DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3409667-0.29915%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

120 okunma

BATIYA GİDEN GEMİNİN DOĞUYA BAKAN YOLCULARI

ABONE OL
11/05/2011 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk Dış Politikası tarihi o kadar büyük hatalarla doludur ki siyaset biliminde genç diplomatlara dönemlik malzeme çıkartılabilir. Hep söylendiği için belki de tesirini yitiren ve maalesef günümüzde bazı köşe yazarları tarafından kansızca eleştirilme noktasına gelen Atatürk ve Atatürkçülük anlayışı dış politika da keşke yaklaşabildiğimiz bir çizgi olabilse. Hariç Türkler konusunda Türk  siyaseti Atatürk dönemi kadar istekli ve çözüm üreten bir dönem yaşamamıştır. Yakut Türkleri’ni bile unutmayan ve Pekarskyi’in Yakut Dili Sözlüğü’nün Türkçe’ye çevrilmesini isteyen ve yaptıran Atatürk İskenderun Sancağı’nı ne kadar istediğini İnönü’nün karşı siyasetine rağmen bizzat yaşatarak göstermiştir. Türk Dış Politikası, başlıkta da belirttiğim gibi uzun bir dönem haritası doğru pusulası yanlış bir yol izlemiştir. Bunun şüphesiz ilk akla gelen örnekleri; 1974’e kadar Kıbrıs’ta ki zulme seyirci kalması, 1964 Taşkent depremine yardım göndermeyen tek ülke olması, 1993 Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında Azeri Türklerine birkaç helikopteri çok  görmesi, 1959’da Türkiye’de Irak Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin kurulmasına neden olan Kerkük’te ki Türklerin öldürülmesi olayında, istenilen etkili dış politikayı üretememiş olması, 1992’de 83’ü çocuk 613 Türk’ün katledildiği Hocalı katliamında uluslararası kamuoyunu yeteri kadar harekete geçirememiş ve o süreci durduramamış olması sayılabilir.

 

KIBLESİ SABİT DIŞ POLİTİKA

Türkiye çevresinde ve dünyada sosyolojik  ve insani sebeplerle etkili ve güçlü olması beklenen bir devlettir. Bunu önce insanını Türk birliğine inandırarak sonra ise kıblesi sabit bir dış politika çizgisiyle yapabilir. Dış politikada oluşturulması muhtemel öneriler içerisinde, 3 ya da 4 yılda yapılabilecek Türk Dünyası Olimpiyatları, nüfusa göre bürokrat gönderilmesi esasına dayalı Türk Dünyası Parlamentosu, Türk ülkeleri arası serbest dolaşım ve ortak pazar antlaşmaları, müşterek alfabe kullanımı, Dış İşleri Bakanlığı nezdinde yürütülen ‘Büyük Öğrenci Projesi’  kapsamının genişletilmesi, TÜRKSOY ve TİKA gibi kuruluşların ve Türk-Kırgız Manas Üniversitesi ile Ahmet Yesevi Üniversitesi gibi kurumların sayısının artırılması sayılabilir. Türk insanına hiçbir iç sorun dıştaki kardeşini ve komşudaki akrabasını unutturamaz tarihimiz onlarca kez bu planı bozmuştur. Tarihinde yüzleşemeyeceği hiçbir sayfa bulunmayan yüce Türk insanı, düşman olan devletlerdir halklar değil bakışını her devirde her yaştan insanına aile ocağında veren bir kültürün ürünüdür.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP