AVRUPA’DAKİ AZINLIKLARIN TARİHİ BAŞARISI
Sizlerle bu güzel haberi paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.
1.2 milyon insandan biri olmak müthiş bir duygu! Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF)’nun üyesi olduğu ve yaklaşık beş yıldır Başkan Yardımcısı olarak yönetiminde yer aldığım Avrupa Milletleri Federal Birliği(FUEN)’in Avrupa’da yaşayan ulusal azınlıklar için Avrupa genelinde bir koruma mekanizmasının oluşturulması ve Avrupa’daki dilsel ve kültürel çeşitliliğin güçlendirilmesi amacıyla başlattığı “Azınlıkları Koruma Paketi Girişimi”(MSPI), Batı Trakya Türkleri arasında bilinen adıyla 1 milyon imza kampanyası 3 Nisan 2018 tarihinde sona erdi. Cluj Napoca, Romanya’daki FUEN 2016 Kongresi’nde resmen başlatılan imza kampanyasında bir yıl içerisinde 1.215.789 imza toplandı.
11 ÜLKEDE ULUSAL BARAJ AŞILDI
Kampanyanın geçerli olması için AB üyesi en az yedi ülkeden toplam 1 milyon imzanın toplanması gerekiyordu. Tarihi bir başarı ile kampanyada 11 ülkede ulusal baraj aşıldı. Romanya’dan 303.695, Slovakya’dan 57.890, Macaristan’dan 569.813, Letonya’dan 8.252, Hırvatistan’dan 18.884, İspanya’dan 53.772, Danimarka’dan 12.194, Litvanya’dan 20.284, Slovenya’dan 6.895, İtalya’dan 60.545 ve Bulgaristan’dan 24.691 imza toplandı. Bu rakamlara dikkatle baktığımızda Bulgaristan’da ulusal barajın aşılması için gerekli asgari sayının daha üstünde imza toplanması dikkat çekici. Zira Bulgaristan’dan herhangi bir azınlık kuruluşu FUEN’e üye değil. FUEN ile Bulgaristan’daki Türk azınlığın siyasi partisi Hak ve Özgürlükler Hareketi(HÖH)’nin işbirliği içerisinde ülkede yürütülen kampanyanın böylesi başarılı bir sonuca ulaşması çok sevindirici!
Aynı durum İspanya için de geçerli. FUEN’e İspanya’dan herhangi bir azınlık üye değil. Ancak İspanya’dan kampanyaya 53 binden fazla destek geldi. Göze çarpan bir diğer husus da ülkemiz Yunanistan’dan FUEN’e üye çok sayıda kuruluş olmasına rağmen bu ülkede ulusal barajı aşmak için 15.750 imza gerekirken Yunanistan’dan kampanyaya destek verenlerin sayısı yalnızca 5.166 oldu.
NEDEN ACABA?
Kampanyaya destek veren ve en çok imza toplayan 11 ülkeye baktığımızda ulusal barajı aşan ülkelere baktığımızda yukarıda saydığım 11 ülkede yaşayan ulusal azınlıkların her birinin kendi siyasi partileri olduğunu görüyoruz. Partilerin örgütlü yapısı ve güçlü taban çalışması sayesinde bu ülkelerde bu denli çok imza toplanmasının mümkün oldu. Böylece doğru bir kampanya yönetiminin ne denli önemli olduğunu görmüş olduk. Sonuç itibariyle FUEN Avrupa’da gerçek anlamda tarih yazdı! Burada gecesini gündüzüne katarak kampanyanın başarıya ulaşmasını sağlayan FUEN Başkanı Lorant Vincze’yi gönülden tebrik ederim, başarılması zor bu kampanyada gösterdiği azim ve kararlılık büyük bir alkış ve takdiri hak ediyor. Kampanya ile FUEN dokuz maddeden oluşan öneriler sunmuştu. Birincisi kültürel ve dilsel çeşitliliğin korunması ve teşvik edilmesi, ikincisi küçük dil toplulukları için fon programları, üçüncüsü dilsel çeşitlilik merkezinin kurulması, dördüncüsü bölgesel kalkınma fonlarının hedefleri arasına ulusal azınlıkların korunması ile kültürel ve dilsel çeşitliliğin teşvik edilmesinin alınması, beşincisi azınlıkların AB toplumlarına ve Avrupa’ya katma değeri hakkında araştırma yapılması, altıncısı vatansız azınlıklar için eşitlik, yedincisi anadilde hizmetler ve yayın için Avrupa çapında tek bir telif yasası, sekizincisi azınlık bölgelerinde görsel-işitsel içerik sağlanması ve hizmet özgürlüğü, dokuzuncusu azınlık kültürü, medyası ve kültürel mirasın muhafaza edilmesine bölgesel ve eyalet düzeyinde destek muafiyetinin engellenmesi olmak üzere artık AB Komisyonu bir adım atmak zorunda!
ARTIK YETER!
Daha basit bir dil ile artık Avrupa Birliği, Avrupa’da yaşayan ulusal azınlıkların “Artık yeter, Avrupa’da biz de varız” haykırışına sessiz kalamaz. Çünkü Lizbon Antlaşması’na göre Avrupa Birliği azınlıklara mensup bireylerin hakları dahil insan haklarına saygı temelinde kurulduğu belirtildi, ayrıca antlaşma ile AB’nin kültürel ve dilsel çeşitliliğe saygı duyacağı, Avrupa’nın kültürel mirasını koruyarak güçlendireceğine atıfta bulunuluyor. Ancak hepimizin bildiği üzere kağıt üzerinde yazanlar ile gerçekte yaşananlar bir olmuyor. Haklı olmak yetmiyor, güçlü olmak da gerekiyor! Avrupa Birliği’nin gündeminde, Suriye meselesi, mülteci krizi, Brexit olmak üzere çok daha sıcak konular var.
Bu durum Avrupa’daki ulusal azınlıkların haklarının sağlanması için bir engel teşkil etmemeli, artık AB Komisyonu’nun bu konuda ciddi bir sorumluluğu var. Bununla birlikte imza kampanyasının kahramanları olan siyasi partiler ve Avrupa Parlamentosu’nda görev yapan azınlık kökenli milletvekilleri bu konunun mutlaka takipçisi olacaklar! Ayrıca 2019’da Avrupa Parlamentosu seçimlerinin gerçekleşecek olması nedeniyle tabir-i caizse kartlar yeniden dağıtılacak, Avrupa’daki ulusal azınlıklar da kendi ülkelerindeki seçimlerde varlık göstererek gücünü ortaya koymalı.
SON SÖZ
Kampanyaya destek veren 1,2 milyon kişiden biri olmak harika bir duygu! Bu tarihi ana tanıklık ederek Avrupa’da ulusal azınlıklar için genel bir koruma mekanizması yaratılması yolunda atılan bu büyük adım Avrupa’da yaşayan azınlıklar için büyük bir umut barındırıyor!
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceHABERLER
8 gün önceHABERLER
13 gün önce