DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3406464-0.3934%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Belene Kahramanları
793 okunma

Belene Kahramanları

ABONE OL
15/06/2020 22:06
Belene Kahramanları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Bulgaristan’da demokrasiye geçiş sürecinden sonra komünizm rejiminden zarar görenler bir araya gelerek komünizm rejimine karşı gelenleri toplama işkence kampların Tuna nehrin ortasında olan Belene toplama kampı adasında yagısız kapatılanlar ve onların yakınları tarafından her yıl anma törenleri düzenlenmekte. Komünizm rejiminin ülkede yaşayan 1.5 milyon Türkün isimlerini silah zoruyla değiştirme kampanyasına karşı gelenler kapatılmıştı. 1990 yılından beri her yıl düzenlenen anma etkinliği 2018 ve 2019 yılı organize edildiği anma törenlerine 1985 yılında adada yatan Türkleri ve yakınları da katılarak ortak anma etkinliği düzenlendi, Malum COVİD 19 virüs nedeniyle bu yıl anma törenleri sanal ortamda gerçekleşti. 1985 yılı mağdurları tarafından kurulan Balkanlarda Adalet Haklar Kültür ve Dayanışma Derneği adına deklarasyon yayınlandı. İşte deklarasyonda yazılanlar:

 

Değerli kader kardeşleri ve onların yakınları,

 

Bu yıl da duygularımızı sizinle paylaşmak ve Belene adasında hapsedilen veya yok edilen komünist rejimin kurbanlarının anma etkinliğinde birlikte olmak istiyorduk.

Binlerce Bulgaristan vatandaşı, siyasi görüşleri ve etnik kökenleri nedeniyle bu ölüm kampından geçti.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Avrupa’da yaşayan insanlar daha fazla toplama kampları olmayacağını düşünüyorlardı, çünkü bu kamplar Nazi Almanya’sı ve Bolşevik rejiminin liderleri tarafından yönetilen Sovyetler Birliği’ne özgü idi. Bununla birlikte, II. Dünya Savaşı sona erdikten sonra komünist totaliter rejimler Sovyet bloğunda birçok toplama kampı kurdu, Bulgaristan’daki kamplar en acımasız olanlarıydı. Onlar bu siyah lekeyi güzel bir ülkenin alnına yapıştırdılar. Rejimin siyasi muhaliflere ve etnik gruplara olan nefreti o kadar sonsuzdu ki, 1987 yılına kadar masum Bulgaristan vatandaşlarını bu kampa göndermeye devam etti.

Bilindiği üzere, Belene adası toplama kampının son kurbanları, 1985 yılından 1988 yılına kadar zorla asimilasyon süreci sırasında buraya atılıp kapatılan 500’den fazla etnik Türk’tü. Bu dönemde yaklaşık 1,5 milyon etnik Türk’e zulüm, şiddet ve baskı uygulandı. 1989 yazında gerçekleştirilen büyük sınırdışı edilme sonucunda yüzlerce aile parçalandı.

Sınır dışı etme süreci, rejimin uyguladığı şiddetin ve baskıcı önlemlerin doruk noktasıydı. Diktatör Todor Jivkov ve onun birinci kademe destekçileri ve taraftarları, iller ve ilçeler yetkilileri, bireyin hür iradesiyle kendi kendini belirleme ve hissettiği gibi yaşama hakları konusundaki Uluslararası Sözleşmeleri dikkate almadan bunu yaptılar. Bu Sözleşmeler tesadüfen düzenlenmemiştir, bu Sözleşmelerin amaçları bazı devlet başkanları tarafından işlenebilecek olan cezai suç eylemlerini önlemektir.

Derneğimize, baskı görmüş vatandaşlar tarafından kurulan diğer dernekler tarafından, 1990 yılında, 1944 – 1989 yılları arasında işlenen suçlarda yer alan insanları adalet önüne çıkarmak için mahkûm etmek için var olan sürece katılmadığından dolayı üzüntü duymaktadır. Biz kurulan komünist rejimin ilk 25 yılında baskı gören kurbanların yakınlarıyla gerçekten de birlikte çalışmayı umuyorduk.

Ancak, adalet sisteminde, hala bir asırdan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylara dayanarak, Bulgaristan’ın bir milyon vatandaşını etnik kökenlerinden dolayı zulme ve baskıya maruz tutulduğu sözde “yeniden doğuş” sürecini haklı çıkarmaya devam eden insanların mevcut olmasından dolayı hayal kırıklığımızı ifade etmek istiyoruz.

Kaldı ki, İnsan Hakları Hukukunun temel ve Bulgaristan dahil bütün medeni ülkeler tarafından kabul edilen bir ilkesi insan ve özellikle azınlık haklarının uluslararası ilişkilerde mütekabiliyete konu edilmemesidir.

Derneğimiz üyeleri, komünist rejimin kurbanlarının anısına saygı göstermek için Belene adasında birlikte olmadığımızdan dolayı içten üzüntüsünü bir kez daha ifade ederler. 1984–1988 döneminde Belene adasındaki toplama kampı tutuklularından ve onların ailelerinden. Her yıl Mays ayın son haftasında Komünizme karşı mücadele edenleri anma etkinlikleri düzenlenmekte. 1985 yılı Bulgar komünist rejimi Türklerin isim değiştirme kampanyasına gelenleri meşhur Belene ölüm temerküz kampına kapatmışlardı. Belene anma törenlerine ne kadar Bulgar kanadı Türkleri dahil etmek istemeseler de sonunda kabul etmek zorunda kaldılar. Belene toplama kampında ne için mücadele verildiğini unutmadığımızı ve orda mücadele verenleri onurlandırmak ve unutmamak için yapılan anma etkinliklere iştirak ettk. Geçen yıl Belene mağdurlarını anma ve onurlandırma etkinliği resimler ile ölümsüzleştirmiştik.  Virüs nedeniyle bu yıl 2020 sanal ortamda aramızda anma etkinlikleri gerçekleştirdik.  İyi ki meçhule, Belene toplama kampına kapatılma riskine rağmen zulme karşı gelmişsiniz. Belene toplama kampına 1985 yılında kapatılanlar özgürlük, temel insan hakları ve onurlu yaşam hakkı için hayatlarını kaybetme pahasına kahramanca mücadele vermişsiniz.

İyi ki vardınız, iyi ki bu gün de varsınız!!!

Bu gün artık aramızda olmayanları Hakkı rahmetine kavuşanları unutmuyoruz, hayatta olanlara da sağlıklı huzurlu uzun ömürler diliyorum.

 

Tarihte bazı kişiler tarihe yön verir, bazı kişiler de sadece konuşup bunları yazar. Eğer 1985 yılında Belene toplama kampında, cezaevlerinde, sürgünlerde, milis merkezleri hücrelerinde kahramanca dik durup özgürlük, isim hakkı, anadilde konuşma, eğitim hakkı, onurlu yaşam için ismini sayamayacağımız büyüklerimiz mücadele vermeseydi  Bulgaristan’daki zulme karşı hayatlarınızı ortaya koyarak tarihe yön vermeselerdi, bu gün bu  konuda yazılacak çizilecek veya konuşulacak tarih te olmazdı.

Aslında 1985 yılında Belene toplama kampında zulme karşı verilen mücadele bir destandı.

 

Saygılarımla: Safiye Yurdakul

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP