Büyükelçi Dr. Hasan Ulusoy, Türkan Bebek ve Diğer Şehitleri Andı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

T.C. Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy, Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani ile birlikte bundan 33 yıl önce meydana gelen zorla isim değiştirme süreci sırasında şehit edilen 17 aylık Türkan Feyzullah, Ayşe Hasan ve Musa Yakup’un kabri başında düzenlenen anma etkinliğine katıldı. Etkinliğe Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Hacı, Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet, Şehit Türkan bebeğin annesi Fatme Öztürk ve kardeşi, şehit Ayşe Hasan’ın oğlu Fikri Aliosman, Büyükelçik ve Filibe Başkonsolosluğu çalışanları katıldı.

Hayatını kaybedenlerin ruhuna Büyükelçi Ulusoy tarafından Kayaloba camisinde mevlit okutuldu.

Türkan Çeşme anıtı ile Mestanlı olaylarında hayatını kaybeden soydaşlar için de Mestanlı meydanında bulunan anıta Büyükelçilik ve Başkonsolosluk adına çelenkler konuldu .

Büyükelçi Ulusoy Türkan bebeğin kabrinde şunları belirtti: ”Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluk olarak, geçmişte büyük acılar yaşayan ailemizle, hayatını kaybeden bebeğimizin ve diğer kurbanların anısına kabristanda bir araya geldik. Bir daha yaşanmaması umuduyla acılarını paylaştık. Ruhları şad olsun.”

Büyükelçi Ulusoy ve heyeti Bulgarlaştırma sürecinde hayatını kaybeden Ömer Efendioğlu’nu mezarını ziyaret ederek çelenk koydular ve ardından Kırcaali Bölge Müftülüğünü ziyaret ettiler. Bölge Müftüsü Beyhan Mehmed konuklarına müftülüğün faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

26 Aralık’ta ne oldu?

26 Aralık 1984 yılı Benkovski Belediyesinin Kayaloba köyü yakınına üç bin civarında halk toplanmıştı. Dondurucu Rodop kışı kendini gösterse de, halk kararlıydı. Belediye merkezine doğru yürüyüşe çıkıldı. Aralarında kadın ve çocuklar da var. Eli boş kalabalık, totaliter rejim adına anasını bile tanımayan milis ve asker ile karşılaşıyor. Dillerinde “Türk’üz! Türk kalacağız!” sloganı etraf dağları çınlatırken ateş emri veriliyor. O çınlayış silah sesi eşliğinde direnişin verdiği ilk kurbanların haberini şimşek hızıyla tüm dünyaya yaydı. 17 aylık Türkan alnından vurularak şehit oldu. Ardından aynı yerde Ayşe Hasan ve Musa Yakup kanları ile adlarını yaprağı hiç solmayan şehitler listesine yazdırdılar.