Sophia Nicolaou
Yunanistan’da Paskalya Bayramı sırasındaki yoğun duyguları tarif etmek çok zordur. Belirgin ve çok açık bir şekilde değişen duygular sözkonusu ( mutluluktan üzüntüye, üzüntüden coşkuya, lirik duygulardan yemek ve arkadaşlık keyfine kadar). Paskalya Bayramı’ndan elli gün önce oruç sürecinden sonra son haftada (Parlak Hafta) İncil’de açıklandığı gibi her gün dramatik olayların kutlanması doğrultusunda geçmektedir. Gelenekler bölgeye ve Hıristiyanlık ritüellerine göre değişmektedir, doğanın yenilenmesi ve bahar ekinoksu Paskalya Bayramı ile kutlanması tesadüf değildir. Modern yaşam ve kentleşme Paskalya’nın manevi tarafının algılanmasını bir şekilde değiştirdi. Günümüzde insanların çoğu sadece Parlak Hafta döneminde oruç tutmaktadır, çoğu ise oruç hiç tutmuyor. İnsanların birçoğu oruç döneminde kiliselerde yapılan çok sayıda ayinlere hiç katılmıyorlar. Yine de ister dindar olsun ister olmasın, insanlar gerçekten bu etkinliklere katılmak istiyorlar çünkü burada topluluk üyeleri birbirleri ile yakınlaşıyorlar. Oruç ayrıca ruhun arındırılması ve canlandırılması anlamına gelmektedir. Bundan dolayı çok sayıda insan oruç kurallarına saygı göstermektedirler, ancak manevi anlamda değil fiziki anlamda yağlı gıdalar tüketmiyorlar (deniz ürünleri hariç vejeteryan yemekler ve bal). Oruç sağlığını düşünenler arasında çok daha popüler. Tabii ki açık hava etkinlikleri ve doğanın yenilenmesi zevkinin yaşanması Paskalya Bayramı geleneğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır.
ERGUVAN ÇİÇEKLERİ
Erguvan çiçekleri (Paschalia) Paskalya’yı sembolize etmektedir, ismi Yunan dilinde Paskalya anlamına gelmektedir. Pasha, Paskalya’nın resmi adıdır ve geçiş anlamına gelen Yahudi sözüdür. Oruç döneminde her çeşit deniz ürünü, tahıllar, baklagiller ve sebzeler tüketilmektedir, şarap ise her sofranın vazgeçilmez bir parçasıdır. Yunan evlerinde sık sık tatlı olarak misafirler helva (tahin ve şeker karışımı) ikram edilmektedir. Ayrıca restoranlarda da ev sahibi misafirperverliğini göstermek için helva ikram etmektedir. Bunlar Paskalya Bayramı ile ilişkili en tanınmış geleneklerden birkaç tanesi ve kutlamalara katılmak için herkes davet edilmektedir. Cvetnici gününde ayinden sonra dindarlara palmiye dallarının örülmesi ile yapılan haçlar dağıtılmaktadır. Oruç balığın yenilmesine izin vermektedir, dolayısıyla Yunanistan’ın genelinde en lezzetli balık yemekleri hazırlanmaktadır. Mumlar (lampades) çocuk ve yetişkinler için en uygun bir hediyeyi oluşturuyorlar. Onlar sayısız yaratıcı şekillerde üretiliyorlar. İşte birkaç geleneksel süslemeler: Uğur Böceği (paschalitsa küçük bir hanım anlamına geliyor) Paskalya ve ilkbaharın sembolünü teşkil etmektedir. Kutsal Perşembe Paskalya yumurtalarının kırmızı renklere boyandığı gündür, o akşam kilisede güzel bir atmosferde çarmıha gerilmenin sembolü olarak kutlanmaktadır.
ÖZEL TEKNİKLE BOYANAN YUMURTALAR
Bazı insanlar yumurtaları geleneksel bir şekilde soğan ya da doğal çiçek ve yaprakları kullanarak özel bir teknikle boyalamayı tercih ediyorlar. Perşembe ayrıca Çörek (tsoureki) baharatlı Paskalya çöreğinin pişirilmesi günü. Tarif İstanbul’dan gelmektedir ancak sık sık Selanik’te uygulanmaktadır. Paskalya kifleleri (Koulourakia) özellikle Yunanistan’ın güneyinde çok popülerdirler. Çöreklerle (tsoureki) birlikte akraba ve arkadaşlara arasında hediye olarak değiştirilir. Kutsal Cuma Paskalya Bayramında ilk ulusal bayram günüdür, dolayısıyla birçok kişi kendi şehirlerine veya köylerine doğayla iç içe olmak için seyahat ediyorlar. Kentlerde kalanlar ise etraftaki Manastırları ziyaret ederek Paskalya’nın ruhunu hissetmeye çalışıyorlar. Memleketinde döndüklerinde ailelerin mezarları da ziyaret ediliyor, bahar çiçekleri koyuluyor, mumlar yakılıyor böylece atalarını anmış oluyorlar. Kutsal Cuma sabahının en önemli olayı İsa Mesih’in gömülmesinin bir sembolü olarak Hristov (Epitafios) mezarı çiçekle süslenmektedir. Genelde yas tutulan bez küçük ahşap tabutun içinde tutulmaktadır. Kutsal Cuma gecesinde bir cenaze alayını anımsatan bir etkinlik düzenleniyor. İnsanlar hüzünlerini ifade etmek için mumlar yakıyor ve hüzünlü kilise ayetlerini okuyorlar. Sessizliği ilk bozan Korfu kasabası oluyor: Sabah saat 6’da Meryem Ana (Panagia Xenon) kilisesinden güçlü sesler ve sallantılar hissedilmekte, bunlar İncil’de de açıklanan İsa’nın çarmıhtaki ölümünden sonra meydana gelen depremi işaret etmektedir.
TESTİLER SAVAŞI
Korfa “Testiler Savaşı” geleneği ile tanınmaktadır. Pişmiş toprak kaplar balkonlardan atılarak Cumartesi öğleden sonra Yunanistan’da kutlanan “ilk diriliş” kutlanmaktadır. Ortaçağ taş sokaklarda kırıldıkları zaman daha güçlü bir sesin çıkması için özel kaplar (botides) suyla dolduruluyor. Aslında ilk diriliş mistik bir ritüel sırasında Kutsal Ateş Kilisesi içindeki İsa’nın mezarında yakılmaktadır. Törene tüm Hıristiyan mezhepleri ve Ortodoks Hıristiyan Kilisesi temsilcileri katılıyor. Ateş lamba ile uçakla Yunanistan’a taşınıyor, daha sonra ülkedeki tüm kiliselere götürülüyor. En ilginç an ise gece yarısından on beş dakika önce kilisedeki ışıklar kapanıyor kilisede toplanan insanlar tamamen karanlıkta kalıyor. O anda kilisenin içinde mumlar aracılığıyla ateş hızla yayılıyor… Tam gece yarısında Paskalya ilahi söyleniyor: “İsa dirildi!” …ya da sadece öyle var sayıyorsunuz çünkü Yunanistan’da gece yarısında hiçbir şey duymayabilirsiniz. O anda sayısız çok havai fişek atılmaktadır, ayrıca kilisenin çanlara çalmakta ve insanlarla birbirleri ile kucaklaşmakta ve “İsa dirildi!” sözleri ile birbirini selamlamaktadırlar. Selamladığı kişi ise “Gerçekten dirildi” selamını vermesi gerekiyor ancak o seste bunu duymak mümkün gözükmüyor.
SOFRADA KUZU ŞART
Kalymnos adasında diğer yerlere kıyasen gürültü çok daha güçlüdür: havai fişek yerine insanlar şehri çevreleyen kayalara gerçek dinamitler atmaktadırlar. Yanan mumlar eve götürülüyor ve aile ve arkadaşlar için özel yemekler hazırlanmaktadır. Geleneklere göre sofrada “Mağduru” sembolize eden kuzu ya da baharatlı (mayiritsa) kuzu çorbası olması gerekmektedir. Yumurta kırma eğlencesi başlamaktadır. Sonuna kadar yumurtası kırılmayan kişi galip olarak ilen ediliyor. Eğer geleneklerin uygulanması sırasında ritüel ve cevapları bilmeseniz de önemli değil (eğlenirken öğreniyorsunuz!). Pazar birlikte kutlama ve eğlence adanmış gündür. Geleneksel danslar oynanarak açık havada şarkılar söylenmektedir. Köylerde ve merkez meydanlarda düzenlenen etkinliklerse Yunan folklor çeşitliliği hakkında bilgi edinmek için büyük bir fırsat oluşmaktadır. Her aile çok özel ve uzun zaman gerektiren kuzu etinden öğle yemeği hazırlamaktadır. Yalnız baş edemezsiniz dolayısıyla yardım gerekmektedir. İnsanlar şarkı söylüyor, dans ediyor içiyor ve çok sayıda ön yemeklerin tadına bakarak kuzu etinin hazırlanmasını ve Paskalya sofrasının kurulmasını bekliyorlar. Bayramı tebrik etmek için komşular birbirlerini ziyaret etmektedirler. Rumeli bölgesi kuzu rosto ile tanınmaktadır, bu gelenek genelde Yunanistan’ın iç bölgesinde uygulanmaya devam etmektedir. Erkekler kuzunun pişirme ayarları ve süreci denetlemekten sorumludurlar, hepsi en az bir kez ateşteki kuzuyu çevirmektedir. Taze peynir ve Ege balı ile yapılan çerezleri (Santorini’de melitinia olarak biliniyor, Girit’te ise kaltsounia) mutlaka tatmalısınız. Peynir ile hazırlanan her türlü kifleler Paskalya sofrasının vazgeçilmez yemekleri arasında bulunmaktadır. Pazartesi günü Paskalya’nın son resmi tatil günü ( bu arada çocuklar bahar ayının ikinci hafta tatilinin tadını çıkarıyorlar). Değişiklik için Pazartesi günü özel olarak hiçbir şey hazırlanmıyor. Herkes dinleniyor özellikle kuzu etini gerektiğinden biraz fazla yiyenler!
Seçtiğiniz yer neresi olursa olsun – Yunanistan’da Paskalya bayramı eşsiz bir deneyim ve insanlarla tanışmak için en iyi fırsatı oluşturuyor!!!
Balkon3 web sitesinden alınmıştır
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce