Daha çok ticaret daha çok barış artık daha umutluyuz

16 Nisan 2024 - 15:06

Daha çok ticaret daha çok barış artık daha umutluyuz

Daha çok ticaret daha çok barış artık daha umutluyuz
Son Güncelleme :

14 Mayıs 2010 - 22:00

156 okuma
(Last Updated On: 14/05/2010)

foto31İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina Gezisi’nin tarihi öneme sahip olduğunu belirterek, “Sayın Başbakanımız ile Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun 21 konuda anlaşmaya vararak bunları imza altına almış olmaları, Türkiye – Yunanistan ilişkilerinde artık yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Daha çok ticaret ve daha çok barış konusunda her zamankinden daha çok ümitliyiz” dedi. Demirtaş, Yunanlı işadamlarına Selanik, Atina ve İzmir’de faaliyet gösterecek bir dış ticaret şirketi ve gümrüklü antrepolar kurarak, ithalat-ihracat yapmayı önerdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Bakan ile Atina’ya yaptığı ziyarete katılan İzmir heyeti, Türkiye’ye son derece umutlu dönüyor. Geziye katılan İzmir ve Ege Heyeti’nin başkanlığını yapan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, gezinin ilk bölümünde Yunanlı işadamları ile biraraya gelerek, ikili görüşmeler yaptı. Yunanlı işadamlarının yanısıra Yunanlı gazetecilerin de büyük ilgi gösterdiği Demirtaş, çeşitli gazete ve TV’lerin muhabirlerinin sorularını yanıtladı, röportaj yaptı.

 

 

 

 

 

YUNAN BAKANLARA İZMİR DAVETİ
İki ülke bakanlarının ve işadamlarının katılımıyla gerçekleştirilen öğle yemeğinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Nihat Yıldız’ın yanısıra Yunanistan, Ekonomi, Rekabet ve Denizcilik Bakanı Louka Katseli ile Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Spyros Kouvelis biraraya gelen Demirtaş, son derece samimi bir havada geçen yemekte Yunanlı bakanlarla ile kriz ortamında ilişkilerin geliştirilmesi, daha fazla işbirliği yapılması konularını görüştü. Demirtaş, ailesi İzmirli olan Bakan Katseli’yi tekrar İzmir’e davet ederken Bakan Katseli de en kısa sürede İzmir’e gelmeyi arzu ettiğini söyledi. Demirtaş, Katseli’ye Yunanistan’a gıda ihracatı yapılmasında büyük engel teşkil eden laboratuar sorunu ile Yunanlı işadamlarının çok daha hızlı ve kolay şekilde ihracat – ithalat yapmasına imkan tanıyacak olan iki ülkede gümrüklü antrepolar kurulması konusunu aktardı. Bakan Katseli, bunların önemli ve ticaretin önünü açıcı konular olduğunu ifade ederek, “Bana bu konuları detaylı bir rapor olarak gönderin, hemen ve en hızlı şekilde inceleyelim” dedi.

Demirtaş, Yunanistan Turizm Bakanı  Angela Gerekou ile de görüşerek İzmir’e davet etti. Demirtaş, Bakan Gerekou’yla yaptığı görüşmede, “Birlikte yapabileceğimiz çok şey var. Ege’yi tüm dünyada birlikte pazarlayıp, turizmimi geliştirebiliriz” dedi. Yunanlı Bakan da İzmir’i görmeyi çok istediğini belirterek, bu önerileri dikkate alacaklarını söyledi. Bu arada Demirtaş, daha önce İzmir’e Katkı Ödülü sunulan ve İzmir’in sorunlarını yakından takip eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırıma da, Bucaspor’un stat sorununu iletti.

ATATÜRK VE VENİZELOS’UN YOLU
Öğleden sonra düzenlenen Türk – Yunan İş Forumu’nda da bir konuşma yapan Ekrem Demirtaş, ki ülke Başbakanlarının liderliğinde, Türk Yunan İlişkilerinde milat niteliğinde bir gün geçirdiklerini belirterek, “Bugün alınacak kararlar, eminim ki ilişkilerimizin seyrini değiştirecek. Zihinlerde önyargılar var ama Atatürk ve Venizelos çok daha zor bir dönemde başarmışlardı. Bugün de tüm siyasetçilerimizden isteğimiz Atatürk ile Venizelos’un yolundan ilerlemeye devam etmeleridir” dedi. Erdoğan ile Papandreu’nun iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi için büyük şans olduğunu kaydeden Demirtaş, “Yıllardır bizim söylediklerimizi artık siyasetçilerimizin de söylediğini görmekten son derece mutluyuz. 1992 yılında İzmir Ticaret Odası Başkanı seçildiğimden beri en öncelikli çalışmalarımızdan biri ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi oldu. Büyük engellerle karşılaştık ancak hiç vazgeçmedik. Sonuçta Türkiye ve Yunanistan arasındaki dış ticaret hacmi dünyada yaşanan ekonomik krizlere rağmen 15 yılda 15 kat arttı, 3 milyar dolara dayandı. Bugün ülkemizde 360 adet Yunan sermayeli firma mevcut. Bu şirketlerin 39’u ise İzmir’de faaliyet gösteriyor.  Daha çok Yunanlı firmayı aramızda görmek istiyoruz” dedi.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRELİM
Ticaretin gelişimi için büyük önem taşıyan hava ulaşımında önemli adımlar atıldığını, İzmir – Atina karşılıklı seferlerinin başladığını belirten Demirtaş, Selanik, Girit, Rodos gibi önemli yerler ile İzmir arasında seferlerin başlamasını istediklerini ifade etti. Demirtaş, “Ayrıca Şu anda gündemimizde İzmir Pire Ro- Ro ve Doğu Akdeniz’de ticaret ve turizm için feribot seferlerinin başlatılması da var. Bu tip engeller kaldırılırsa potansiyelimiz 10 milyar dolara ulaşabiliriz” dedi.

ORTAK ŞİRKETLER KURALIM
Tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizin Yunanistan’da da zor günler yaşanmasına neden olduğunu belirten Demirtaş, “Ama biz işadamları olarak çok iyi biliyoruz ki, “Krizleri fırsata çevirmesini bilenler karlı çıkar. Bu nedenle bu toplantının “Krizi Fırsatı Çevirme Zirvesi”  olmasını diliyoruz. Biz krizler konusunda oldukça tecrübeliyiz. Bu tecrübelerimizi komşumuza da aktarmak istiyoruz. İyi ve güçlü bir komşuyuz” dedi. Yunanistan büyük miktarda ithalat yaptığını belirten Demirtaş, Yunanlı işadamlarına şu öneriyi yaptı:

“Ticaretinizin önündeki engelleri kaldırın mutlaka karlı çıkacaksınız. Biz bu konuda bir adım daha atmak istiyoruz.  Selanik, Atina ve İzmir’de faaliyet gösterecek bir dış ticaret şirketi kuralım. Gümrüklü antrepolar yapalım. Stok maliyetsiz, beklemeden talepleri karşılayalım. Yoğun tüketilen ürünleri antrepolarda stoklayalım, stoktan satalım. İthalat zamanını ve maliyeti düşürelim. İzmir’deki Ege Serbest Bölgesi’nde bir anken antrepo kurun ürünlerinizi satın. Gıda ürünlerinde büyük ithalatınız var. Bu ithalatın maliyetlerini düşürmenin, dış ticaret açığını küçültmenin yolu da Türkiye ile ticaretten yapmaktan geçiyor. Çünkü nakliye ve navlunlar daha düşük. Avrupa ile aynı kalitede ama daha uygun fiyatlarda ürün alabilirsiniz. Ama adalarda laboratuarlar açın, tarife dışı engel koymayın. Gümrük kapılarında bekletmeyin. Kriz nedeniyle burada konuştuğum bazı Yunanlı dostlarımın Türkiye’nin yüksek rekabet gücünden çekindiklerini, işbirliğine mesafeli yaklaştıklarını söyledi. Artık bunları geride bırakalım, endişeye gerek yok”

EGEYİ BİRLİKTE PAZARLAYALIM
Küresel ekonomik kriz bütün ülkelerde özellikle turizm sektörünü vururken, AB içinde turizmi gerilemeyen tek ülke Türkiye olduğuna dikkat çeken Demirtaş, Yunanlı siyasetçi ve işadamlarına, “Ortak paketler ile tüm dünyaya Ege’yi birlikte pazarlama önerisi” yaptı. Türklere vize konusunda iyileştirme yapılmasından da Yunanistan’ın karlı çıkacağını belirten Demirtaş, “2008 yılında 572 bin 212 Yunanlı Türkiye’ye gelirken;  Türkiye’den Yunanistan’a giden turist sayısı, 207 bin 609. Kim kazançlı kim kaybediyor” diye konuştu.

GÜVEN İÇİNDE KALICI BARIŞ
Sadece ticareti değil Ege’de barışı geliştirmek istediklerini kaydeden Demirtaş, “Ege Denizi’nde savaş uçakları yerine martıların, balıkçı teknelerinin ve yolcu uçaklarının seslerini duymak istiyoruz. Ege’de barış bir genç pilotun parmağının ucunda olmamalı. Kriz bizlere iki ülkenin sınırsız savunma harcamalarının ne kadar fazla olduğunu gösterdi. Ege’de barış bizlere ekonomik olarak da büyük kazanç getirecektir. Bu nedenle, “Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın” kampanyasını birlikte oluşturmuştuk. Bugün iki ülke Başbakanının da aynı görüşte olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Sayın Başbakanımız da savaş uçakları silahsız ve füzesiz uçsun diyor. Güven içinde kalıcı barış istiyoruz. Bugün yapılan görüşmeler sonucunda 21 konuda anlaşma imzalanıyor, bugüne kadar iki ülke arasında imzalanan tüm anlaşmaların toplamından daha fazla. Bu nedenle artık daha çok ticaret daha çok barış için çok daha umutluyuz” dedi.  Demirtaş, ayrıca 21 Eylül’de iki ülkenin Ege’de en yakın olduğu Samos ile Kuşadası arasında bir barış zinciri oluşturacaklarını belirterek, tüm Yunanlıları bu zincire katılmaya davet etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.