Hazırlık, doğru bir şekilde takip edildiğinde, gösterişli bir program değil, bir yaşam biçimi haline dönüşür! Yaşanılan afetler, iklim değişikliğinin yarattığı ve yaratacağı tüm olumsuzluklar, tüm insanlığa bir şey öğretiyor; hayatın yaşanılan gerçek anlamını göstermiştir…
