Kibritin üzerinde “Türk malı” yazdığı için gurur duyulan günlerden yerli İHA, SİHA, otomobil, denizaltı üretme aşamasına gelen bir Türkiye’ye ulaşıldı… İlk defa 2011 yılında kurulan “Yüzde 100 yerli otomobil” hayali Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde yapılan tanıtımla gerçek oldu. Bursa’da üretileceği açıklanan yerli otomobil projesi, Türkiye’nin attığı her adımı takip eden Yunanistan ve Güney Kıbrıs medyasında da ilgi uyandırdı.

SKAİ, ANT1 gibi özel televizyon kanallarının haber bültenlerinde bu konuya geniş yer ayrıldı. Gazetelerde de konuyla ilgili paylaşımlar yapıldı. 2022’de yerli aracın yollarda görülmeye başlanacağı, yıllık 175 bin adet araç üretmekapasitesine sahip olunduğu, 2022’den itibaren sonraki 15 yılda Türkiye ekonomisine 50 milyar dolar gelir kazandıracağı gibi detaylar paylaşıldı. Avrupa Birliği ile bozulan ilişkilere karşın; Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkeleriyle artan işbirliğine vurgu yapan Yunan televizyon kanalları, Türk arabalarının alıcı kitlesinin bu kıtalarda bulunduğu yorumunu yaptı.

Geçmişe atıf yapıldı

Haberlerde, Türkiye’nin otomobil üretme işinde yeni olmadığına dikkat çekilirken, birçok büyük firmanın üretim tesislerine ev sahipliği yaptığı hatırlatıldı.

Geçmişte Türk-İtalyan işbirliğiyle “yarı yerli” diye tanımlanabilecek arabaların da üretildiği belirtilirken, “Türkler, know-how aşamasında sorun yaşamayacak” denildi.

Korkuya devam

Yunan solu, yerli Türk arabası gelişmesinde tarafsız kalmayı tercih ederken, sağcı-milliyetçi tayfa ise geleneksel korku senaryoları üretme alışkanlığına devam etti. Türkiye’nin Erdoğan ile birlikte özellikle askeri alanda dışa bağımlılığı azalttığı hatırlatılırken, yerli araba adımının bu kalkınmanın bir devamı olduğu vurgulandı. Ege’de Türkiye’nin Yunan hava sahasını günaşırı olarak ihlal ettiği öne sürülürken, Yunan ordusunun başetmek zorunda olduğu düşmanın gün geçtikçe daha da güçlendiği yazıldı.

Libya konusu gündemden düşmüyor

27 Kasım’da imzalanan Türkiye-Libya deniz sınırı anlaşması 1 aydan bu yana Yunan ve Rum siyasetinin merkezinde yer alıyor. Libya’da Batı destekli darbeci general Hafter ile resmi ilişki kurarak açılım yapmayı kutlayan Yunan siyasetinin sevinci, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin “Türkiye’den askeri destek istiyoruz” açıklaması yüzünden saman alevi niteliğine büründü.

Kaynak:Yeni Akit