17 Haziran 2009 tarihinde Yunanistan Birleşmiş Milletler Daimi Cenevre Temsilciliği, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun (ABTTF) Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi 11. Oturumu’na sunduğu “Etnik Temelde Ayrımcılık: Batı Trakya Türk Azınlığı ve Medyada Nefret Konuşması” başlıklı yazılı bildiriye cevap verdi.
Yazılı olarak bildirilen cevapta “Trakya’daki Müslüman azınlık” üyelerinin dini inançları dikkate alınmaksızın hukuk devleti çerçevesinde ve Yunan anayasası ile garanti altına alınan kanun önünde ve medeni haklar bakımından eşitlik ilkesi bakımından herhangi bir Yunan vatandaşı ile aynı hak ve yükümlülüklere sahip olduğu belirtiliyor. Buna göre Yunanistan’da Trakya bölgesinin “yabancı düşmanlığı” ve/veya “islamofobi”- “hristiyanofobi” terimlerinin uluslararası toplumun gündemine girmeden önce uzun zaman boyunca Hristiyan ve Müslümanlar arasında uyumlu bir arada yaşama yeri olduğu ifade ediliyor. Dahası Trakya’nın Müslüman azınlığın insan hakları ile din özgürlüğüne tamamı ile saygı duyulan bir yer olduğu not ediliyor. Yazılı medya yorumları ile azınlık basını tarafından rapor edilmeyen veya makamlara ihbar edilmeyen münferit sözlü saldırı olayının bir nefret suçu oluşturamayacağı not edilmekle birlikte Yunanistan’da Müslüman azınlığa karşı ırkçı bir düşmanlık ortamının var olduğu yönündeki iddialar için bir temel oluşturamayacağı ifade ediliyor.
Metinde Yunanistan Hükümeti’nin medyada nefret suçu ile ilgili iddiaları reddettiği ifade ediliyor. Aksine Trakya’daki sayıca az ancak etkili Müslüman dini liderlerin Hristiyan çoğunluğu aşağılayan nefret temelli konuşmaların görmezden gelinemeyeceği yorumuna yer veriliyor. ABTTF ile ilgili olarak ise belirli bir sivil toplum örgütünün sayıca az provokatif açıklamalarının Hristiyan komşuları olan Yunan vatandaşları ile uyum içinde yaşayamaya devam eden Trakya’daki Müslüman azınlık üyelerinin büyük bir çoğunluğunu kapsamaması gerektiği belirtiliyor.
Konu ile ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, “Yunanistan, BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğumuz yazılı bildiriye cevap vermek durumunda kalmış, ancak verilen cevap tatmin edici olmaktan çok ama çok uzaktır. Batı Trakya’da azınlık ve çoğunluk uzun süredir barış içerisinde bir arada yaşamayı başarmıştır. Ancak son dönemde yazılı ve görsel basında artan oranda hedef gösterme olayları nedeni ile toplumsal barış tehdit edilmektedir” açıklamasında bulundu. ABTTF ile ilgili yapılan yoruma cevaben Habipoğlu, “ABTTF, Batı Trakya’da yaşanan gerçekleri uluslar arası zemine taşımaktadır. Gerçekleri “provokotif” olarak değerlendirmek Yunanistan’ın gerçek anlamda bir diyalog kurmaktan kaçındığının açık göstergesidir” şeklinde konuştu.
Yunanistan’ın ABTTF’ye verdiği yazılı cevaba
http://www2.ohchr.org/english/bodies/hrcouncil/11session/docsgovernments.htm
linkinden ulaşılabilir.
HABERLER
5 gün önceHABERLER
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önce