Ülkemiz Yunanistan, Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası’nın taleplerini kabul ederek Parlamento’da ikinci mali yardım paketi anlaşmasını onayladı. Tasarruf önlemlerinin uygulanması konusunda yaşanan tartışmalar kimi siyasilerin partilerinden ihraç edilmesine veya partilerinden ayrılmalarına sabep oldu. Ancak ne olursa olsun Yunan Hükümeti, ikinci mali yardımın yapılması için söz verdiği tasarruf önlemlerini uygulamaya başladı. “Acı reçete” olarak nitelendirilen tasarruf önlemlerinin uygulanması karşısında halkın büyük bir bölümü tepkisini dile getiriyor. Ekonomik krizin ve kriz sonrasında uygulanan tasarruf önlemlerinin halk üzerinde yarattığı baskı neticesinde diğer Avrupa ülkelerine göç başladı. Batı Trakya Türk Azınlığı’ndan da Almanya’ya göç edenler oldu. Geçtiğimiz aylarda yaklaşık 50 kişi Feuchtwangen’e göç etti. Bu kişilerin göç hikayesi bir Alman gazetesinin sayfalarına taşındı. Ülkede kalanlar ise yaşamlarına yön vermeye çalışıyorlar. İnsanlar takas yolu ile alışveriş dahi yaparak hayatlarını devam ettirmeye çabalıyorlar.
UÇURUMUN KIYISI
Ülke olarak uçurumun kıyısına geldiğimizi nihayet anlamış gibi görünüyoruz. Öncelikle siyasiler olmak üzere bürokrasi, sendikalar, işçiler ve tüm emekliler uçurumun kıyısında yaşamın nasıl olduğunu doğrudan hissettiler. Tüm halk, krizin etkilerini artık derinden hissediyor. Peki ülkenin içinde bulunduğu kötü ekonomik durumun farkına niçin iki yıl önce varılmadı? Bu yolda epeyce zaman ve para kaybedildi, ne yazık ki. Şimdi ülkemizin yeniden inşa edilmesi için tek başına dışarıdan, yani Avrupa Birliği’nin yardımı yetmeyecek. Halkın da bu yeniden inşa sürecinde üzerine düşeni yapması lazım. Halkın tüm unsurları ele ele verip birlikte ülkemiz için güvenli bir gelecek inşa etmeli. Bunun için halk, ülkesinin geleceğinde söz sahibi kılınmalı. Böylesi bir iradeyi ülkemizin komşusu anavatan Türkiye, anayasada değişiklik yapılması konusunda gösterdi, halkın düşüncesine başvurdu. Şimdi Yunanistan’da da yeni bir geleceğin inşa edilebilmesi için halkın yönetime olan güveni tazelenmeli. Bunun yolu da seçime gitmek… Basına yansıyana göre geçici hükümetin Başbakanı Lukas Papadimos, göreve geldiği ilk günden bu yana tek kuruş dahi almamış. Ülkenin içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulduğunda bu takdire değer bir davranış… Papadimos’un siyasete atılacağı söyleniyor. Ülkemizin Papadimos gibi sorumluluk sahibi insanlara ihtiyacı var. Erken genel seçimlerin öncesinde yeni partiler kuruluyor. Kamuoyu araştırmaları ise çok partili bir meclis olacağını ve bir koalisyon hükümeti kurulacağını söylüyor. Umarım tüm partiler, bu ülkenin bir parçası olan ancak farklı kültüre, dine veya dile sahip olan kişilere göstermelik değil gerçek anlamda listelerinde yer verirler. Seçim sonrasında ise partiler, ülkenin yeniden kurulduğu bu dönemde farklı kültüre, dine veya dile sahip bu kişilere üst düzey görevler dahil önemli görevler verirler. Umarım, böylesi kritik bir dönemde yapılacak erken genel seçimler yeni bir Yunanistan’ın inşa edilmesi için bir fırsat olur! Umarım yeni bir Yunanistan’ı hep birlikte yaratırız!
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
6 gün önceHABERLER
10 gün önce