DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 0%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:24

SABAHA KALAN SÜRE

181 okunma

AB ve Türkiye’nin Yeni Kozları

ABONE OL
03/03/2013 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başbakan Tayyip Erdoğan’nιn Angela Merkel yaptιğι görüşmelerden sonra Türkiye’nin, Ankara Kriterleri’ni tekrar gündeme getirmesinde yarar var. Ziyaretle Türkiye-AB ilişkileri tekrar güncellik kazandι. Türkiye’deki Avrupa Birliği (AB) uzmanları Avrupa’nın bize dayattığı kriterlerin en kısa zamanda yerine getirilmesini istiyorlar. AB’li yetkililerin tüm çabası Örneğin, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasından, Kıbrıs için verilecek tavizlere kadar birçok dayatmanın neredeyse Kophenag kriterlerinin bir parçası olduğunu hepimize inandırmaktir. AB’nin Brüksel’deki uzmanları ve Türkiye’deki uzantıları Türkiye-AB iliskilerini takip etmekte güçlük çekiyorlar. 2012 yılında TAVAK ( Türkiye- Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı) ‘nın yapmış olduğu araştırmada Türk halkının AB’ye bakışı yüzde 17’lere kadar düştü. AB’ye çok gönül verenlerde artık AB’den koparak “olmayacak duvaya amin dememe” pozisyonuna girdiklerini görmüyorlar. Artık yavaş yavaş Ankara kriterlerini ortaya çıkartıp, Türkiye’ye “hayır” diyen Fransa, Hollanda, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerin önüne sürmekte yarar var. Ankara kriterleri neler olabilir?

 

ANKARA KRİTERLERİ

  1. Vizelerin Kaldırılması: AB ülkeleri Schengen vizesini tüm üyelik görüşmesine başlayan ülkelere kaldırmışlardı. Artık Türkiye ye de kaldırmaları gerekmektedir. Vizesiz bir AB Türkiye nin ilk kriteri olmalıdır. AB’ye tam üyelik görüşmelerine başlama tarihinden itibaren Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’a yönelik kaldırılan vize uygulamasının 2005 yılından bu yana tam üyelik görüşmelerine başlayan Türkiye’ye yönelik olarak derhal kaldırılmasının sağlanması gerekmektedir. Sırbistan’a vizenin kaldırılmadığı bugünlerde, Türkiye’den gelenlere vize istenmesi AB’nin Türkiye’ye karşı getirmediği sorumlulukların başında gelmektedir.

 

  1. İslamafobi ve Türkofobi’ye karşı eylemler: 500 milyonluk AB ülkelerinde 20 milyon Müslüman yaşıyor. İslamafobi her geçen gün artarken, 5 milyon 200 bin insanın yaşadığı AB de Türkofobi de gelişiyor. Bu açıdan AB,  Brüksel de İslamafobi ve Türkofobi’ye karşı savaş açmalı ve 2014 yılını İslamafobi’ye karşı eylem yılı yapmalıdır. İslam dinine yönelik ön yargıların büyük ölçüde geliştiği ırkçı (rasist) akımların büyük boyutlara geldiği AB’de İslamofobi ve ırkçılığa (rasismize) karşı yeni paketler açılmalı ve müslümaların (İslam dininin) AB tarafından tanınması sağlanmalıdır.

 

  1. AGSK da söz hakkı; 90’lı yıllarda Balkan krizi çerçevesinde oluşturulan 60 bin kişilik NATO kuvvetlerindeki vurucu ve acil müdahale ekibin Türkiye 6 bin asker veriyor. Fakat AB ülkesi olmadığı için karar mekanizmasında yer alamıyor. Vurucu gücün yüzde 10’unu oluşturan Türkiye, AGSK’nın karar gücünde de yer almalıdır.

 

  1. Gümrük Birliği Tazminatı: 1996 yılında başlayan Gümrük Birliği’nden 2012 yılına kadar. AB Türkiye ye 190 milyon Euro’luk daha fazla, mal satışı yaptı. Türkiye 1996-2001 yılları için öngörülen ve Yunan vetosu ile verilmeyen Gümrük Birliği’ni güçlendirme paraları Türkiye ‘ye ödenmesini istemelidir. Bunun dışında zeytinyağından alınan 1,5 Euro’luk fonun kaldırılması, ayrıca etli ve sütlü mamüllerin Türkiye’den AB’ye direkt girişi sağlanmalıdır.

 

 

  1. Yeni bölümlerin açılması: Son 3 yıldır AB ile görüşmelerde hiç bir bölüm açılmadı. 2013 yılında 5 bölümün açılması artık sağlanmalıdır.

 

  1. Güney Kıbrıs’a yaptırım: AB ülkeleri Güney Kıbrıs ve Türkiye’ye karşı getirdiği AB ye yönelik vetolarının paketleri kaldırılması için yaptırım uygulamalı ve Güney Kıbrıs a uygulanacak yardımların şarta bağlanmasını istemelidir.

 

  1. Serbest Dolaşım Hakkı: Türkiye 1986 yılında uygulanmaya konulması gereken serbest dolaşım hakkını hala ulaşamadı.  Gümrük Birliği’ne “Evet”  diyen Türkiye ‘ye serbest dolaşım hakkı da sağlanmalıdır. Bu konuda kademeli bir dönem başlamalıdır.

 

  1. Güneydoğu Anadolu’ya fon ayrılması: 2014-2020 yılları arasında öngörülen 7 yıllık, 979 milyar Euro’luk AB bütçesine kürt sorunun çözülmesine yönelik yardım çerçevesinde AB’nin Sosyal ve Bölgesel Struktur Fonları’ndan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne fon ayrılmasını istemelidir.

 

 

  1. 9. AB’yi sevdirme Fonu; Türkiye’de AB ye karşı tepki her geçen gün artmakta ve AB üyeliğine sıcak bakılmamaktadır. AB Tüm üye ülkelerde ve üye olacak ülkelerde AB ye bakışı olumluya çevirmek için fonlar ayırmaktadır ve bu fonların Türkiye’ ye ayrılması gerekmektedir.

 

 

  1. 10. Zirvelere Katılım; AB’nin genel toplantılarda Türkiye ciddi bir şekilde rol almalıdır. Uzun zamanlı dönem toplantılarına, Türkiye’yi davet etmemektedir. Bunun değişmesi istenmektedir.

 

 

  1. Batı Trakyalı Türkler; Lozan Antlaşması’na göre, azınlık statüsünde olan Batı Trakyalı Türkler kendilerine hizmet verecek olan Türk kökenli müftüleri seçme hakkına sahip değillerdir. Ayrıca, müftüler Yunanistan’a ve Suudi Arabistan’dan getirilen Arap müslümanları arasından atanmaktadır. Yunanistan’ın Türk terimini kabul etmesi, İskece ve Gümülcine müftülerinin bu bölgelerden yaşayan Türkler tarafından seçilmesi şarttır. Selanik’te Türk din adamlarını yetiştirecek ve Türkiye’deki bir üniversite ile işbirliği yapacak bir din akademisinin veya ilahiyat fakültesinin de açılması gerekmektedir.

 

 

  1. KKTC’ye Sorumlulukların Yerine Getirilmesi; Kıbrıs’ta Kuzey Kıbrıs’a yönelik AB tarafından Kıbrıs referandumundan evvel verilen sözler yerine getirilmeli, ulaşımda kolaylık tanınarak Avrupa’dan direkt uçakların Ercan Havaalanı’na inmesi sağlanmalı, limanlara direkt gemilerin yanaşmasının dışında ilk üç yıl için öngörülen 2004-2009 yılları arasında ön görülen yaklaşιk 600 milyon Euro’luk fon KKTC ye verilmemiştir.

 

  1. Göçmenlere Kolaylık; AB’nin birçok ülkesinin cezaevlerinden tamamiyle izolayona tabi tutulan Türk kökenli göçmenlerin konumları ile ilgilenecek bir komisyon kurmalı ve bu komisyon üyelerinin yüzde 50’si de Türklerden oluşmalı ve bunların vereceği raporlara göre ülkelerde cezaevleri koşullarının değiştirilmesi sağlanmalıdır. AB sınırları içinde yaşayan ve sayıları 5 milyon 200 bini bulan Türklere yönelik her türlü ayırımcılığın (diskriminasyonların) önüne geçilmeli ve ayrımcılık-karşıtı (antidiskriminasyon) kanunlarının tam olarak uygulanması sağlanmalıdır.

 

  1. KPK’nin işlevi; Avrupa Parlamentosu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında oluşturulan karma parlamento komisyonunun (KPK) toplantılarında Avrupa’daki Türklerin sorunları her toplantıda gündeme alınmalı ve bunlara karşı uygulanan baskılarin hafifletilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

 

AB Bu 14 kriteri yerine getirirken Türkiye ile yakınlaşmayı sağlayabilir. 1 Temmuz 2013 de Hırvatistan’ın tam üye olacağı AB’nin Ankara kriterlerini kabul etmesi de lazımdır. Yalnız, Kopenhag kriterlerini dikte etmemesi AB ve Türkiye arasında yakınlaşmayı sağlar. Aksi takdirde Türkiye yavaş yavaş kendi yolunu çizecek ve AB’ye yeter diyecek konuma gelmiş bulunuyor.

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP