Cumhuriyet tarihimiz boyunca belli dönemler hariç ilişkilerimizin sorunlu olduğu hatta zaman zaman savaşın eşine geldiğimiz komşumuz Yunanistan 04 Ekim 2009 tarihinde erken seçime gidiyor. Bugüne kadar hep yok sayılan tabelalardan adları bile silinen Batı Trakya Türkleri söz konusu seçim olunca kıymete bindi.Eh ne de olsa bir oy bile çok kıymetli böyle zamanlarda.Onlar ise kendi temsilcisini meclise göndermek ve sorunlarının çözümünde doğrudan kendilerini yansıtan birilerinin olmasını arzu ediyor
Batı Trakya Türklerinin yıllardır çözülemiyen sorunları halen devam ediyor.Yunan hükümetlerinin ;
-Türk kimliğini inkarıyla başlıyan ,
-İfade özgürlüklerinin kısıtlanması
-Siyasi katılım haklarının sınırlanması
-Vatandaşlıktan ıskat (çıkarılmaları)
-Eğitim sorunları
-Kurumlarının yönetim ve denetimlerinin engellenmesi
-Müftü seçimlerinin engellenmesi
-Sosyal örgütlenme sorunları
-Demografik yapının degistirlmesi icin baskı uygulanması
-Yasak bölge uygulaması
-Toprak ve taşınmazlar kamulaştırılmasıyla ellerinden alınması
-Ekonomik baskılar
-Kamu görevine girerken ayrımcılık
Avrupa Birliğine üye bir ülke olan Yunanistan her platformda bizim karşımıza çıkarılan olur olmaz bir çok engellemeye rağmen , yukarda gördüğünüz çok basit konularda dahi sorumluluklarını yerine getirmemekte ve kendi mevcut yasalarıyla , imzaladığı uluslararası anlaşmalara aykırı davranabilmektedir. Yunanistan Türk azınlığı da yıllardır birikmiş bu sorunların çözülmesini ve Avrupa’nın üyesi olan bir ülkede hiç olmazsa asgari ölçüde insan hakları ihlalleri olmamasını arzu etmektedir. Batı Trakya’da yanlış birşeylerin olduğunu sadece kendileri söylemiyor. Uluslararası arenadan gelen sesler de bunu doğruluyor. Son dönem, uluslararası nitelikteki birçok rapor, Yunanistan’ı azınlıklar konusundaki tutumu nedeniyle eleştiriyor.
Son dönemde gündeme gelen BM (CERD) raporundan sonra, daha birkaç gün önce Avrupa Konseyi’nden (ECRI) gelen bir başka rapor da Yunanistan’da yaşanan ayrımcılık ve ırkçılık konusundaki ciddi sorunlara parmak basıyor.(1)
Türk adayların fazla olması, bölgedeki Türklerin aleyhine bir durum oluşturuyor. Oyların bölünmesi neticesinde 300 üyeli Yunan parlamentosuna Türklerin temsilci gönderememe riski artıyor. Ayrıca, çeşitli gerekçelerle binlerce Türkün Yunan kökenli adaylara oy vermesi Türk adayların seçilmesini daha da zorlaştırıyor. Önceki seçimlerde Türklerin yoğun yaşadığı Gümülcine`de 66 bin seçmenden 37 bini , İskeçe`de ise 26 bin kadarı Türk’tü . İki şehirden 6 milletvekilinin seçileceğini düşünürsek meclise gidecek vekillerin yarısının Türk olabilmesi mümkün. O nedenle Türk’ün oyu Türk’e verilerek belli isimler üzerinde yoğunlaşırsa oylar bölünmez ve Batı Trakyalı kardeşlerimiz kendilerini Parlementoda daha çok temsil edebilme imkanını bulurlar.
Süheyl ÇOBANOĞLU
Rumeli Balkan Federasyonu
Genel Başkanı
KAYNAKÇA……:
(1)Hülya Emin ………Gündem Gazetesi(Yunanistan)
HABERLER
1 gün önceHABERLER
1 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce